1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çözüm sürecinde kritik aşama: Yasalar ve Öcalan ile görüşme

15 Ekim 2025

Çözüm sürecinde bir yıl geride kaldı ancak yavaşlık eleştirileri devam ediyor. Komisyon dinlemelerini gelecek hafta bitirerek rapor için çalışacak. Yol haritasında neler var?

27 Şubat'ta Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma çağrısı yaptığı gün, Öcalan'ın posterini tutan taraftarları.
TBMM'de komisyon çalışmalarını sürdürürken, komisyon üyelerinin Öcalan ile görüşüp görüşmeyeceği henüz belli değil. (Arşiv fotoğrafı)Fotoğraf: Yasin Akgul/AFP/Getty Images

TBMM'de yaklaşık bir yıl önce Cumhur İttifakı tarafından başlatılan ve iktidarın "Terörsüz Türkiye" adını verdiği yeni çözüm süreci için kurulan komisyon dinlemelerinin sonuna geliniyor.

2024 Ekim ayında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan süreç, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'taki çağrısının ardından örgütün 2025 Mayıs'ında kendini feshetmesiyle yeni bir boyuta evrilmişti. Yaz aylarında ise bu süreç kapsamında Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun yasal alt yapı için hazırlık yapması öngörülmüştü.

Gelinen noktada gerek DEM Parti'den gerekse farklı kesimlerden zaman zaman sürecin yavaş ilerlediğine dair eleştiriler gelirken, Öcalan'ı dinlemek için İmralı cezaevine komisyondan bir heyetin gidip gitmeyeceği sorusu da henüz kesin yanıt bulabilmiş değil.

Komisyonun önünde neler var?

Aralık ayına kadar çalışması beklenilen komisyonun dinlemeleri bitirmesinin ardından hazırlayacağı ara rapora ve bu kapsamda yasa önerilerine odaklanması bekleniyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun 8 Ekim'deki 14'üncü toplantısında yaptığı açıklamada şimdiye kadar 113 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin ve kanaat önderinin dinlendiğini ifade ederek, artık dinlemelerde sona gelindiğini ifade etmişti.

Komisyon bugünkü 15'üncü toplantısında ise kadın ve gençlik örgütlerinin temsilcilerini dinliyor. Bu oturumun ardından komisyon üyeleri ilk kez sahaya inerek Cuma günü Diyarbakır'a gidecek. Kurtulmuş'un daveti ile yapılacak ziyarette Diyarbakır'daki sivil toplum örgütleriyle bir araya gelinecek ve halk ile temas sağlanacak.

Toplumun farklı kesimlerinin temsilcilerini dinleyen çözüm komisyonunun dinlemelerin sonuna geldiği belirtiliyorFotoğraf: ANKA

Önümüzdeki hafta ise MİT Başkanı İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in bir kez daha komisyona gelerek sorumluluk alanlarıyla ilgili son durumu aktarması bekleniyor.

Komisyonun gelecek haftaki bu toplantı ile dinlemelerinin eğer ek bir oturum olmazsa tamamen bitmesi öngörülüyor. Bunun ardından ise komisyon üyelerinin bir ara rapor hazırlaması planlanıyor. Bunun için ise komisyona katılan partilerin ve milletvekillerinin çalışmaları alınacak ve ardından bunlar ortaklaştırılarak komisyon raporu haline getirilecek.

Bu arada yasal düzenlemelerin tam olarak hayata geçirilmesinde PKK'nın silah bırakma sürecinde hangi aşamada olunduğu ile ilgili MİT'ten gelecek değerlendirme de önemli bir kıstas olacak.

Meclis'teki çalışmalarda araya bütçe görüşmeleri de gireceğinden yasal düzenlemelere geçilmesi için yüksek ihtimalle Ocak ayı işaret edilirken, diğer yandan iktidarın yasalarda çok da hızlı gitmek istemediği, DEM Parti ile PKK'nın istediği düzenlemelerin farklı paketlerle farklı zamanlamalarla çıkarılmayı hedeflediğine ilişkin bilgiler bulunuyor.

Öte yandan infaz düzenlemesi ile ilgili bir paketin Genel Kurul yoğunluğuna göre Kasım ayında gündeme gelebileceği de konuşuluyor; ancak bunda kesin bir netlik bulunmuyor.

DEM Parti'nin güven artırıcı adım beklentisi

DEM Parti yetkilileri süreçte bir yılın geride kaldığını hatırlatarak, yasal düzenlemelerden önce iktidarın bazı güven artırıcı adımlar atarak güven tazeleyebileceğini vurguluyor.

DW Türkçe'nin konuştuğu DEM Partili yetkililer geçen bir yıl içinde süreçte ilerlemeye yönelik bir adım atılmaması, aksine demokraside geriye gidiş olması nedeniyle kamuoyunda bir güven eksikliği bulunduğuna işaret ederek, bu nedenle bazı güven artıcı adımlara ihtiyaç bulunduğunu belirtiyorlar.

DEM Parti, Türkiye'nin AİHM kararlarına uyarak, Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakmasını istiyorFotoğraf: HDP/dpa/picture alliance

Kayyum uygulamalarının sona erdirilmesi ya da eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluğunun sona erdirilmesi için yeni yasal düzenlemeye gerek olmadığını belirten yetkililer, kayyumların sona erdirilmesini sadece kendi belediyeleri için değil tüm belediyeler için istediklerini not ediyorlar. 

Öcalan için İmralı'ya gidilecek mi?

Komisyonun ve sürecin gündemindeki önemli sorulardan bir diğeri de Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya gidilip gidilmeyeceği.

Öcalan ile olası bir görüşme hakkında partilerden çeşitli açıklamalar yapılırken, bu konu resmi olarak komisyon gündemine hâlâ alınmış değil. Meclis koridorlarında ya da komisyon katılımcıları arasında gayri resmi şekilde ele alınsa da iktidar kanadında da bu konuda oluşmuş net ve tek bir görüş bulunmuyor.

DEM Parti ve MHP, Öcalan ile görüşülmesi gerektiğini belirtirken, Yeniden Refah, DSP ve HÜDA PAR temsilcileri İmralı'ya gidilmesine karşı çıkıyor.

CHP komisyonun gündemine resmen alınmadığı için bu konuyu MYK'sında ele almadığı belirtilirken, AKP'den de bu konuda net bir karar kamuoyuna yansımış değil.

Ancak resmiyete dökülmeyen ve net bir karar alınmayan genel anlayış İmralı'ya gelecek haftadan sonra yani dinlemelerin tamamen bitmesinin ardından gidilebileceği yönünde.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı grup konuşmasında komisyon üyelerinin İmralı'ya giderek Öcalan'la görüşmesi gerektiğini söylerken, DEM Parti grubunda Öcalan için sloganlar atılmasını ise eleştirmişti.

MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında gerekirse komisyon üyelerinden bir grup "İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı" demiştiFotoğraf: picture alliance / AA

Öte yandan her ne kadar en son Suriye'deki geçici yönetim ile Kürtlerin ağırlıklı olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında "kapsamlı bir ateşkes" konusunda mutabakata varıldığı açıklansa da ülkedeki durum halen kırılgan. İktidarın Türkiye'deki çözüm sürecini Suriye'deki gelişmeleri de yakından takip ederek sürdürdüğü gözlenirken, Türkiye'nin istikrar istediği komşusu Suriye için bazı kesimlerde parçalanma endişesi de bulunuyor.

Demirtaş'ın süreçte rolü olacak mı?

Bu arada son günlerde sürecin ruhuna uygun olmadığı düşünülen önemli bir gelişme de Demirtaş ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan itiraz oldu. 

Demirtaş hakkında AİHM tarafından verilen 8 Temmuz 2025 tarihli son ihlal kararına Türkiye'nin itiraz süresi için son gün 8 Ekim'di ve Adalet Bakanlığı yetkilileri 7 Ekim'de itiraz ederek Demirtaş'ın tahliyesinin önünü bir kez daha kapattı.

9 yıldır cezaevinde olan Demirtaş'ın AİHM kararlarına uyarak tahliyesinin sürece pozitif katkı yapacağı yönünde DEM Parti'den ve sivil toplumdan açıklamalar yapılırken, diğer taraftan iktidar kulislerinde Demirtaş'ın Cumhur İttifakı'nın ve Öcalan'ın çizgisine tamamen uymayabileceği endişesi dillendiriliyor.

Yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Mezopotamya Ajansı'na verdiği demeçte Demirtaş için yapılan itirazı anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, "AİHM Sayın Demirtaş'ın bir an önce tahliye edilmesini istiyor, ama buna direniyorsunuz. İşte bu çelişkiler insanların kafasını karıştırıyor. Açık söyleyeyim benim de kafam karışık" diye konuştu.

Demirtaş'ın bırakılmamış olması DEM Parti üstündeki taban baskısını da artırıyor.

Öcalan'ın örgütü PKK üstündeki etkisi bilinirken, buna karşılık Demirtaş'ın DEM Parti seçmenleri nezdindeki yüksek profili pek çok kesim tarafından kabul ediliyor.

 

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.