Dünya Bankası’nın tahminlerine göre çevre kirliliğinin sonuçlarından ötürü Çin’de her yıl hayatını kaybedenlerin sayısı yaklaşık 750 bini buluyor. Dünya Bankası bu verileri yıllık rapor taslağında “Çin’de çevre kirliliğinin maliyeti” başlıkla aktardı. Ancak sözkonusu bölüm, Çin yönetiminden gelen itirazlar üzerine taslaktan çıkarıldı.

Pekin'in gerekçeleri

Merkezi Washington’da bulunan Brookings Enstitüsü’nün ekonomi uzmanı Johannes Linn, Çin yönetiminin itirazının iki gerekçeye dayandığını belirtiyor. Linn, “Raporda açıklanan rakamlar, Çin hükümeti tarafından reddedildi. Çin, bunun ülkede siyasi ve toplumsal kargaşaya yol açabileceği gerekçesini gösterdi. Pekin, diğer taraftan rakamların uzman analizlerin sonucunda ortaya çıkıp çıkmadığını gündeme getirdi” diye konuşuyor.

Brookings Enstitüsü’nün ekonomi uzmanı Johannes Linn, 2003 yılında kendisinin de Dünya Bankası’nda görev yaptığını, bankanın yapısının belli özellikler taşıdığının unutulmaması gerektiğini söylüyor. Linn, “Öncelikle Dünya Bankası’nın bağımsız bir araştırma kuruluşu olmadığını vurgulamak lazım. Dünya Bankası bir üniversite değil, hükümetleri, devletleri bir araya getiren bir kulüp” diyor.

Bretton Woods'un kaydı

Dünya Bankası’na üye ülkelerin söz hakkı, bankanın kuruluşunu sağlayan 1945 tarihli Bretton Woods Anlaşması’nda da güvence altına alınıyor. Ekonomist Johannes Linn, bunu yanı sıra Dünya Bankası’nın diğer ülkelerin katkısı olmaksızın faaliyet göstermesinin imkansız olduğunu vurguluyor.

Linn, “Dünya Bankası’nın faaliyetleri, her şeyden önce verilere ulaşabilmesine imkan tanınmasına bağlı. Milli hükümetlerin sözkonusu verilere erişimi sağlaması gerekiyor. Ayrıca Dünya Bankası’nın çeşitli bölgelerde görev yapan kamu kuruluşlarıyla genel olarak iyi bir işbirliği içinde olması da önem taşıyor” diye konuşuyor.

Yetki hükümetlerde

Dünya Bankası’nan yapılan yazılı açıklamada, “Tartışmalı raporla ilgili Çin yönetimiyle görüşmelerin devam ettiği” belirtildi. Brookings Enstitüsü’nün ekonomi uzmanı Johannes Linn, taraflar arasında gerginlik yaratan verilerin rapordan temizlenmesini beklediğini kaydediyor. Linn, “Dünya Bankası raporunun belli kısımlarının ya da bir bölümün tamamen çıkarılmasına karar vermeye hükümetler yetkilidir. Ancak işin bu noktaya geleceğini tahmin etmiyorum” diyor.