1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Şarkıcı Gülşen'in yargılanmasına başlandı

21 Ekim 2022

Pop müzik sanatçısı Gülşen, hakkındaki davanın ilk duruşmasında "suçsuz" olduğunu belirterek, imam hatiplilere yönelik sözleri ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı" sergilemediğini dile getirdi.

Gülşen Çolakoğlu
Gülşen ÇolakoğluFotoğraf: Depo/AP/picture alliance

İstanbul Ataşehir'de 30 Nisan 2022'de verdiği bir konserde imam hatiplilere yönelik söylediği sözler nedeniyle Ağustos ayında başlatılan soruşturma sonrasında hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan dava açılan pop müzik sanatçısı Gülşen Çolakoğlu'nun yargılanmasına bugün başlandı.

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada savunmasını yapan Gülşen, "Suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak 'Seni imam taşısın' dedi. İmam lakabı aramızdaki arkadaşımız Miraç Çelenk'tir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Plansız ve hesapsız şakayla yanıt verdim. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahsı, ne bir sosyal sınıfı ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım, altını çizmedim, alkışlatmadım sonrasında tanıtım amacıyla kullanmadım. Dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, olamaz da" dedi.

Duruşma sırasında Gülşen'e destek için bir gösteri düzenlendiFotoğraf: Emrah Gurel/AP Photo/picture alliance

"Herkesten özür diledim"

Gülşen savunmasının devamında, "İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerimi incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Ben sapkınlık ve istismar yarasını bir vatandaş olarak taşıyorum. Sapkınlık ve istismar kanayan bir yaradır. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağduruyum da. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım. Hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde özgürce ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı" diye konuştu.

Sözlerinin açıklama veya demeç bildirme amacı taşımadığını da vurgulayan Gülşen şöyle devam etti:

"Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 Nisan'daydı. Videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos'tur. Arada 4 ay vardır. Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün cezaevinde, 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. Eşimin işleri nedeniyle oğlunu İspanya'da okumaktadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Daha fazla travma yaşamasını istemiyorum. Ben ondan o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım ve adalete sığınan herkes için istiyorum."

Gülşen'in savunmasının ardından söz alan müştekilerden bazıları şikayetlerinden vazgeçtiklerini açıkladı. Bazıları ise şikayetlerinin devam ettiğini bildirdi.

Yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmadı

Suçun unsurlarının oluşmamasından dolayı derhal beraat talep ettiklerini belirten Gülşen’in avukatlarından Emek Emre savunmasında, "Savcının toplamamış olduğu delilleri biz ibraz ettik. 12 saniyelik bir video var ama savcılık 'Videonun tamamına ulaşamadık' diyor ama savcılık en ufak bir icrai fiilde bulunmamıştır" dedi.

Avukat Celal Ülgen de "Bu dosyada 700'den fazla müşteki var ve kamuoyunu ilgilendiren bir davada bu kadar küçük salon ayrılması savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Müvekkilimiz işlemediği bir suçtan dolayı sanki ağır cezalık bir suçmuş gibi muamele gördü" ifadesini kullandı.

Gülşen'in İspanya'da bulunan çocuğu ile bağ kuramamaktan dolayı yaşadığı mağduriyeti dile getirmesine karşın, mahkeme sanatçının yurt dışına çıkış yasağını kaldırmadı. Karakola giderek imza verme yönündeki tedbiri kaldıran mahkeme, duruşmayı 21 Aralık 2022 tarihine erteledi.

ANKA, DHA/TY,JD

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik