Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklandıktan 142 gün sonra bugün (11 Haziran) Silivri Ceza İnfaz Kurumu içindeki mahkeme salonunda "halkı kin ve düşmanlığa sevk" suçlamasından dolayı hâkim karşısına çıkıyor.

Özdağ'ın X hesabından yapılan paylaşımda Zafer Partisi liderinin "Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinden en uzun süre tutuklu kalan yurttaş olduğu" belirtilerek "Bütün Türkiye Silivri Cezaevi'nde olmamın gerçek nedeninin Öcalan ve PKK ile yapılan müzakerelere muhalefet etmem olduğunu biliyor" ifadelerini kullandı.

TCK'nın 216. maddesinde yer alan "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçuna yönelik düzenleme, kamu düzenini korumak amacıyla halkın farklı kesimlerini birbirine karşı kışkırtmayı veya aşağılamayı suç sayıyor.

Özdağ'ın İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davanın sonucu, iktidarın sonbahardan bu yana başta CHP olmak üzere muhalefete karşı uyguladığı sert politikaların istikameti açısından bazı çevrelerde önemli görülüyor. 

Gözaltı ve tutuklanma süreci nasıl gelişti?

Ümit Özdağ'ın 19 Ocak 2025 tarihinde Antalya'da Zafer Partisi'nin İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sert eleştirilere yer verdiği konuşması yargı sürecinin başlangıcı oldu.

Özdağ, soruşturmaya konu olan bu konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini deist, ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16'yı aştı… Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu'ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir."

Bu sözler üzerine Ümit Özdağ hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı ve Özdağ 20 Ocak'ta Ankara'da bir restoranda yemek yerken gözaltına alınarak İstanbul'a götürüldü. Geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde geçiren Özdağ, 21 Ocak'ta "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasından serbest bırakıldı, ancak soruşturma "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla genişletildi.

Savcılık, Özdağ'ın 2020-2024 arasında yaptığı bazı paylaşımları ve Kayseri olaylarıyla ilgili açıklamalarını delil olarak gösterdi. Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, bu suçlamayla Özdağ'ın tutuklanmasına karar verdi ve Zafer Partisi lideri Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Kayseri olayları ile Özdağ arasında ilişki var mı?

Özdağ'ın bazı sosyal medya paylaşımları bu yargı sürecinde Temmuz 2024'te Kayseri'de bir Suriyeli tarafından küçük bir kızın taciz edilmesi sonrasında yaşanan toplumsal olaylarla da ilişkilendirildi.

Savcılık, Özdağ'ın 2020'den bu yana X'teki bazı paylaşımlarının ve Kayseri olaylarıyla ilgili açıklamalarının, kamu düzenini bozacak şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini öne sürerken Özdağ, bu olaylarda Zafer Partisi üyelerinin yer almadığını ve kendisinin halkı sükunete davet eden paylaşımlar yaptığını kaydetti.

Özdağ, olaylar sırasında Kayseri halkını evlerine dönmeye davet eden ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini öneren iki ayrı paylaşımda bulunduğunu belirterek, ertesi gün üç genel başkan yardımcısını bölgeye gönderdiğini ve Zafer Partisi üyelerinin olaylara karışmamasını sağladığını da belirtti. Özdağ, olaylara ilişkin raporlarda, Zafer Partisi mensuplarının bu olaylarda yer aldığına dair herhangi bir delil bulunmadığını da söyledi.

Eski MHP'li olan Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Ekim 2024'te PKK lideri Abdullah Öcalan'ın TBMM'de konuşma yapması önerisiyle başlayan yeni çözüm sürecine başından itibaren sert bir muhalefet yaparken, bu çizgisinin kendisini siyasi bir hedef haline getirdiğini belirtti ve "Öcalan için rehin tutulduğu" yönünde açıklamalar yaptı.

Yargı süreci ve ilk duruşmalar

Özdağ'a yöneltilen "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasına ilişkin iddianame 8 Nisan 2025'te Özdağ'ın tutukluluğunun 77'inci gününde hazırlandı. 

Özdağ'ın 2020'den itibaren yaptığı sosyal medya paylaşımlarının ve Kayseri olaylarıyla ilgili açıklamalarının "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" öne sürülen iddianamede, Özdağ hakkında 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep ediliyor.

Özdağ, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasından dolayı ise tutuksuz yargılanırken 17 Şubat 2025'te hazırlanan iddianamede Özdağ hakkında 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Bu suçlamanın ilk duruşması 29 Nisan 2025'te yoğun katılım nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Özdağ, 30 sayfalık bir savunma yaptı ve suçlamaları reddetti. Özdağ, savunmasında konuşmasının siyasi eleştiri sınırları içinde olduğunu ve suç teşkil etmediğini belirterek Erdoğan'ın "FETÖ'nün devlete sızmasına izin verdiğini ve Türk milletinin inancına zarar verdiğini" iddia ettiği sözlerini savundu.

Bir sonraki duruşma 10 Eylül 2025'te yapılacak.

Siyasetçilerin tepkileri ne oldu?

Ümit Özdağ'ın tutuklanmasına genel olarak muhalefet partilerinden tepki geldi.

Özdağ'ın 29 Nisan'daki duruşmasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisi yöneticileri ve partililer katıldı.

Özgür Özel, Özdağ ile ilgili yargı süreçlerine dair yaptığı farklı açıklamalarda "Adalet bir seyyar giyotin marifetiyle bir kez daha katledilmiştir. Genel başkan tutuklamak darbecilerin işidir. Mevkidaşını hapiste tutmak korkakların işidir. Rakibini tutuklatmak acizlerin işidir" sözlerini sarf etti. Özel, Özdağ'ın 5 yıl önceki sosyal medya paylaşımlarının gerekçe gösterilmesini "demokrasinin ve yargı bağımsızlığının katli" olarak nitelendirdi ve bu hukuksuzluklara karşı muhalefete topyekun mücadele etme çağrısında bulundu.

Özdağ'dan birkaç ay sonra tutuklanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise 21 Ocak 2025'te Özdağ'ın tutuklanmasına sosyal medya üzerinden tepki göstererek "Herkes bunun yargıya siyasetin müdahalesi olduğunu biliyor. Bu uygulamaların altında imzası olan akıl elbet millet iradesine yenilecek ve o koltuklardan gidecek. Milletimize sözümüzdür" dedi. 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise Özdağ'ın tutuklanmasını "Yargıyı silah olarak kullananlar, bilsinler ki onu eğer kendilerine ait bir silah gibi hissediyorlarsa, bir gün gelir o silah kendilerini vurur" sözleriyle eleştirdi. Dervişoğlu Özdağ'ı cezaevinde ziyaret eden siyasetçilerden oldu.

 DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?