1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çavuşoğlu: AB kıytırıktan kararlar aldı

16 Temmuz 2019

Çavuşoğlu, AB'nin yaptırım kararının Türkiye'yi etkilemeyeceğini savunarak "Rum kesimi ve Yunanistan'ın baskısıyla böyle kıytırıktan kararlar aldılar" dedi.

Türkei Mevlut Cavusoglu, Außenminister in Ankara
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

Avrupa Birliği'nin (AB) yaptırım kararı ile ilgili Kuzey Makedonya ziyareti sırasında Salı günü açıklamalarda bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleriyle ilgili alınan yaptırım kararının Türkiye'yi etkilemeyeceğini savundu. Çavuşoğlu, "Buna yaptırım demek bu işi çok ciddiye almak demektir. Çok da ciddiye almaya gerek yok. Bizi etkileyecek şeyler değil" değerlendirmesini yaptı.

Sivil havacılık görüşmelerinin Rum kesiminin girişimleriyle zaten daha önce durdurulmuş olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Saçma sapan dayanışma anlayışıyla Rum kesimi ve Yunanistan'ın baskısıyla böyle kıytırıktan kararlar aldılar. Aldıkları kararların uygulanmasının mümkün olmadığını kendileri de biliyor" şeklinde sözlerini sürdürdü.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini artıracağını belirten Çavuşoğlu, "Orada üç gemimiz var, dördüncü gemimizi de Doğu Akdeniz'e en kısa zamanda göndereceğiz. Kıbrıs Türk halkının hakkını garanti altına almadıkları sürece biz oradaki faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi.

Dışişleri Bakanlığından yazılı açıklama

Türkiye Dışişleri Bakanlığından Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi'nin Brüksel'de aldığı yaptırım kararıyla ilgili dün akşam bir de yazılı açıklama yapıldı. Yaptırım kararının Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerini sürdürme yönündeki kararlılığını etkilemeyeceği belirtilen açıklamada, kararda Kıbrıslı Türklerden bahsedilmemesinin AB'nin Kıbrıs konusunda önyargılı ve taraflı olduğunu gösterdiği vurgulandı.

Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların AB üyeliklerini "kendi maksimalist pozisyonları doğrultusunda suistimal ettiği ve AB'nin de buna alet olduğu" savunulan açıklamada, "Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerimizin, kendi kıta sahanlığımızdaki haklarımızın korunması ve Ada'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin, Ada'nın hidrokarbon kaynakları üzerindeki eşit haklarının korunması olmak üzere iki boyutu vardır. İlk boyutta, Türkiye'nin Kıbrıs meselesi çözülmeden GKRY ile deniz yetki alanlarını sınırlandırmak için görüşmelere başlaması söz konusu değildir" görüşüne yer verildi.

İkinci boyutta bir çözüm bulunmasının ise ancak Kıbrıs Türklerinin haklarının garanti altına alınması ile mümkün olabileceği ifade edilen açıklamada, Kıbrıs Türklerinin 13 Temmuz'da yaptığı ve Türkiye'nin de destek verdiği kapsamlı işbirliği önerisinin çözüm için fırsat olabileceği vurgulandı. Açıklamada Türkiye'nin hem kendi haklarını kararlılıkla korumaya devam edeceği hem de Türkiye'nin bu yöndeki faaliyetlerini daha da artıracağı belirtildi.

Yunan Dışişleri Bakanı karardan memnun

Yunanistan'ın yeni Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın da AB'nin yaptırım kararıyla ilgili açıklaması Yunan Kathimerini gazetesinde yer aldı. Brüksel'deki AB dışişleri bakanları toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada AB'nin aldığı yaptırım kararının yerinde olduğunu ifade eden Dendias, "Kıbrıs'ın egemenliğiyle ilgili bir konuda Türkiye'nin provokasyonlarına karşı Avrupa Birliği'nin oy birliği ile aldığı kararı memnuniyetle karşıladığını" söyledi. Dendias, AB'nin Türkiye'ye uluslararası hukuku ihlal etmesi durumunda bunun sonuçları ile ilgili pozisyonunu hatırlattığını ifade etti.

Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye üzerinde ekonomik baskıyı artıracak dört kritik başlıkta yaptırım uygulama kararı almıştı. Yaptırımlar Türkiye'nin AB'den 2020'de alması öngörülen katılım öncesi mali yardımlarda kesintiye gidilmesini, ortaklık konseyi gibi ekonomi ve ticari ilişkilere ilişkin kurumsal ve yine üst düzey siyasi diyaloğun askıya alınmasını öngörüyor. Havacılık Anlaşması müzakerelerinin de askıya alındığı belirtilirken, ayrıca Avrupa Yatırım Bankası’ndan Türkiye'ye verilecek kredi desteğinin de gözden geçirilmesi talep ediliyor.

DW/HS,BK

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik