Çin ve Rusya, ABD'yi topa tuttu
27 Şubat 2012 Rusya Başbakanı Vladimir Putin, “Moskovskiye Novosti” gazetesine yazdığı makalede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye ile ilgili karar tasarısını veto etmelerini savundu.
Batı’yı "Suriye'deki muhalif güçlerin de silah bırakmasını ve Humus gibi çatışmaların yoğun olduğu kentlerden çekilmesini içeren dengeli bir karar tasarısı için gerekli sabrı göstermemekle" suçlayan Putin, karar tasarısıyla ilgili olarak, “Geriye sadece silahlı muhalefetin de hükümetle aynı şeyi yapması, yani savaşan birliklerini geri çekerek kentleri boşaltması talebi kalmıştı” dedi. Putin, Batı'nın bunu reddetmesinin ise “alaycı” bir tavır olduğunu belirtti.
Ticari çıkarlar eleştirisi
Putin, yazısında, Arap Baharı konusunda da Batı'yı samimiyetsizlikle suçladı. Irak'ta olduğu gibi, Arap Baharı sürecinden geçen ülkelerin pazarlarında da Rusya'nın on yıllarca geliştirmek için çalıştığı konumunu kaybetme noktasına geldiğini belirten Putin, “Buradaki trajik olayların insan hakları ile ilgili kaygılardan ziyade, belli bir ölçüde birilerinin piyasa çıkarlarından kaynaklandığı izlenimi doğuyor" dedi. Rusya Başbakanı bölgedeki gelişmelerin demokrasiyi değil, aşırı dinciliği artırdığını da ileri sürdü. Makalesinde ayrıca “İran’a bir askerî müdahale tehlikesinden de endişeli olduklarını” ifade eden Putin, “Bunun sonuçları felaket olur” dedi.
Çin'den Clinton'a tepki
BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ile aynı tutumu izleyen Çin'den de ABD'ye sert eleştiri geldi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton cuma günü yaptığı açıklamada Çin ve Rusya'yı "sadece Suriye halkına değil, aynı zamanda bütün olarak Arap uyanışına karşı olmakla" suçlamıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hong Lei bu açıklamayı hiçbir şekilde kabul edemeyeceklerini belirtti.
'ABD kendini beğenmiş'
Çin Komünist Partisi'nin yayın organı Halkın Günlüğü’nde de konu ile ilgili sert bir makale yayımlandı. "Çin’in Sesi" imzasıyla yazılan makalede şu satırlara yer verildi: “ABD’nin Arap halklarının adeta bir ‘koruyucusu’ gibi gösteriş yapmasının arkasındaki gerekçelerin anlaşılması zor değildir. Asıl sorun, bu büyüklenmenin, bu bencil süper kibirin ve kendine güvenin ahlaken nasıl temellendirildiğidir” denildi. Yazıda Irak’taki gelişmelere de değinilerek “Bugün bile Irak’ta şiddet azalmadan sürmektedir ve sıradan halk güvenlik içinde değildir. Sırf bu bile Amerikan politikalarının samimiyeti ve etkinliğiyle ilgili kafalarımızda büyük bir soru işareti yaratmaktadır” ifadelerine yer verildi.
© Deutsche Welle Türkçe
AP/AFP/Reuters, EC/BK