1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.08.2011 - Avrupa basınından özetler

3 Ağustos 2011

ABD’deki borçlanma anlaşmazlığının sonunda tatlıya bağlanması, aşırı borçlanma nedeniyle İtalya’nın kredi notunun kırılması ve Euro krizindeki gelişmeler, bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorum konuları.

Dagens Nyheter adlı İsveç gazetesi ABD’deki kamu borçlanması anlaşmazlığına bulunan çözümü şöyle yorumluyor:

“ABD, kamu borçlanma tavanının yükseltilmesiyle, had safhaya gelen krizi atlatmış oydu. Ama uzlaşma bir dizi problemi çözümsüz bıraktı. Uzun vadeli çözümlere ancak 2012’deki başkanlık seçiminden sonra el atılabilecek. Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler siyasi bakımdan yara aldı. Başkan Barack Obama sol kanadın desteğini kaybetti. Cumhuriyetçilerin bütün taleplerine boyun eğdiği için güçsüz lider imajına büründü.”

Amsterdam’da yayımlanan Handelsblad adlı Hollanda gazetesi Amerikan borç krizine ayırdığı yorumda, köklü çareler bulunmadıkça Washington’da sergilenen çekişmenin kısa zamanda nüksedebileceği görüşünü savunuyor:

“Tasarruf politikasına karşı öne sürülen gerekçelerin başında, Amerikan ekonomisinin bir türlü özlenen büyüme hızına ulaşamaması geliyor. Ama bütçe harcamaları azaltılmadığı takdirde, çığ gibi büyüyen kamu borçlarına çare bulunamayacaktır. Vergi zammının tabulaştırılması için de aynı şey söz konusu. Devlet, borç stokuyla elleri bağlı olarak mücadele ediyor. Böylelikle 1929 sonrasında karşılaşılan en ağır mali krizin sonuçları inkar edilmiş oluyor. Zarar, satın alma gücünün kaybedilmesiyle sınırlı değil. Mali spekülasyon ve denetim yetersizliğin yol açtığı zararı kapatacak uzun ve zahmet dolu süreç şimdi başlıyor.”

Muhafazakar İngiliz gazetesi The Times İtalyan devlet tahvili faizlerinin artmasını şöyle yorumluyor:

“On yıllık İtalyan devlet tahvilinin faizi yüzde altıyı aştı. Almanya aynı tahvile yüzde dört ödüyor. Euro’nun tedavüle sokulmasından bu yana faiz makası bu kadar açılmamıştı. Euro’dan önce borçlu güney Avrupa ülkelerinin parası devalüe edilebiliyordu. Devalüasyon gelir kaybına yol açar ama acısı finans piyasalarının talep ettiği bedelden hafif olurdu. Bunlar iyi haberler değil. İtalya’nın acılı talihi, Avrupa’yı inleten borç krizinin bir başka tezahürüdür.”

Corriera della Sera adlı İtalyan gazetesi, Roma yönetimine öncelikle, borç krizinin finans piyasalarında yol açtığı yangını savuşturma görevinin düştüğünü yazıyor:

“Hükümet şimdiye kadar, bütçeyi sağlığa kavuşturmakta ve büyümeyi teşvikte samimi olduğuna mali piyasaları ikna edemedi. İtalya’nın tasarruf paketi 15 milyar euro ile sınırlandırıldığı için inandırıcı gelmiyor. Onaylandıktan hemen sonra çoğunluk tarafından kısmen askıya alınan tedbirlere piyasalar nasıl güvensin? Hükümet edemeyen çoğunluk hükümeti, anayasa açısından eşi benzeri görülmemiş bir olgudur. Bu hükümet sadece ülkeye zarar vermiyor ama aynı zamanda kendi kuyusunu da kazıyor.”

Muhafazakar Fransız basının temsilcilerinden Le Figaro gazetesinin yorumunda Euro krizi büyüteç altına alınıyor:

“Ne Yunanistan’ı kurtarma planı, ne de ABD’deki borç uzlaşması önümüzdeki haftalarda acı sürprizlerle karşılaşılmayacağının garantisidir. Ama Atlantik’in bu yakasında hiç olmazsa somut bir rota çiziliyor. Euro bölgesi eninde sonunda ihtiyaç duyduğu isabetli enstrümanları geliştirecektir. Avrupa Birliği Konsey Başkanı Herman Van Rompuy’a 17’ler bölgesiyle 27’ler Avrupası arasında uyum sağlama ve bazı ülkelerde baş gösteren, Avrupa’nın iki farklı kulvara ayrılabileceği şeklindeki endişeleri dağıtma görevi düşüyor. Durmadan tekerrür eden krizler sarmalından kurtarılabilmesi için, Euro Bölgesi’nin uyumlaştırılmasına hız verilmelidir.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik