1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Özdağ: AKP’ye en büyük şamar sandıkta atılacak

22 Ocak 2020

AKP’li eski başbakan Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile iktidardaki AKP arasında ‘kayyum krizi’ yaşanıyor. Parti yönetimine göre AKP, Gelecek Partisi’nin büyümesinden endişeli. Bu yüzden de kayyumlara başvuruyor.

Selçuk Özdağ
Selçuk ÖzdağFotoğraf: DW/H. Köylü

Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında yer aldığı Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi’ne kayyum atanmasının ardından, vakfa da kayyum atandı. Atamayı ‘hukuksuz’ gören Gelecek Partisi, AKP ile hesaplaşmanın sandıkta yaşanacağını düşünüyor. Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, kayyum kriziyle ilgili DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

DW Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu’na ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla yüklenmişti. İstanbul Şehir Üniversitesi’nde bir dolandırıcılık sözkonusu mu?

Selçuk Özdağ: Üniversite, bir vakıf üniversitesi ve Davutoğlu sadece kurucusu. Şehir Üniversitesi üzerinden siyasi bir operasyon yapılmak istendi. Sayın cumhurbaşkanı tarihi bir hata yaptı. "Bunlar dolandırıcılar" dedi. "Dolandırıcılar" dediği kişiler 17 yıl boyunca kendisiyle başbakan, bakan yardımcısı, bakan olarak çalışmış kişiler. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Feridun Bilgin. "Dolandırıcılar" devleti yaklaşık 25 yıldır yöneten bir siyasi figüre yakışmıyor. 2016 Mart'a kadar, bu vakıf üniversitesinin bir himaye edeni var ama darbeden sonra bu kişi himaye etmekten, yardım yapmaktan vazgeçiyor. Bunun üzerine bu üniversite Halkbank'a müracaat ediyor ve 300 milyon liralık bir kredi çekiliyor. Kredileri ödeme tarihi de Haziran ayından başlayarak Eylül 2016’ya kadar. Ve o zaman başbakan Davutoğlu değil, Binali Yıldırım. Davutoğlu’nun bu üniversite ve krediyle de hiç alakası yok. Kredi çekildiğinde de görevli değil.

"KHK'lar Türkiye için felaket"

Bilim ve Sanat Vakfı’na yapılan kayyumun tam gerekçesini öğrenebildiniz mi?

Özdağ: Gerekçe olarak bir kanunu gösteriyorlar. Kanunda "15 Temmuz 2016 tarihine kadar mahkemeler tayin eder"  ifadesi var, yani vakıf yönetimlerinde bir sıkıntı olduğunda yeni yönetimi... Ama kanun hükmünde kararname (KHK) ile bu maddeye eklemeler yapılmış. Denilmiş ki,  "Mahkemeler görevlendirme yapıncaya kadar Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kişiler gelirler, buranın yönetimini alırlar". Niçin çıkartılmış bu KHK? Darbeden sonra terörle bağlantılı olan vakıfların en azından teröre destek vermemeleri adına devletin bir tasarrufu olarak çıkartılmış. Ama darbenin üstünden 3,5 yıl geçmiş. Halen aynı KHK’larla ülkeyi yönetmek doğru değil ve KHK'lar Türkiye için bir felaket. Türkiye'nin KHK'larla değil kanunlarla yönetilmesi lazım.

"Güneydoğu’daki belediyelere kayyum da doğru değil"

Kayyum atamalarıyla nasıl mücadele edeceksiniz?

Özdağ: Bilim ve Sanan Vakfı’na yapılan kayyum ataması hangi gerekçeyle olursa olsun hukuksuzdur, ahlaki değildir, evrensel hukuk kurullarına aykırıdır. Farklı fikirlerden korkmak, bunlara tahammülsüzlük sergilemek kendinize güvenmediğinizi gösterir. Eşit olmayan şartlarda siyasi rakiplerinizle hukuk dışı mücadele hiçbir kimseye şeref kazandırmaz.

Türkiye’de kayyumlar kamu vicdanını yaralıyor. Özellikle Güneydoğu’daki belediye başkanlıklarına kayyum atanması da doğru değil. AKP'li, CHP'li, HDP'li, Gelecek Partili... Hukuk herkes için geçerlidir. Bazılarına hukuk, bazılarınaysa idari tasarruflarla müdahale etmeyi doğru kabul etmiyoruz. Kayyumla mücadeleyi kamu vicdani yapacak, hukuk yapacak, erken seçim yapacak.

"Erdoğan bizden korkuyor"

Ne zaman bir erken seçim olacağını öngörüyorsunuz?

Özdağ: Bu yıl tüm teşkilat yapımız tamamlanmış olacak. Mayıs 2021’de Türkiye’de erken seçim olması kaçınılmazdır. Biz Türkiye’nin tüm sorunlarını ve çözüm önerilerimizi sunacağız. Ancak AKP yöneticileri bundan böyle sokaklarda, köylerde siyaset yapamayacaklar. Sadece kapalı salonlarda olacaklar. Sayın Erdoğan, AKP’de tek figürdür. AKP’de ortak akıl kalmamıştır. Ve Erdoğan bizden korkuyor. Anketlerde yüzde 6-9 arasında oy aldığımız çıkıyor. Türkiye’ye hukuk, demokrasi ve insan hakları gelmeli. Ama bunun yapılmadığını görüyoruz. Bunun sebebi de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Sistem, parti genel başkanlığını bünyesinde barındıran kuvvetler ayrılığını tek adamın üzerinde toparlayan ve demokrasiyi içselleştiremeyen bir yapı. Türkiye bu yapıyla, ekonomi, siyaset, kültür, kalkınma alanında gidemez. Türkiye’nin bir an önce bu sistemi sorgulaması, erken seçim yaparak tam ve kamil bir parlamenter sisteme geçişi sağlaması gerekmektedir. Türkiye’de korku imparatorluğu kuranlara karşı millet gereğini yapacak. Sandık, Türkiye’de hukuksuzluğu, yolsuzluğu ve yoksulluğu artıranlara büyük bir şamar olacak.

Hükümet, Davutoğlu'na baskıyı artırıyor

02:18

This browser does not support the video element.

13 Eylül 2015'te AKP genel başkan yardımcılığı görevini üstlenen Selçuk Özdağ, ilk defa 2011 Türkiye genel seçimleri'nde Manisa milletvekili olarak meclise girdi. Özdağ, 2011-2018 arasında AKP milletvekili olarak görev yaptı. Ahmet Davutoğlu ile birlikte hareket eden Özdağ, AKP’den istifa ederek Gelecek Partisi’nin kurucu ekibinde yer aldı. Özdağ, Gelecek Partisi’nde sivil toplum ve halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütüyor.

Hilal Köylü / Ankara

©Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik