1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Önlemler gevşetilirken korona pusuda bekliyor

5 Mayıs 2020

Koronavirüs vaka sayılarının görece kontrol altına alınmasıyla Türkiye dahil pek çok ülke önlemleri gevşetmeye başladı. Ancak virüs pusuda bekliyor. Uzmanlar, "Önlemler gevşetilirken siz de gevşemeyin" uyarısı yapıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Z. Balogh

Koronavirüs salgınında Mart ve Nisan aylarında kaydedilen ilk dalganın ardından yeni vaka sayılarında pek çok ülkede durgunluk ve gerileme eğilimi var. Bir yandan eve kapanmaktan sıkılan seçmenlerin baskısı, diğer yandan ekonomideki kan kaybıyla ilgili endişeler hükümetleri zor bir ikilem içinde bırakıyor.

Türkiye ve pek çok Avrupa ülkesinde hükümetler önlemlerin gevşetilmesi yönünde temkinli adımlar atmaya başladı. Kafalardaki soru ise bu gevşeme sürecinin vaka sayılarında yeni bir tırmanışa yol açıp açmayacağı.

Dünya çapında yeni koronavirüs vakalarının günlük artış oranı Mart ortasında yaklaşık yüzde 13'te seyrederken geçen hafta yüzde 2-3 aralığına geriledi. Ancak bu, virüsün yok olduğu ya da inzivaya çekildiği anlamına gelmiyor.

Pek çok ülkede tırmanış sürüyor

Aksine havalar ısınıp insanlar yeniden sokağa çıkmaya başlarken pek çok ülkede vaka sayısında tehlikeli tırmanışlar kaydedildi. Pazar günü Hindistan'da 2 bin 644 yeni vakayla şimdiye kadarki en yüksek rakama ulaşılırken, Rusya'da vaka sayısı ilk kez 10 binin üstüne çıktı. Vaka sayısının Nisan ortasından beri gerileme eğilimi gösterdiği Britanya'da da 1 Mayıs itibarıyla yeniden tırmanma kaydedildi.

Bilim insanları, sokağa çıkma kısıtlamaları gibi önlemlerin gevşetilmesiyle koronavirüs vaka sayısında yeniden artış kaydedileceği konusunda hemfikir. En kötü senaryo ise yaz sonundan itibaren salgında ikinci bir güçlü dalga yaşanması.

"Virüsün dinamiklerinde hiçbir değişiklik yok"

ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi Bloomberg Kamu Sağlığı Yüksekokulu Sağlık Güvenliği Merkezi Başkanı Dr.Tom Inglesby, kısıtlamaların hızlı bir şekilde kaldırılması durumunda virüsün "küçük dalgalar halinde değişik bölgelere yeniden geri dönebileceği" uyarısında bulunarak "virüsün dinamiklerinde hiçbir değişiklik olmadığına" dikkat çekti.

Fransız virolog Anne Goffard da salgında ikinci bir dalganın muhtemel olduğunu belirterek "Virüsün yeniden dolaşıma girmesi birkaç hafta, hatta birkaç ay alacaktır. En erken Ağustos'ta ikinci bir dalga mümkün" diyor.

İkinci dalganın şiddeti ne olacak?

İkinci dalganın ilkine göre ne şiddette seyredeceği ise kestirilemiyor. Başta ABD ve Almanya'daki üst düzey sağlık yetkilileri olmak üzere bir kesim, yeni dalgada vaka sayısının daha da yüksek olabileceği uyarısında bulunuyor. Koronavirüs salgınının özellikle de sonbahar ve kış aylarında alışıldık grip dalgasıyla birlikte tırmanışa geçmesinden ve sağlık sistemini kilitlemesinden endişe ediliyor. Daha iyimser bir kesim ise bireysel davranışlardaki değişimin yeni vaka sayısını azaltabileceği görüşünde.

Koronavirüsün yaz sıcaklarına nasıl tepki vereceği de henüz bilinmiyor. Diğer virüslerin havalar ısınınca  gerileme eğiliminde olduğu bilinse de Covid-19 ile ilgili elde bu tür bir veri yok.

Fransa Bilim Konseyi Başkanı François Delfraissy, "Virüsle sıcaklık ve nem arasında bir bağlantı olabileceğini düşünüyoruz. Sakin bir yaz bekliyoruz. Ama virüs yıl sonuna doğru şiddetli bir şekilde geri dönebilir" diyor.

Kuaförlerde uygulanan önlemler Fotoğraf: DW/D.Engel

Kısıtlamalar bağışıklık olasılığını engelledi

Fiziksel mesafe ve sokağa çıkma kısıtlamaları, pek çok ülkede yeni vaka sayısının durulmasını sağladı ve sağlık sistemine ilk dalganın ardından kendini toparlama ve yeniden organize olma için zaman kazandırdı. Ancak aynı zamanda toplumun daha geniş kesimlerinin virüsle tanışmasını ve bağışıklık geliştirme olasılığını da engellemiş oldu.

Fransız Pasteur Enstitüsü'nün hesaplamalarına göre, ülkede sokağa çıkma kısıtlamalarının gevşetileceği 11 Mayıs tarihine kadar nüfusun sadece yüzde 6'sı koronavirüsle tanışmış olacak. Fransa'da koronavirüsün yoğun görüldüğü yerleşim yerlerinde bile enfekte olmuş kişilerin oranı yüzde 25'i geçmiyor. Bilim insanları bu nedenle etkili bir aşı bulunmadığı sürece hayatın tamamen normale dönmesinin mümkün olmayacağı görüşünde.

Basit önlemlerin önemi

Ancak iş yerleri açılıp insanlar sokaklara geri dönerken de virüsün yayılma hızını kontrol altında tutmanın yolları var: Fiziksel mesafe, ellerin yüzle temasından kaçınmak, elleri yıkamak, kamuya açık alanlarda maske takmak. Bunların hepsi ilk dalgada tecrübe edilen ve insanların da az çok alıştığı basit önlemler.

Fransa'da yapılan bir model araştırma, bu tür önlemlere riayet ederek ölüm sayısının büyük ölçüde düşürülebileceğini öngörüyor. Araştırmaya göre önlemler uygulanmadığı takdirde toplamda 200 bin ölüm beklenirken sosyal mesafe ya da maske takarak sayının 85 bine düşürülebileceği belirtiliyor. Fransa'sa şu an resmi verilere göre ölü sayısı 25 bin civarında.

"Testler ve vaka takibi genişletilmeli" çağrısı

Uzmanlar, önlemler gevşetilmeye başlandıktan sonra vaka sayısında büyük sıçramalar yaşanmaması için testler ile temas ağı takip sistemlerinin özel önem kazanacağına dikkat çekiyor.

Cenevre Üniversite Hastaneleri Salgın Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Başkanı Didier Pitter, ülkelerin test ve takip kapasitelerini artırabilmeleri durumunda vaka sayılarındaki artışın "bir dizi küçük dalgayla" sınırlandırılabileceğini belirtiyor.

Hükümetlerin koronavirüs salgınını kontrol altında tutabilmek için bulaştırma katsayısını da 1'in altında tutması gerekiyor. Yani enfekte bir kişinin virüsü bulaştırdığı kişi sayısının 1 ve üstüne çıkmaması gerekiyor.

Lancet dergisinde geçen ay yayımlanan bir araştırmaya göre Çin'in Şenzen kentinde test, temas takibi ve izolasyon  önlemleri, katsayının 0,4'e düşürülmesinde önemli rol oynadı. Kentte koronavirüs salgınının bu sayede Wuhan'daki boyutlara ulaşmadığına dikkat çekiliyor.

AP,AFP/BK,HS

©️ Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik