1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Üçüncü paket’ tartışması

Nihat Halici22 Ağustos 2013

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin ‘Yunanistan'a üçüncü yardım paketi hazırlanmasının zorunlu olduğu’ açıklaması tartışmaya yol açtı.

Fotoğraf: dapd


Almanya'daki genel seçimlere bir ay kala başkent Berlin oldukça ıssızlaştı. Politika, yurt sathına yayılan miting ve seçim konuşmalarında yapılıyor. Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble Hamburg yakınlarındaki konuşmasında Yunanistan'ın yeniden yardıma ihtiyacı olacağını ve üçüncü bir yardım paketi hazırlamak zorunda olduklarını söyledi. Bakan, devam etmekte olan destekleme programını bir yenisinin izleyeceğini ancak ikinci bir borç affının söz konusu olmadığını belirtti.

Koalisyon hükümetinin şimdiye kadar, Yunanistan'ın 2015 yılından itibaren finans ihtiyacını nasıl karşılayacağına dair hiçbir açıklama yapmamış olması nedeniyle Schäuble'nin sözleri bütün Almanya'da yankılandı. Berlin yönetimi hep, “vaktinden önce yardım önerilirse kriz ülkesindeki reform ve tasarruf gayretleri baltalanmış olur” demekteydi. Koalisyon partilerinin görüşünde herhangi bir değişiklik olmadı. Küçük koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti'nin genel sekreteri Patrick Döring, ek yardım ihtimalinden söz etmenin Yunanistan'daki yapısal reformlara darbe indirmek olacağını ve kreditörlerin şartlarını yerine getirmesi için Yunanistan'ın 2014 yılının sonuna kadar zamanı olduğunu söylemişti.

3 ayda bir ödeme yapılıyor

Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu ilk aşamada Yunanistan'a 73 milyar euroluk yardımda bulunmuştu. Ülkeyi iflastan kurtarmak için hazırlanan 164 milyar euroluk ikinci yardım programının süresi de 2014 sonunda doluyor. Ödeme her üç ayda bir yapılıyor. Para Fonu, Merkez Bankası ve Birlik Komisyonu temsilcilerinden oluşan troyka her yeni ödemeden önce Yunanistan'a giderek borçlu ülkenin şartları yerine getirip getirmediğini inceliyor.

Almanya Maliye Bakanı Schäuble, Yunanistan'ın şimdiye kadar yardım programına bağlanan şartları yerine getirdiğini ancak krizi atlatmış sayılamayacağını söylüyor: “Yardım programını hazırlarken dedik ki; Yunanistan 2014 yılında bütün yükümlülüklerini yerine getirir ama gerekli görüldüğü takdirde ek tedbirler yine de gündeme getirilebilir.”

Bremen Eyalet Bankası baş analisti Folker Hellmeyer de Yunanistan'ın gözle görülür reform adımları attığını, bütçe açığının yüzde 15,5'ten bu yıl yüzde 4,6'ya gerilediğini, bu yıl bütçesinin faiz dışı fazla verdiğini ve işgücü verimliliğinin arttığını söylüyor: “Yunanistan, Almanya karşısındaki rekabet gücünü 2004 yılı düzeyine getirdiği gibi, bütçesindeki yapısal açıkları da iyi yönetebiliyor.”

Alman uzman düzelme emareleri gösteren Yunanistan'ı ek taleplerle sıkıştırmanın ters tepeceği görüşünde: “Önemli olan Yunanistan'a nefes aldırmak, manevra kabiliyeti kazandırmak ve sermaye piyasasından korumaktır ki, ekonomisi düzelebilsin. O zaman ortaya koyacağı bütçe herkesi şaşırtacaktır.”

Yunanistan'ın, yurtiçi hâsılasının yüzde 175'ini bulan borç yükünü azaltıp 2015'te sermaye piyasasına açılma imkânına kavuşabileceğine kimse inanmıyor. Almanya Maliye Bakanı Schäuble de, Yunanistan'ı 2020 yılında borçlarını tek başına taşıyabilecek duruma getirmeyi hedeflediklerini söylüyor. Bakan Yunanistan'ın durumuyla ilgili olarak hiçbir yanıltıcı açıklama yapmadığını da sözlerine ekliyor: “Herhangi bir saik ile kamuoyunu ve meclisi tam bilgilendirmediğimi söylemek, gerçeği inkâr etmek olur.”

'Ek yardım' formülü belirsiz

Ek yardımın nasıl yapılacağı bilinmiyor. En çok üzerinde durulan formüller, borç vadelerinin uzatılması ve borç faizinin düşürülmesi. Maliye bakanı, “ne kadar yardım gerekeceğini bilmediğini” söylüyor ve “düzelme yolundaki Yunanistan'ı bırakalım doğruyu yapsın, biz de ona destek olalım” diyor.

Usta politikacının seçim arifesinde ek yardım konusunu, Yunanistan'ın borçlarının kısmen silinmesini gündeme getiren ana muhalefetin tezlerini karşılıksız bırakmamak için gündeme getirmiş olması muhtemel. Başbakan Merkel de krizdeki ortaklarıyla ilgili olarak hep Yunan ekonomisinin düzelme yolunda olduğunu söylemekteydi. Ek yardım ihtimalinin gündeme gelmesi verilmek istenen mesajın sadece bir bölümünü oluşturuyor. Maliye bakanı, Hrıstiyan Birlik seçmenini asıl, ‘borç affının söz konusu olamayacağı' şeklindeki teminatın ilgilendireceğini düşünüyor olmalı.


© Deutsche Welle Türkçe

DW/SK/AG/BÖ/NH

Drahmili günler yakında mı?

02:30

This browser does not support the video element.

Yunanlar krize çare arıyor

04:09

This browser does not support the video element.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik