Avrupa ve Almanya genelinde yapılan araştırmalar, endüstriyel tarım ve yaşam alanı kaybının canlı türleri üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koydu.
Fotoğraf: ANTHROTECT/Brodie Ferguson
Reklam
Bir kamu kuruluşu olan Almanya Federal Doğa Koruma Kurumu'nun (BfN) hazırladığı rapora göre, incelenen 32 bin canlı türünden yüzde 31'i yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Listedeki canlı türlerinden yüzde 4'ünün ise Almanya'da soyunun tükendiği anlaşıldı.
BfN sözcüsü Franz August Emde, canlı türlerinin yok olmasından öncelikle endüstriyel tarımın sorumlu olduğuna dikkat çekti. Emde, "Eskiden çiftçi hasattan sonra ardında hep bir şeyler bırakır, tarla fareleleri ve kuşlar da bunlardan sebeplenirdi. Endüstriyel tarımda en ufak parça dahi ziyan edilmeden toplanıyor" diye konuştu.
Avrupa Çevre Ajansı'nca (EEA) hazırlanan bir başka raporda ise Avrupa genelinde her üç kuş türünden birinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. AB üyesi ülkelerde 2007 – 2012 yılları arasında elde edilen verilerin değerlendirildiği raporda, tarla kuşu ve çamur çulluğu tehdit altındaki kuş türleri arasında sayıldı.
Çevreci örgütlerin tepkileri
Kısa adı BUND olan Almanya Çevre ve Doğayı Koruma Birliği Başkanı Hubert Weiger, Almanya ve Avrupa genelinde uygulanacak bir acil eylem programı çağrısında bulundu. Hazırlanacak eylem programının 2020'ye kadar türlerin korunması alanında somut hedefler belirlemesi gerektiğine dikkat çeken Weiger, "Bu çerçevede tarımda reforma gidilmesi şart. Doğa ve çevreye en büyük zararı endüstriyel tarım veriyor" dedi.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı'ndan (WWF) Christoph Heinrich, "Alman hükümetinin türlerin korunması alanında kendi belirlediği hedeflerin fersah fersah gerisinde olduğunu" söyledi.
Bu arada "Dünya'nın Dostları" (Friends of the Earth) isimli çevre kurumu çevre ve türlerin korunması için düzenlediği kampanya çerçevesinde 100 binden fazla imza topladı. Kampanya, AB Komisyonu'nu bu alanda harekete geçirmeyi amaçlıyor.
Olağanüstü doğa
Kurak Atacama Çölü'nden Hindistan'ın aşırı yağış alan bir köyüne, en yüksek zirvelerden en karanlık çukurlara.. Dünyanın birbirinden şaşırtıcı köşeleri var. İşte doğanın en uç bazı noktaları!
Fotoğraf: gemeinfrei
Yeryüzünün en soğuk noktası: Doğu Antarktika Platosu
Antarktika’daki bu dağ yamaçlarında soğuk kavramının boyutu biraz daha farklı. Zira bu buz platosunda sıcaklık -92 dereceye kadar düşebiliyor. Ancak bu durum gelecekte değişebilir. ABD’li bilim insanları kayıt tutmaya başladıklarından bu yana platodaki en yüksek CO2 konsantrasyonunu ölçtü. Ama bunun platoyu daha keyifli bir mekan yapmayacağı kesin.
Fotoğraf: EPA/YONHAP NEWS AGENCY
Yeryüzünün en sıcak noktası: Ölüm Vadisi, ABD
ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Ölüm Vadisi (Death Valley) Ulusal Park'ında bastıran sıcak, güneş aşıkları için bile fazla sıcak. Buradaki en yüksek sıcaklık, 10 Temmuz 1913’te Greenland Çiftliği'nde 56,57 derece olarak ölçüldü. Burada sıcak bir yaz gününün keyfini çıkarmak zor olsa gerek.
Fotoğraf: gemeinfrei
Dünyanın en yüksek yeri: Everest Dağı, Nepal
Dünyanın en yüksek dağı 8848 metreyle Himalayalar’daki Everest Dağı. 29 Mayıs 1953’te Yeni Zelandalı Edmund Hillary ve Hintli dağcı Tenzin Norgay zirveye ilk çıkanlar oldu. 25 Nisan 2015’teki Nepal depremi sonrası meydana gelen çığ nedeniyle burada 18 dağcı hayatını kaybetti.
Fotoğraf: Getty Images/P. Bronstein
En derin nokta: Challenger Çukuru, Pasifik Okyanusu
Yeryüzündeki en derin noktaya ulaşmanın yolu bir denizaltı. Pasifik Okyanusu’nda, Guam Adası’nın güney basındaki Challenger Çukuru 11 kilometre derinlikte. Bu derinliğe bu güne dek sadece üç insan ulaştı. Bunlardan biri de 2012 yılında fotoğraftaki denizaltıyla film yapımcısı James Cameron oldu. .
Fotoğraf: REUTERS
Dünyanın en kurak yeri: Atacama Çölü, Şili
Yaşadığınız yerde sürekli yağmur yağıyorsa ve bundan bıktıysanız bir de Şili’deki Atacama Çölü’ne gidin. İklim bilimcilerin buranın merkezinde tam çöl olarak adlandırdığı noktalar var. Zira buralara şimdiye dek tek bir damla bile yağmur düşmemiş. En azından ölçümler yapılmaya başlandığından beri..
Kuzeydoğu Hindistan’daki Meghalaya eyaleti sakinleri, muhtemelen buradaki yağmurun bir kaç litresinin Güney Amerika’ya düşmesini dilerdi. Bu eyaletteki Mawsynram köyü, aldığı yıllık 11,86 metrelik yağış miktarı ile dünyanın en nemli noktası. Buna karşılık Londra’ya yıllık 65 santimetre yağış düşüyor.
Fotoğraf: BIJU BORO/AFP/Getty Images
En fazla nüfus: Şanghay, Çin
24 milyon 150 bin. Çin’in metropolü Şanghay’da, Afrika’daki Angola'nın neredeyse toplam nüfusu kadar insan yaşıyor. Kentte kalabalık nedeniyle giderek kötüleşen hava kalitesiyle mücadele ediliyor. Kirli havadan, sayısı gittikçe artan otomobiller ve inşaat projeleri sorumlusu tutuluyor.
