1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin kendi kendinin kurbanı oldu

Gui Hao20 Eylül 2008

Çin'de bozuk bebek maması skandalı büyüyor. Çinli yetkililer sadece süt tozunda değil, sütte de melamin maddesine rastlandığını duyurdu. DW Çince Servisi'nden Gui Hao, olaydan en çok Çinliler'in zarar gördüğü görüşünde:

4 ölü, 18 gözaltı ve 6200 hasta çocuk... Skandalın gerçek boyutunu bu rakamlarla anlatmak zor. 1 milyar 300 milyon nüfuslu Çin'de vatandaşlar güvensizlik içinde. Üstelik ülkenin geleceği anlamına gelen her yıl dünyaya gelen 17 milyon bebeğin hayatı tehlikede. Süt tozuna karışan melamin böbrek taşına yolaçıyor. Birçok kentte aileler çocuklarını hastaneye götürerek muayene ettirdi. Ülkedeki en milliyetçiler bile artık kendi ürünlerine güvenmiyor.


Çin'de gıda kontrolleri genellikle yolsuzluklara sahne oluyor. Bürokrasi, denetimlerin kaliteli biçimde yapılmasını engelliyor. Bazı gıda şirketleri sosyalist pazar ekonomisi olarak adlandırılan bu sistemde kazanabileceklerinin en fazlasını kazanmaya bakıp, sosyal sorumluluklarını ve yasaları gözardı ediyorlar. Süt sanayiindeki 22 tanınmış üreticinin ürünlerinde kimyasal maddeye rastlanması, hiç de sıradışı değil. Gıda kontrollerinde yaşayabilecekleri zorlukları çoğu zaman iyi ilişkiler ve rüşvetle sorunsuz biçimde hallediyorlar.


Ürünlerinde melamine rastlandığı duyurulan ilk firma olan Sanlu, skandal ortaya çıkmadan bir hafta öncesine kadar devlet televizyonunda Çin mallarındaki kaliteye örnek olarak gösteriliyordu. Haberde çok ayrıntıya girmeden aslında ürünlerde kimyasal maddeye rastlandığı dile getiriliyordu. Şimdi ise bütün dünya bu yaşananlar yüzünden derinden sarsılmış durumda.


Çin'in ürün kalitesine her zaman güvenilmiyor. Bundan bir yıl önce barbie bebeklerinin üreticisi ABD'nin oyuncak devi Mattel, Çin'den gelen ürünlerde kurşuna rastlandığı için ürünleri piyasadan toplattı. Bu skandalın ardından Çin medyası Çin'deki ürünlerin kaliteli olduğunu göstermek için büyük bir reklam kampanyası başlattı. Ekonominin önde gelenleri, yabancı medyayı, Çin ürünlerine karşı kampanya yürüttükleri gerekçesiyle sert biçimde eleştirdiler.


Şimdi ise Çin bu kez kendisi acı çekiyor. Çünkü vicdansız işadamları ve yetersiz denetimin kurbanı kendi çocukları oldu. Hep ulusal gururdan bahseden Çin medyası bu kez susuyor. Sadece resmi haber ajansı Xinhua'nın haberlerini vermekle yetiniyor. Çin yönetimi bir kez daha zor bir görevle karşı karşıya. Zarar gören "Made in China" markasını önce Çin'de, daha sonra ise dünya genelinde parlatmak zorunda. Pekin, küresel ekonomide Çin mallarından vazgeçilemeyeceğini biliyor. O zaman Çinli politikacılar bunun sorumluluğunu da taşımak zorunda.