AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini "hunharca planlanmış bir cinayet" sözleriyle değerlendirdi. CNN'e konuşan bir Türk yetkili de Kaşıkçı'nın giysilerini giyen bir dublörün kullanıldığını öne sürdü.
Reklam
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi ile ilgili olarak konuşan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik, "Hunharca planlanmış, örtbas edilmek için çok gayret sarf edilmiş bir durumla karşı karşıyayız. Çok komplike bir cinayet" ifadelerini kullandı.
Partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Çelik, sorumluları ortaya çıkarılıp cezalandırılacağını kaydederken, "bir daha kimsenin aklından böyle şeyler geçmeyecek" şeklinde konuştu.
Konsolosluğa ait araç bulundu
Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için yürütülen soruşturmada bugün Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na ait bir araç Sultangazi'deki bir otoparkta terk edilmiş bir şekilde bulundu.
DHA'nın haberine göre Kaşıkçı'nın kayıp olduğu günlerde İstanbul'un Sultangazi ilçesine bırakılan diplomatik plakalı araçta inceleme başlatıldı. NTV'nin haberine göre ise konsolosluk yetkilileri ile varılacak mutabakatın ardından araçta inceleme yapılacak.
Kaşıkçı cinayetine ilişkin Türkiye'nin yürütttüğü soruşturma kapsamında konsolosluk çalışanlarının sorgusuna devam ediliyor. Konsolosluk çalışanı beş kişinin Pazartesi günü sorgulandığı açıklandı.
CNN: Dublör, Kaşıkçı'nın giysilerini giydi
Öte yandan CNN International televizyonuna konuşan emniyet kaynaklarının sağladığı görüntülerde, Kaşıkçı'nın konsoloslukta bulunduğu gün binaya gelen 15 Suudi vatandaşından birinin, gazetecinin giysilerini giyerek dışarı çıktığı ortaya çıktı.
CNN International'ın internet sitesinde de paylaştığı görüntü kayıtlarında, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girmesiyle birlikte öldürülmesinin ardından koyu renkli ceketini, gri gömleğini ve pantolonunu giyen Mustafa el-Medeni isimli kişi, ayrıca sahte bir sakal takarken görülüyor.
ABD merkezli haber kanalına konuşan Türk yetkililerin ifadesine göre Kaşıkçı'nın konsolosluğa girmesinden dört saat kadar önce binaya giriş yapan Medeni, aynı yaşlarda, boyda ve kiloda olması dolayısıyla dublör olarak getirildi.
Suudi Arabistan'ın kasıtlı bir şekilde işlenmediğini öne sürdüğü cinayet ile ilgili konuşan Türk emniyet yetkilisi, "sorgulamaya dublör getirmezsiniz" diyerek Kaşıkçı'nın planlı bir şekilde öldürüldüğü savını tekrar etti.
Riyad'dan çelişkili ifadeler
Suudi Arabistan kraliyet ailesi ve özellikle Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile ilgili olarak Washington Post gazetesinde eleştirel yazılar kaleme alan ve bir yıl kadar önce ABD'ye giden Kaşıkçı'nın, 2 Ekim'de konsolosluk binasına girişi sonrası bir daha haber alınamaması ile ilgili olarak Riyad yönetimi bugüne kadar çelişkili ifadeler kullandı.
İlk günlerde Kaşıkçı'nın konsolosluk binasından çıktığını ve nerede olduğunun bilmediklerini ifade eden Suudi Arabistan, 20 Ekim Cuma günü muhalif gazetecinin konsolosluk binasında bulunduğu sırada çıkan bir kavgada öldüğünü açıklamıştı.
Ancak daha sonra Reuters haber ajansına konuşan bir Suudi yetkili, Kaşıkçı'nın boğazı sıkılarak öldürüldüğünü ve cansız bedeninin bir halıya sarılarak yok edilmesi için "yerel bir işbirlikçiye" teslim edildiğini ifade etmişti.
Suudi Arabistanlı yetkililer, olayla ilgili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığını ve üst düzey beş Suudi yetkilinin de görevden alındığını duyurmuştu.
Erdoğan soruşturma hakkında bilgi verecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Ekim Salı günkü AKP grup toplantısında Kaşıkçı cinayeti ile ilgili soruşturma hakkında bilgi paylaşacağını açıkladı.
Pazar günü bir açılışta konuşan Erdoğan, cinayet soruşturması konusunda "kararlı" olduklarını belirtirken, "Bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Sıradan atılan bazı adımlarla değil. Bütün çıplaklığıyla... 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı? Bunlar tüm detaylarıyla açıklanmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.
Gazetecilik: Tehlikeli meslek
2018’in ilk 10 ayında 73 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Geçtiğimiz yıllarda gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamaların artmasıyla araştırmacı gazetecilerin karşı karşıya olduğu riskler de çoğaldı.
Fotoğraf: Getty Images/C. McGrath
Viktoria Marinova, Bulgaristan
30 yaşındaki eski televizyon sunucusu, Avrupa Birliği fonlarında yapılan yolsuzluklar konusunda araştırmacı gazetecilik yapıyordu. Ekim ayında Bulgaristan’ın Ruse şehrinde cani bir şekilde öldürüldü.
Fotoğraf: BGNES
Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan
60 yaşındaki Washington Post köşe yazarı ve Al Arab haber kanalının eski şef editörü en son boşanma belgelerini onaylatmak için Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolusluğu’na girerken görüldü. Nişanlısı 11 saat boyunca dışarıda beklediğini ancak Kaşıkçı dışarı çıkmadığını söyledi. Gazeteci Suudi liderlerin kendisini öldürmeye çalıştığına inandığını açıklamıştı.
Fotoğraf: Reuters/Middle East Monitor
Jan Kuciak ve Martina Kusnirova, Slovakya
Şubat ayında öldürülen Jan Kuciak ve sevgilisi Martina Kusnirova’nın failinin eski bir polis olduğu açıklandı. Cinayetler kitlesel protestoların fitilini ateşlerken başbakanın da istifasına neden oldu. Kuciak Slovak hükümetinin İtalyan mafyası ile olan ilişkilerini araştırıyordu.
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/D. Voijnovic
Daphne Caruana Galizia, Malta
Araştırmacı gazeteci Daphne Caruana Galizia, Malta Başbakanı Joseph Muscat’ın Panama belgelerine ilişkin skandalla arasındaki bağları araştırıyordu. 2017 Ekim ayında arabasına konulan bir bombayla öldürüldü.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/L.Klimkeit
Wa Lone ve Kyaw Soe Oo, Myanmar
Reuters’ta çalışan Wa Lone ve Kyaw Soe Oo, 10 Rohingya Müslümanının öldürülmesine ilişkin haber yaptılar. Aralık 2017’de bir polis tarafından Yangon’da öğlen yemeğine davet edildikten sonra tutuklandılar. 265 günlük tutukluluk ve 39 duruşma sonrasında Eylül ayında 1923 tarihli Devlet Sırrı Yasası’ını ihlal nedeniyle 7 yıl hapse mahkum edildiler.
Fotoğraf: Reuters/A. Wang
Mario Gomez, Meksika
Afganistan ve Suriye’den sonra Meksika dünyanın gazeteciler için en tehlikeli ülkelerinden biri. 2017 yılında ülkede 14, 2018 yılında da 10 gazeteci öldürüldü. 35 yaşındaki muhabir Mario Gomez Eylül ayında Chiapas’taki evini terk ettiği esnada silahla vuruldu. Devlet görevlilerinin dahil olduğu yolsuzluklara ilişkin araştırmaları nedeniyle ölüm tehditleri aldığı açıklandı.
Fotoğraf: Getty Images/AFP/Y. Cortez
Samim Faramarz, Ramiz Ahmadi, Afganistan
Televizyon muhabiri Samim Faramarz, kameramanı ile birlikte Eylül ayında Kabil’deki bir patlama alanından yayın yaptıkları esnada hayatını kaybetti. Canlı yayını kestikten hemen sonra yayın noktalarından birkaç metre mesafede bulunan bomba yüklü araç patladı. Afganistan gazeteciler açısından dünyanın en tehlikeli yeri olmaya devam ediyor.
Fotoğraf: Getty Images/AFP/S. Marai
Marlon de Carvolho Araujo, Brazilya
Brazilya seçim kampanyalarının en büyük konularından biri yolsuzluktur. Rüşvet üzerine haberler yapan radyo muhabiri Marlon de Carvalho Araujo, Bahia bölgesinde çeşitli kademelerde yer alan devlet görevlilerinin yolsuzlukları üzerine haberler yaptı. Ağustos ayında evini basan 4 kişi tarafından öldürüldü.
Fotoğraf: Getty Images/AFP/E. Sa
Shujaat Bukhari, Keşmir
Gazeteci Shujaat Bukhari Haziran ayında çalıştığı gazetenin girişinde vurularak öldürüldü. DW için de çalışan gazeteci, Hindistan ve Pakistan arasındaki uyuşmazlığın barışçıl yollardan çözümünü savunuyordu.
Fotoğraf: twitter.com/bukharishujaat
The Capital gazetesi, Maryland, ABD
Editor Wendi Winters, asistanı Robert Hiaasen, yazar Gerald Fischmann, muhabir John McNamara ve satış asistanı Rebecca Smith Haziran ayında ofislerinin cam kapısından içeri ateş eden bir tetikçi tarafından vuruldu. Gazeteye hakaret davası açmış olan fail, olay yerinde yakalandı ve cinayetlerden dolayı hakkında dava açıldı.