İlk olarak 2004 yılında düzenlenen Çin-Avrupa buluşması bu kez de Almanya’nın Hamburg kentinde gerçekleşiyor. “Hamburg Zirvesi: Çin, Avrupa ile buluşuyor“ başlığıyla düzenlenen üç günlük toplantıda karşılıklı anlayışın geliştirilmesi ve fikir alışverişi hedefleniyor. Toplantıya katılacaklar arasında Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Almanya’nın eski Başbakanlarından Helmut Kohl de bulunuyor.

Toplantıda kararlar alınmıyor, daha çok güncel konularla ilgili fikir alışverişi sağlayacak tartışma forumları, seminer ve atölye çalışmaları düzenleniyor. Konferansın onur başkanlığını üstlenen Almanya’nın eski Başbakanları Helmut Schmidt ve Helmut Kohl ile Singapur şehir devletinin kurucusu Lee Kuan Yew, konferansın üst düzey katılımcıları arasında.

Toplantıya ev sahipliği yapan Hamburg Ticaret Odası Başkanı Karl-Joachim Dreyer, Çin - Avrupa buluşmasının küçük bir Davos olarak tanımlanabileceği görüşünde. Dreyer’in değerlendirmesi şöyle: “Çin-Avrupa buluşmasının markalaşmasını istiyoruz. Küçük Davos belki doğru bir tanımlama. Bu ikinci zirve sonrasında bu markayı artık oturtabileceğimizi umuyoruz. Çin’den gelen üst düzey heyet, katılımcılar, Çin konusunda Avrupa çapında da algılanabilecek birikimimizi doğrular nitelikte.“

Hamburg – Şangay kardeşliği

Çin ile ticari ilişkiler ve deneyim konusunda Hamburg, diğer Avrupa şehirlerine göre oldukça iddialı bir konumda. Hamburg limanına ilk Çin gemisinin 275 yıl önce geldiği, 1929 yılında Almanya’daki ilk Çin derneğinin Hamburg’da kurulduğu biliniyor. Çin ile ilişkilerde son dönemde verilebilecek en çarpıcı örneklerden biri, Şangay ile kardeş şehir olunması.

Kardeş şehir uygulamasının çok olumlu sonuçlar verdiğini vurgulayan Hamburg Ticaret Odası Başkanı Karl-Joachim Dreyer, “İki taraftan da tam anlamıyla hayata geçirilmiş bir uygulama. Yani sadece ticari değil, aynı zamanda kültür, bilim, spor alanlarında da yoğun bir alışveriş sözkonusu. Şangay ile ortaklığın, Hamburg’un yedi kardeş şehri arasında en yoğunu olduğunu söyleyebiliriz“ diyor.

Hamburg, Çinli şirketlerin en yoğun olarak bulundukları Avrupa şehri olması dolayısıyla Avrupa’yı Çin’e açan kapı olarak nitelendiriliyor. Çinli 400 şirket Hamburg’da faaliyet gösteriyor.

Ticari ilişkiler

Çin, 200 milyar euroluk ticaret hacmiyle AB’nin de en önemli ikinci ticaret ortağı. Çin’in baş döndürücü ekonomik gelişimi Avrupa ekonomisi tarafından büyük ölçüde, bir fırsat olarak görülüyor.

Bunun fırsatlar yanında riskler de taşıdığına dikkat çeken Dreyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin hızlı büyümenin getirdiği çevre ile ilgili riskler. Zirvede hammaddeler, enerji ve çevre konuları da gündeme gelecek. Bir başka konu, lojistik ve nakliye. Bunlar, hızlı büyümenin getirdiği yapısal sorular. Çin sonuçta kendi ülkesindeki bu gelişimi idare edebilecek durumda mı? Bu gelişimin dünya ticareti üzerinde ne tür etkileri olur? Bunlar, oldukça ciddiye aldığımız konular.“

Gerçek anlamda tartışmalara yol açabilecek, karşılıklı ticari korumacılık, AB’nin Çin para biriminin değerinin artırılması talebi, telif haklarının korunması gibi konular ise zirvede gündeme gelmeyecek.