1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Özkan Uğur'un ruhu Zeytinli'de şad olsun

Türkei Banu Güven
Banu Güven
9 Temmuz 2023

Festivalleri yasaklama girişimini yorumlayan Banu Güven, "Yobazlara kalsa, festivaller olmayacak, içinde Özkan Uğur'un olduğu anılarımız olmayacak, hatta böyle müzisyenler de yetişemeyecek" diyor.

Zeytinli Rock Festivali, geçen yıl iptal edilmiştiFotoğraf: Milyon Yapım

Gençlerin özgürlüğü, kahkahası, aşkları, yaşam sevinci hedefte. İlim Yayma Cemiyeti adı altında faaliyet gösteren yobaz topluluk geçen yıl Zeytinli Rock Festivali'ni iptal ettirmişti. Türkiye'de mevcut popüler müzik festivallerinin en sevileni olan Zeytinli'yi engellemek yetmemiş gibi, bu yıl aynı cinsten vakıf, dernek ne varsa, el ele vermişler, müzik festivallerinin toptan iptal edilmesi için uğraşıyorlar. Hepsi birbirinden tutucu olan bu 25 kuruluşun kendilerine "Balıkesir Sivil Toplum Platformu" adını seçmiş olması da şaka gibi. Yazıda yapacağım alıntılardan da anlayacağınız gibi, "Balıkesir Cumhur İttifakı Şubesi" gibi bir isim, bu yasakçı çağrıcılara daha yakışırdı.

Diğer taraftan da ODTÜ'nün Beştepe güdümlü rektörlüğü, her yıl Devrim Stadyumu'nda yapılan mezuniyet törenini çaktırmadan engelleme çabasında. Bir zamanlar "Çok yasak vardı, çok baskı gördük" diye şikayet edenler, şimdi muktedir olmuşlar, yasakçılığın en âlâsını yapıyorlar.

Kendilerini "Balıkesir Sivil Toplum Platformu" ilan eden gruptan başlayalım. Bu platformda yok yok. Bilâl Erdoğan'ın İslamcı Türkiye Gençlik Vakfı TÜGVA'dan, ülkücü Alperen Ocakları'na, Müslüman İşadamları Derneği MÜSİAD'dan, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanî Yardım Vakfı İHH'ya uzanan bir muhafazakar dayanışma görüyoruz. Platformun en önemli üyelerinden biri, imam-hatip okullarının fikir babası olan Celalettin Ökten'in kurmuş olduğu, son yıllarda liselere girme çabalarıyla haber olan İlim Yayma Cemiyeti (İYC). Bu grupların başındaki erkekler, kafa kafaya verip, bu yıl sadece Zeytinli Rock Festivali'nin değil, tatil beldelerindeki tüm benzer festival ve konserlerin yasaklanması için baskıyı artırdılar. Bu tür festivallerde genç kadın ve erkeklerin bir arada olması, öpüşmesi, sevişmesi, içki içmesi ve sokaklarda özgürce dolaşması uykularını kaçırıyordu besbelli. Balıkesirli "mollalar," bu büyük endişelerini şu şekilde dile getirdiler:

"Son derece üzülerek görüyoruz ki, bu festivaller çoğu zaman amacı dışına çıkarak gençlerimizi gayri ahlaki haram ilişkilere, sarhoş edici içki ve madde kullanımına, isyan ve başkaldırıya yönlendirmektedir. Halbuki dünyaya ışık tutacak olan bu gençliğin madde bağımlısı haline getirilip köreltilmesi Türkiye Yüzyılı'na zarar vermektedir."

İsyan, başkaldırı korkusu ve Türkiye Yüzyılı terimleri bir arada. Erdoğan'ın hiç hazzetmediği, gençlerin isyan ve başkaldırı potansiyelinden, bu grupların da ödü kopuyor. Çünkü onlar da varlıklarını itaatkâr ve dindar nesillere borçlu. Gençlerin başkaldırma ihtimali ya da özgürce seks yapabilmeleri, onlar için de ciddi bir tehdit.

Türkçe cümle kuramayan "milliciler"

Ne var ki, "çok millî"ci bu tipler, Türkçe cümle kurmayı bile beceremiyor. Buyrun size, 2022 Zeytinli Rock Festivali'nin de iptalini sağlayan İYC Balıkesir Şubesi'nin geçen yılki açıklamasından, noktasına virgülüne dokunmadan bir paragraf:

"Festivalin yapılış gayesinden biri olarakta bölgesel ekonomik gelirin artması olduğu söyletisi aslı sanıldığı gibi olmayan bir söylenti olmakla beraber, gençlerimize şuur kazandırmayan aksine şuursuzlaştıran ve kendisinden bihaber hareket etmesine neden olan ve bunun icin her türlü kötü davranışa, hisse ve düşünceye sevk eden bu festivalin yapılmasını Milli ve Manevi değerlerini en büyük ilke kabul edip bu gaye ile yaşamını sürdüren insanımız için yozlaştırıcı, zihni yapıyı çökertici, Milli ve Manevi değerlerimizi hiçe sayan "Zeytinli Rock Festivali"nin iptal edilmesini bütün yetkililerden istemekteyiz."

Burhaniye Kaymakamı'nın kayıtsız kalamadığı çağrıda böyle.

Biraz kurcalayınca gördüm ki, aynı grup 2019'da da, yurtta cinsel istismar skandalı yaşanan Ensar Vakfı'nın temsilcisinin de dahil olduğu bir heyetle, Balıkesir Milli Eğitim Müdürü'nü makamında ziyaret ediyor ve lise mezuniyet törenlerinin yasaklanmasını istiyorlar; "Alkol tüketilen, ahlaka aykırı kıyafetlerin giyildiği ve diğer uygunsuz eylemlerin yapıldığı bu programları tasvip etmemiz mümkün değildir" diyorlar. O girişimleri tutmayınca, onlar da kafayı Zeytinli Rock Festivali'ne takıyorlar. Geçen yıl başarılı oldular, şimdi daha fazlasını talep ediyorlar.

ODTÜ'lülere yakın markaj

Eleştiriye tahammülsüzlük, otoriter rejimlerin ortak özelliği. Bu tür rejimlerin kurucuları, işin içine hiciv de girince, hiç dayanamıyorlar, iyice rencide oluyorlar. (Bakınız TCK 299, cumhurbaşkanına hakaret davaları.) ODTÜ'nün Devrim Stadyumu'nda yapılan, siyasi taşlaması bol mezuniyet törenleri de bu nedenle iktidarı ve bekçilerini rahatsız ediyor. ODTÜ'nün rektörü Mustafa Verşan Kök de, üzerine düşen görevi yerine getirmek için canla başla çalışıyor. Kök, daha önce de dayanışma amacıyla yapılacak şenliği depremi gerekçe göstererek yasaklamıştı. Devrim Stadyumu'nda geçen yıl yapılacak mezuniyet töreni bir ay önce iptal edilmiş, öğrenciler o arada alternatif mezuniyet planlamış ve düzenlemişlerdi. Diken'e konuşan öğrenciler, yüksek lisans mezuniyetinin rektörlük tarafından kapalı salona alındığını, lisans mezunlarının ise alternatif hazırlayamasınlar diye oyalandığını söylüyorlar.

Bu yasakçı zihniyet karşısında özgürlüklerden yana herkesin sesini topluca yükseltmesi lazım. Sırtını muhafazakar ve İslamcı iktidara dayayıp özgürlüklere meydan okuyanlara, meydan bırakmamak lazım. Müzikle eğlenmeyi seven, dans edebilen, tütün kullanan, içkili ortamlara da turizm sektörü nedeniyle yabancı olmayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bu konuda bir tavır koyar mı acaba?

Müzisyen, sinema ve dizi oyuncusu Özkan Uğur Fotoğraf: ANKA

Festival sahnesindeki Özkan Uğur

Özkan Uğur, MFÖ'nün Özkan'ı ve daha fazlasıydı. Türkçe rock ve pop müziği 1970'lerde şekillenirken, herkesin aradığı bas gitaristti. Hep sahnede ve stüdyodaydı. Mazhar Alanson ve Fuat Güner'le Kızıltoprak'ta bir garajda prova yaptıkları Kaygısızlar günlerinden MFÖ günlerine gelene kadar, Kurtalan Ekspres, Dostlar Orkestrası, Ersen ve Dadaşlar gibi birçok grupta çaldı. Oyunculuğunu da hem tiyatroda, hem de sinemada ispatladı. Özkan Uğur enerjisi çağlayarak etrafa yayılan bir sanatçıydı. Bu kadar iyi müzik yapabilmesi, kendisini bu kadar doğrudan ve kaygısızca ifade edebilmesinin ardında, 1970'lerdeki özgürlükçü müzik ortamı da rol oynamıştı kuşkusuz.

Yazıyı bitirirken MFÖ'nün 2019'daki Zeytinli ve Çukurova rock festivallerindeki performanslarını dinliyorum. Özkan Uğur'un bas gitarı YouTube kayıtlarında bile o kadar temiz, o kadar güzel geliyor ki… "Psikopatım" şarkısında mis gibi söylüyor ve kalabalığa "Hep beraber!" diye sesleniyor. Sonra hep beraber, neşe içinde şarkıya devam… Yukarıdaki yobazlara kalsa, bunlar yaşanamayacak işte, böyle anılarımız olmayacak ve uzun vadede böyle müzisyenler de yetişemeyecek.

Özkan Uğur'un o şahane müzisyen ruhunu şad edecek nice özgür festivallere!

 

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim? 

Banu Güven Gazeteci ve TV moderatörü. Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeler üzerine yazılar kaleme alıyor.
Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik