Çavuşoğlu: AB stratejik önceliğimiz
13 Nisan 2017Fransız Le Figaro gazetesi için “AB’ye üyelik stratejik önceliğimiz” başlıklı bir makale kaleme alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son zamanlarda Avrupa’dan Türkiye’ye yöneltilen eleştirilere karşı çıkarak, bu eleştirilerin kimi zaman “dostluk sınırlarını zorlayıcı” şekilde dile getirildiğini savundu.
Türkiye’nin 2005 yılında başlayan AB müzakere sürecinin “istenilen hızda ilerlemediğini” kaydeden Çavuşoğlu, bazı AB ülkelerinin “bahaneler uydurarak yeni müzakere başlıklarının açılmasını engellediklerini” ifade ederek, Avrupa Parlamentosu ve kimi AB ülkelerinin Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını istediklerini hatırlattı.
Avrupa’ya terör eleştirisi
Çavuşoğlu, “ülkemizi hedef alan terör örgütleri, demokrasilerde görülmeyecek rahatlıkla, cezalandırılmaksızın, cumhurbaşkanımızın hayatını tehdit eden pankartlar açma cüretini gösterebilmekte ve Avrupa sokaklarında açıkça şiddet ve terör propagandası yapabilmektedir” ifadeleriyle Avrupa’ya “terör örgütlerine hoşgörü gösterdiği” eleştirisinde bulundu.
Anayasa değişikliği ve bu kapsamda 16 Nisan referandumuna da değinen Çavuşoğlu, değişikliğin “başta Avrupa Konseyi sözleşmeleri olmak üzere, Türkiye’nin uluslararası yükümlülük ve sorumluluklarına uygun biçimde gerçekleştirildiği” görüşünü kaydetti.
“Rejim değişikliği yok”
Anayasa değişikliğinin “rejim değişikliği” anlamına gelmediğini belirten Çavuşoğlu, “Türkiye laik, demokratik ve sosyal bir devlettir ve öyle de kalacaktır. Söz konusu olan bize daha istikrarlı görünen bir başkanlık sistemidir. Benzer sistemler Fransa ve ABD’de de mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin “modern değerleri muhafaza etmeye devam edeceğini belirtip, AB’ye üyeliğin Türkiye için “stratejik öncelik” olduğuna vurguda bulundu. Fransız toplumuna “sizden beklentimiz, müşterek Avrupa evimizde birbirimize destek olmamız ve Türk, Fransız ve diğer Avrupa halklarına güzel bir gelecek için beraber çalışmamızdır. Zaman liderlik ve demokrasiler arasında dayanışma zamanıdır” şeklinde seslendi.
Fransa’dan aykırı ses
Çavuşoğlu’nun makalesinin yer aldığı sayfada yayımlanan “Türkiye Ortadoğu’nun 3’üncü İslami Devleti Oluyor” başlıklı makalede ise Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olduğu dönemde Avrupa İşleri Bakanı ve Sarkozy’nin Türkiye özel temsilciliği görevlerinde bulunan Paris milletvekili Pierre Lellouche, Türkiye’de anayasa değişikliğinin onaylanması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Putin benzeri bir mutlak iktidara kavuşacağı” görüşünü savundu.
İran ve Arabistan benzetmesi
Anayasa değişikliğiyle “Kemalist, laik, Batı ve Fransız modelini örnek alan Türkiye’nin sona ereceğini” öne süren Lellouche, değişiklik sonrası “İran ve Suudi Arabistan’ın yanında Ortadoğu’nun 3’üncü büyük İslami devletinin doğacağı” öngörüsünde bulunarak yeni Türkiye’yi “İslamcı, milliyetçi ve yeni-Osmanlıcı” olarak tanımladı.
Türkiye’nin 1963 yılında başlayan AB üyelik macerasını “ölü doğmuş süreç” olarak niteleyen Lellouche, Avrupa’nın 19’uncu yüzyılda olduğu gibi yeniden “Türk sorunuyla” karşı karşı olduğu görüşünü ileri sürdü. Fransız politikacı, Paris ve Berlin’i “Avrupa ile Doğu arasında köprü olmaya ehil bu büyük ülkeye karşı cesur, samimi ama açık bir politika belirlemeye” çağırdı.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca