Çözüm süreci nasıl ilerleyecek, Demirtaş bırakılır mı?
14 Temmuz 2025
PKK'nın sembolik silah bırakma töreni ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılcahamam konuşmasının ardından gözler yeni haftaya çevrildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde oluşturulacak komisyon için artık somut adımlar atılması an meselesi.
HDP eski Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi Kobani davası tutuklularının durumu da süreçte en çok merak edilen konuların başında geliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 8 Temmuz'daki kararında Demirtaş'ın 20 Eylül 2019 tarihinde başlayan geçici tutukluluk sürecinin "hukuki değil siyasi nedenlere dayandığı" ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyuşmadığı sonucuna varmıştı. Bu kararın ardından DEM Parti 11 Temmuz günü Kobani davası kapsamında tutuklu bulunan Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer siyasetçilerin tahliyesi için başvuruda bulundu.
DW Türkçe'ye konuşan DEM Parti'nin hukukçu kurmaylarına göre AİHM'nin bu son kararı doğrudan doğruya Kobani davasındaki tutukluluk durumu ile ilgili bir ihlal kararı ve Türk Ceza Kanunu'na göre Demirtaş'ın hemen tahliye edilmesi gerekiyor.
Demirtaş ve diğer siyasi tutuklularla ilgili daha önce yine AİHM'nin aldığı ihlal kararlarının önceki soruşturmalarla ilgili olduğunu hatırlatan partililer "Bu çok açık bir hüküm ve doğrudan doğruya halen tutuklu olduğu davayla ilgili bir ihlal kararı. Önceki ihlal kararları daha önceki soruşturmalarla ilgili olduğu için mahkeme hep ‘biz Kobani davasından tutukladık' diyordu. Ama artık buna dair de ihlal kararı var" diyor.
DEM Parti konu sadece hukuki olarak değerlendirilirse Demirtaş'ın ve diğerlerinin serbest kalması gerektiğini düşünüyor ancak siyaset kurumunun mahkemeye müdahale etmesi durumunda yine tahliye olmayabileceğini de belirtiyor.
Süreç hangi aşamada?
Irak'ın Süleymaniye kentinde PKK'nın sembolik bir şekilde silahlarını yaktığı törende örgüt yöneticisi Bese Hozat "demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde," "iyi niyet ve kararlılık adımı olarak silahları özgür iradeleriyle imha ettiklerini" söyleyerek, "Kuşkusuz bu tarihi girişimin başarıya ulaşması için çok ciddi hukuksal reformlara ihtiyaç var" demişti.
Bu kapsamda sürecin hangi aşamada olduğu ve bundan sonra nasıl ilerleneceği de mercek altında.
Cumhur İttifakı'nın "Terörsüz Türkiye", DEM Parti'nin ve örgütün "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" olarak adlandırdığı süreçte iktidarın basınla paylaştığı yol haritasına göre şu anda fesih ve silah bırakmayı içeren üçüncü aşama gerçekleşiyor.
Üçüncü aşama kapsamında örgüt üyelerinin Irak'tan başlayarak gruplar halinde silah bırakması, eş zamanlı olarak da bazı adımların atılması gündemde. Bu adımlardan biri olarak hazırlıkları süren ve sonbaharda gelmesi beklenen infaz yasası değişikliği gösteriliyor.
İktidara yakın basına göre hasta ve yaşlı mahkumların cezaevinden çıkarılması, kayyum kararlarının istisnai hâle getirilmesi ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ailesi ile yakınlarının İmralı'ya gitmesine ilişkin düzenlemeler üzerinde duruluyor.
3-5 ay sürmesi beklenen bu aşamanın ardından süreçte dördüncü aşamaya geçilmesi ve bu kapsamda yasal düzenlemeler yapılması hedefleniyor. Söz konusu yasal düzenlemeler için TBMM'deki komisyon yaz boyu çalışacak. Beşinci aşamada ise konunun daha çok toplumsal açıdan ele alınması bekleniyor.
DEM Partili yetkililer bu tip süreçlerde aşamalara göre konuşmak ve değerlendirme yapmak gerektiğini söyleyerek, şu anda "negatif barış" yani silahların bırakılması aşamasında olunduğunu belirtiyor. Bunun ardından ise "pozitif barış" yani toplumsal barış, silah bırakanların sosyal ve siyasal yaşama katılımı ile bunun için atılması gereken demokratik adımların geleceğini söyleyen partililere göre zaman zaman gündeme gelen anayasa tartışmaları şu anda masada değil. Ancak normalleşme aşaması ile birlikte anayasa tartışmaları ile hakikat ve adalet meselelerinin gündeme gelebileceği kaydediliyor.
Meclis komisyonu nasıl çalışacak?
PKK'nın silah bıraktığını göstermesiyle DEM Parti'nin uzun bir süredir ısrarcı olduğu TBMM'deki çözüm komisyonunun kurulması önünde engel kalmadığı tarafların ortak görüşü.
Bu nedenle TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un hafta ortasında siyasi partilerden komisyona üye talep etmesi bekleniyor. AKP, MHP ve DEM Parti'nin yanı sıra CHP ve Yeni Yol grubu da komisyona üye vermesi kesinleşen partiler.
DEM Parti İmralı Heyeti de bu hafta siyasi partilerle görüşmeler yapacak. Heyet Çarşamba günü MHP lideri Devlet Bahçeli ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Perşembe günü ise CHP lideri Özgür Özel'i ziyaret edecek.
DEM Parti 35-40 kişiden oluşması beklenen komisyonun kanunla kurulmasını istiyordu ancak son durumda TBMM Başkanı Kurtulmuş'un inisiyatifiyle kurulması ve sınırlı süre ile değil onun görev süresi boyunca çalışması söz konusu.
Bu komisyon, sürecin yasal çerçevesini oluşturmakla görevli olacak ve yaz ayları boyunca çalışarak Ekim'de Meclis'in yeni yasama dönemine hazırlanacak. Komisyonda örgütün tasfiyesi sonrası üyelerinin toplumsal entegrasyonu, suçluların hukuki durumları ve suça karışmamış olanların ne olacağı gibi başlıklar ele alınacak.
DEM Parti'ye göre komisyonun ele alması gereken en acil iş Kolombiya ya da başka bazı ülkelerde olduğu gibi silahsızlanmayı teşvik edecek, silahsızlanmayı sağlayacak, silahsızlanan örgüt mensuplarının siyasal, sosyal, kamusal yaşama katılımını sağlayacak bir özel yasa olmalı. Bununla eş zamanlı olarak infaz düzenlemesinin de komisyon gündeminde olması bekleniyor.
Komisyonun ele alması beklenen bir diğer başlık ise terörle mücadele kanunu. DEM Parti'ye göre bu kanunun ya kaldırılması ya da uluslararası sözleşmelere uygun hale getirilmesi, ifade özgürlüğünün önünün açılması gerekiyor.
Komisyonun çalışarak önerdiği yasal düzenlemelerin önce ilgili ihtisas komisyonlarına gönderilmesi, ardından Genel Kurul'a gönderilerek kabul edilmesi öngörülürken, çözüm komisyonunun kendi içinde bir alt komisyon oluşturması ve silahsızlanmayı takip etmesinin sağlanmasının da söz konusu olabileceği belirtiliyor.
İktidara yakın Türkiye gazetesi süreci "merdiven usulü" olarak tanımlarken, PKK'nın her olumlu adımına karşılık Türkiye'nin bazı siyasi ve hukuki adımlar atacağını, ancak bu adımların, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) saha gözlemlerine dayalı olacağını belirtiyor.
AKP, MHP ve DEM Parti: İttifak mı iş birliği mi?
Sürecin detayları ile ilgili gelişmelerin yanı sıra bir başka tartışma konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kızılcahamam'daki konuşmasında söylediği "Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolu beraber yürümeye kararı verdik" şeklindeki sözleri oldu.
Bu sözlerin hemen ardından DEM Parti İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan "Bu ittifak süreç ittifakı, başka ittifak yok" açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Erdoğan'ı eleştirerek, "Diyor ki 'Biz üçümüz birlikteyiz.' Orada bir siyasi birliktelik yok. Ama Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29'a düşmüş, tek başına hissediyor. O yüzden AK Parti yeni bir dümenin peşinde" diye konuştu.
DEM Partili yetkililer "Bu sorunu çözmek istiyorsanız önce diyalog içerisinde müzakere ve iş birliği yapılmak zorunda" diyerek, Cumhur İttifakı ile kurulan teması "ittifak değil zoraki bir iş birliği" olarak tanımlıyor.
Uzun yıllar boyunca Cumhur İttifakı'na en çok muhalefet eden muhalefet partilerinden biri olduklarını söyleyen bir yetkili, DEM Parti seçmeninin siyasi bilincine dikkat çekerek, "Seçmenimiz 2023'te partinin 4 puan oyuna mal olacak şekilde Millet İttifakı'nın adayı yani CHP'nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekledi. Kürt kentlerindeki destek oranı CHP'nin kalesi diye bilinen batı kentlerindeki destek oranından daha fazlaydı" yorumu yapıyor.