TÜR 0311 Presseschau 2
3 Kasım 2011 İspanyol La Vanguardia gazetesi Yunanistan’da planlanan referandumu ele aldığı, "Atina Euro ile poker oynamamalı" başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“Eğer Yunan hükümeti referandumla, AB ve Uluslararası Para Fonu karşısındaki müzakere pozisyonunu güçlendirmeyi hedefliyorsa, diğer ülkelerin de bu örneği takip edebileceği hesaba katılmalı. Portekiz reform programını tekrar gözden geçirmek için başvuruda bulundu. Bu, sonu gelmeyen bir euro kriziyle sonuçlanabilir. Burada referandumun yapılıp yapılmayacağı, kasım da mı, aralıkta mı yapılacağı, Yunanlar’ın tasarruf planı ve euroya 'evet' mi, 'hayır' mı diyeceği gibi ayrıntılarla meşgul olunmamalı. Çünkü önemli olan bu değil. Avrupa, yalan söyleyerek euro ile poker oynayan ülkeler tarafından yeterince suistimal edildi.”
İsviçre’den Tages-Anzeiger gazetesi ise yorumunda Cannes’da yapılan ve Yunanistan’daki gelişmelerin damgasını vuracağı G20 Zirvesi’ni ele alıyor:
“Zirve, şimdi nasıl sonlanacağı belirsiz bir gerilime dönüştü. Bazı Fransız gazetelerinin Yunanistan’daki referandumu tanımladığı gibi, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ‘bu darbe’ ile senaryoyu radikal bir biçimde değiştirdi. Hem de Avrupalı partnerleri ile görüş alışverişinde bulunmadan yaptı. Papandreu’nun bu başına buyruk tavrına en çok, son haftalarda Yunanistan ve Euro Bölgesi’nin ayakta kalabilmesi için yoğun şekilde çalışan politikacılar kızdı: Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy.”
Bir başka İsviçre gazetesi, Neue Zürcher Zeitung ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:
“Hem yurt içinde, hem de yurt dışında tartışmalı olan bu satranç hamlesinin bedeli, eğer Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu, Atina’nın çekincelerini bu ülkenin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki temel soruya dönüştürmek isterlerse daha da artacak. Şayet parlamentodaki güven oylamasını atlatırsa Yunanistan Başbakanı, referandumdan ‘hayır' oyu çıkmasının, devletin iflasını da aşan ekonomik sonuçlara yol açabileceğini ve Yunanistan’ın AB içindeki konumunu da yakından ilgilendirdiğini halka anlatmak zorunda.”
Fransız Le Monde gazetesi ise Tunus'ta İslamcı Ennahda Hareketi'nin zaferini kutlamak için ‘yeni sayısının editörlüğünü Hazreti Muhammed'e verdiğini' duyuran ve son sayısını 'İslam'a ayıran mizah dergisi Charlie Hebdo'ya düzenlenen kundaklama saldırısını ele alıyor:
“İslam dini, Hazreti Muhammed’in resmedilmesini yasaklıyor. Bundan birkaç yıl önce tıpkı bir Danimarka gazetesinin ve dayanışma adına onu takip eden diğer gazetelerin yaptığı gibi, 'Charlie Hebdo' da bu kuralı göz ardı etmeye karar verdi. Çünkü bu, hukukî bir düzenleme değil ve Fransa gibi laik bir ülkede hiçbir kural bunu yasaklamıyor. Buna karşılık Fransa ve Avrupa’da basın özgürlüğünü güvence altına alan bir yasa var. O nedenle bir yayın organının bürosuna ya da internet sayfasına saldırılar düzenlenmesini hiçbir şey haklı çıkaramaz.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topçu
Editör: Ercan Coşkun