1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin Hong Kong güvenlik yasasını kabul etti

30 Haziran 2020

Çin'de Hong Kong için hazırlanan, ABD ve AB'nin eleştirdiği Ulusal Güvenlik Yasası oybirliğiyle kabul edildi. Demokrasi hareketinin temsilcileri "Hong Kong'un sonu" yorumunu yaptı.

Hong Kong Özel İdari Bölgesi hükümeti binası
Hong Kong Özel İdari Bölgesi hükümeti binasıFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/A. Wong

Çin'de Hong Kong için hazırlanan tartışmalı güvenlik yasası kabul edildi. Pekin yanlısı Hong Kong partisi DAB, yasanın Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi tarafından kabul edildiğini duyurdu. Yasa, Çin’in en üst yasakoyucu organı sayılan komiteden oybirliğiyle geçti.

Çin Komünist Partisi yönetimi yasa yardımıyla Hong Kong’daki siyasi huzursuzlukları bastırmayı hedefliyor. Çin’in özel idari bölgesi Hong Kong'da, Pekin’in nüfuzunu sürekli artırması üzerine geçen yıl aylar süren ve şiddetli protesto gösterileri meydana gelmişti.

"Dünyanın bildiği Hong Kong'un sonu"

Hong Kong’daki demokrasi hareketinin uluslararası çapta tanınan simalarından Joshua Wong gelişmeyle ilgili "dünyanın bildiği Hong Kong’un sonu" yorumunu yaptı. Wong, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada "Bundan sonra Hong Kong yeni bir terör yönetimi dönemine girecek, tıpkı tarihte Tayvan’daki Beyaz Terör döneminde olduğu gibi, keyfi soruşturmalar, kara cezaevleri, gizli yargılamalar, zorla alınan ifadeler, medya kısıtlamaları ve siyasi sansür" ifadelerini kullandı. Wong Çin’in kenti “gizli bir polis devletine” çevirmek istediğini söyledi.

Pekin'in gerekçesi bölücülük, yıkıcılık ve terörizmle mücadele

Çin Başbakanı Li Kıçiang, Mayıs ayında yasayla ilgili bir açıklama yapmış ve Pekin’in yasa uyarınca Hong Kong’a polis ve istihbarat servisi konuşlandırabileceğini söylemişti. Li, amacın bölücülük, yıkıcılık, terörizm ve yabancı müdahalelerle mücadele olduğunu belirtmişti. Ancak yasa metni kamuoyuyla paylaşılmadığı için ayrıntılar bilinmiyor.

Haziran ayı başında Çin resmi haber ajansı Şinhua, Çin’in Hong Kong’da bir ulusal güvenlik bürosu oluşturabilmesi gerektiğini yazmıştı. Haberde bu büronun gizli bilgi toplayabilmesi ve ulusal güvenliğe karşı suçlarla meşgul olması gerektiği belirtilmişti. Ayrıca Hong Kong Özel İdari Bölge Başkanı Carrie Lam'ın bu tür davalarda özel hakimler atayabilmesi gerektiği ifade edilmişti.

Çin yönetimi Hong Kong’da "tek ülke iki sistem" prensibini kaldırmak ve demokratik vatandaşlık haklarını bastırmakla itham ediliyor. Büyük Britanya, sömürgesi olan Hong Kong'u 1 Temmuz 1997 tarihinde ifade ve toplanma özgürlüğü de aralarında olmak üzere bazı özel hakların 50 yıl saklı kalması güvencesiyle Çin yönetimine devretmişti.

Fotoğraf: Reuters/T. Siu

ABD ve AB'den tepkiler caydırıcı olmadı

Güvenlik yasası, Pekin ile Washington ilişkilerinde bir süredir gerilim konusu. ABD hükümeti yasa nedeniyle geçen hafta Çin Komünist Partisi yöneticilerine seyahat kısıtlaması koydu. Washington Pazartesi günü de Hong Kong’a bundan sonra askeri teçhizat ve hem sivil hem askeri alanda kullanılan ürünlerin satışında ambargo uygulamaya başladı.

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel de geçen hafta Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakan Li Kıçiang ile videokonferans aracılığıyla bir görüşme yaptı. Michel, görüşme sonrasında "Hong Kong için çıkartılan ulusal güvenlik yasasıyla ilgili son derece ciddi endişelerimizi ifade ettik" demişti. Çin ise Avrupa Birliği’nin eleştirilerini geri çevirerek Hong Kong politikalarının kendi iç işi olduğunu açıklamıştı.

AFP, Reuters / EC, HS

©Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik