Sol liberal İtalyan gazetesi La Repubblica, ABD’deki Kongre seçimlerinin sonucu ve Başkan Barack Obama’nın Asya gezisi kapsamında ele aldığı yorumda, Obama’nın soğuk dönemi aşmak için cumhuriyetçilerle buluşacağını açıkladığını belirterek, Asya gezisinin bu buluşmadan kaçış anlamına gelmediğini, daha ziyade ekonomik açıdan ortaya çıkan başabaş durumdan kurtulmak anlamına geldiğini vurguluyor. Yorumun devamında şu görüşler savunuluyor:

“Obama’nın Asya gezisi muhtemelen, Kongre seçimlerinin şok edici etkisine biraz daha geniş anlam yükleme işlevi görecektir. Zira Cumhuriyetçilerin, vergiler, devlet bütçesi ve liberalizm konularında girdikleri polemikler, Obama’yı bir biçimde çıkış yolu bulması gereken tek yöne zorlamış durumda; tıpkı Amerikan vatandaşlarının da ekonomik krizden çıkmanın yolunu bulmaları gerektiği gibi… . Ve Obama Amerika’nın şu anda yarı güçle yoluna devam ettiğini ve tünelden sadece kendi gücüyle çıkmasının da mümkün olmadığını çok iyi biliyor.”

Muhafazakâr Danimarka gazetesi Weekndavisen gazetesi ise aynı konudaki yorumunda, Başkan Obama’nın iç politikada geleceğinin iyi görünmediğini, çekirdek seçmen çevresinin kendisinden beklediği mucizeleri yerine getirmesinin mümkün olmadığını belirtiyor ve ekliyor:

“Obama buna karşılık dış politika sahnesinde verdiği bazı sözleri yerine getirebilir. Burada Başkan’ın Kongre’den bağımsız olarak bazı önemli hareket serbestileri bulunuyor. Afganistan’a ilişkin politikalar geliştirmesi bir yıldan fazla zaman aldı. Bu politikalar uygulama aşamasına geldiğinde ise geçerlilik süresi çoktan dolmuştu ve bu durum Taliban’ı daha da cesaretlendirdi. Yıllarca süren pasif dönemden sonra Obama’nın artık ciddi politikalar uygulama zamanının geldiği yönünde ABD’nin hasımlarının ikna edilmesi hiç de kolay olmayacak. Bizler ise Başkan’ın sürekli dile getirdiği sloganı en azından dış politikada uygulamaya koymasını ümit etmekle yetiniyoruz: Yes, we can.”

Avusturya gazetesi Der Standard’ın yorumu, Amerikan Merkez Bankası’nın uygulamaya koyduğu gevşek para politikaları ile ilişkili. Gazete, FED Başkanı Ben Bernanke’nin ucuz para politikaları ile kendi ekonomisinden ziyade küresel kıymetli kağıt borsalarını desteklediği görüşünü savunuyor. Yorum şöyle devam ediyor:

“Amerikan Merkez Bankası’nın ucuz bir biçimde kullanıma sunduğu sermaye, faizlerin hissedilir derecede yüksek olduğu yerlere gidiyor. Sonuç. Avustralya ve Brezilya gibi ülkeler yatırımcıların para hücumuna uğruyorlar, ham madde piyasaları da en yüksek seviyelerde seyrediyor. Küreselleşen bir dünyada ulusal bir merkez bankasının ekonomisini düze çıkartması zordur, ama başka ülkeleri ucuz sermaye çöpü ile doldurması kolaydır.”

Hollanda gazetesi de Volkskrant da Amerikan Merkez Bankası’nın para politikalarını eleştirdiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Amerika’daki para baskı makineleri, dış ülkelerin sırtından geçeniyorlar. Dolaşıma fazla miktarda dolar girmesi, euro ve yen karşısında doların değerinin düşük seviyede kalması anlamına geliyor. Bu da Avrupa ve Japonya’daki ihracatçıların hayatını güçleştiriyor. ABD, Çin’i, manipülasyon yoluyla para kurunu düşük seviyede tutmakla suçluyordu. Şimdi para basma suretiyle Amerikalılar aynı suçlamalara maruz kalacaklar. Bu yönde gelecek eleştirileri kabul etmeye baştan hazır olmaları, Amerikalıların kendi ekonomileri konusunda ne derece çıkmaz içinde olduklarını gösteriyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa