1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çevrecilerden "kömür yerine zeytin" önerisi

15 Nisan 2022

Ekolojik yaşamı savunan sivil toplum örgütleri, Milas’ta kömür sahası yapılmak istenen alanla ilgili rapor hazırladı. Amaç, kömür sahası yerine 70 zeytin işleme tesisi kurularak ekonomiye ve istihdama katkı sağlamak.

ARŞİV
ARŞİVFotoğraf: Umit Bektas/Reuters

Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda yer alan zeytin ağaçları, bölgedeki iki termik santrale yeni kömür sahası açmak için sökülmek istenmişti.

Kamuoyunda büyük yankı bulan bu olayın ardından yatırımcı şirket geri adım atarak zeytinleri söktükleri yere dikmişti.

Bir yandan Akbelen Ormanları bölgesinde ekolojik yaşam savunucularının nöbeti devam ederken, diğer yandan çevreci sivil toplum örgütleri de kömür sahası olarak belirlenen alanla ilgili bir rapor hazırladı.

Raporun en önemli amacı Milas için zeytine dayalı bir ekonominin geliştirilmesi olasılığını araştırmak.

Milas Kent Konseyi, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) ve İklim İçin 350 Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı "Yerel Ekonomi için Dönüşüm Fırsatı: Milas’ta Zeytincilik" isimli rapora göre, kömür sahası olarak belirlenen alana, 70 adet zeytin işleme tesisi kurulabiliyor.

Üstelik 70 tesis için yeni bir yatırım bütçesine de gerek yok. Sadece iki kömürlü termik santrale bir yılda devletin ödediği teşvik kadar bir bütçe ayrılarak zeytin işleme tesisleri kurulabiliyor.

Rapordaki bilgilere göre, 70 zeytin işleme tesisinde toplam 685 kişi istihdam edilebilecek. Bu tesislerde Türkiye'nin tek AB coğrafi işaretli zeytinyağı olan Milas zeytinyağı’nın yarattığı değer 4,5 milyon TL’den 60 milyon TL’ye çıkabilecek.

Raporda yer alan bilgilerden bazıları şöyle: Milas'ta yıllık ortalama 100 bin ton zeytin hasadı yapılıyor ancak bunun beşte biri bölge ekonomisi için ek katma değer yaratmadan işlenmemiş zeytin olarak bölge ekonomisi dışına çıkıyor. Bölge ekonomisi dışına çıkan bu 20 bin tonluk zeytini kullanmak için 50 zeytin işleme tesisi, 15 zeytinyağı tesisi ve 5 sabun-şampuan tesisi kurulabilir.

Yerel, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğe dayalı bu dönüşümün maliyeti (2021 fiyatlarıyla 240 milyon TL), Milas’ta var olan iki kömürlü termik santrale bir yılda yapılan kapasite mekanizma ödemesiyle (260 milyon TL) sağlanabilir.

Zeytin ağacının binlerce yıldır Anadolu’nun sembolü olduğunu belirten İklim İçin 350 Derneği Kampanya Sorumlusu Efe Baysal’a göre de zeytincilik etrafında örgütlenecek yerel bir ekonomi Milas için büyük bir fırsata dönüşecebilecek. Böylece bölgenin geçim kaynakları kömüre de feda edilmemiş olacak.

Raporu değerlendiren Milas Kent Konseyi Başkanı Dr. Çağlayan Üçpınar ise, kısa vadeli kazançlar için binlerce yıllık zeytin ağaçlarının, büyük bir kültürün yok edilmemesi gerektiği görüşünde. Üçpınar, "Milas için başka türlü bir gelecek mümkün" diyerek zeytinliklerin korunması gerektiğini altını çiziyor.

Milas'ta bulunan Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin yeni kömür sahaları için izin verilmesinin ardından, santralleri işleten şirket, geçen yıl temmuz ayında Akbelen Ormanları’nda bulunan alana girmek için ağaç kesimine başlamıştı. Bölge sakinleri ve çevrecilerin başlattığı nöbet 273 gündür devam ediyor. En son şirket 31 Mart’ta yeniden alana girerek zeytinleri sökmek istemiş, nöbet tutan çevrecilerin yoğun engellemesi ile karşılaşmıştı. Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine de santraleri işleten Limak-IC Enerji şirketi geri adım atmak zorunda kalmıştı.