1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ölçülü ve soğukkanlı olmak...

Peter Philipp / DW2 Temmuz 2007

İngiltere’de yaşanan terör saldırısı girişimleri, sadece İngiltere’de değil, diğer Avrupa ülkelerinde de endişe yarattı. DW editörlerinden Peter Philipp’in yorumu:

Grafik für Kommentar oder Fernschreiber-Kolumne, November 2005

“İngiltere başkentindeki bombalı suikast hazırlıklarını de El Kaide’ye mal eden köşe yazarları, ‘sonunda Bağdat Londra’ya taşındı’ demekten kendilerini alamıyorlar. Faillerin kimliği aydınlatılana kadar bu iddialar spekülasyon olarak kalacaktır, ama İngiltere’nin terörist grupların hedefi haline geldiği inkar edilemez. Irak savaşının mimarlarından olması, Irak’taki askeri mevcudiyeti, Salman Rüşdi’ye asalet unvanı verilmesi, Tony Blair’in Ortadoğu Dörtlüsü temsilciliğine getirilmesi ya da İngiliz sömürgecilik tarihi islam aleminin geniş kesimlerinde Büyük Britanya’yı terörle vurmak için yeterli gerekçe yaratmaya yetiyor. Bu arada iki yıl önceki metro saldırısının faillerinin de mensubu oldukları İngiltere’deki gayrımemnun Müslüman azınlığı da unutmamak gerekir.

Hafta sonundaki suikast girişimlerinin yerel destekle, ama El Kaide tarafından planlanmış olması kuvvetle muhtemel. Patlayıcıların düzeneği ve internette yayınlanan terör tehditleri bu ihtimali güçlendiriyor. Zamanlama da tesadüfi değil. Başbakanlığın Tony Blair’den Gordon Brown’a geçmesinden kısa süre sonra ve metro saldırısının yıldönümüne az bir zaman kala.

Felaket şans eseri oldduğu kadar İngilizler’in basireti sayesinde de önlenebildi. Kapsamlı güvenlik kameralı denetleme sisteminin de faillerin ortaya çıkarılmasında önemli rol oynayacağı kesin. Güvenlik kameralarının Almanya’da özel hayatın devlet denetiminden korunmasıyla toplumun terör saldırılarından korunması arasındaki tartışmaya dönüşmüş olması bu bakımdan yadırganabilir.

İngilizler’den ders almak gerekir. Güvenlik kamerası terörü önlemeye yetmez, ama caydırıcılığı olduğu kadar faillerin takibini de kolaylaştırır. Öte yandan, çeşitli güvenlik birimlerinin yüksek terör tehlikesinden söz ederek paniğe yol açtıkları Almanya’nın aksine İngiltere’de panik yaşanmıyor.

Tehlike hepimiz için arttı. Londra, Berlin, Paris ya da Amsterdam’ın diğer merkezlerden güvenli olduğunu kimse iddia edemez. Fanatizmin karşımıza nasıl çıkacağını kimse tahmin edemez. Yapabileceğimiz tek şey soğukkanlı ve ölçülü olmaktır. Terör, can alsa da toplum terörize edilmesine müsaade etmezse teröristler ilk raundu kaybetmiş olurlar.

Ölçülü olmak sadece soğukkanlı davranıp öfkesini yutmak değildir. Ölçülü olmak, aynı zamanda amacını aşan güvenlik tedbirlerine kendini kaptırmamaktır. Diğer ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da siyasiler nedense terör tehlikesine tek çare olarak toplumun mutlak devlet kontrolüne alınmasının propagandasını yapıyorlar. Kimse güvenlik kameralarından rahatsız olmamalı. Ama toplum şiddet korkusuyla bununla da yetinmeyip özgürlüğünden daha geniş tavizler verirse bunun adı ‘terörizme topyekun teslim olmak’tır.”