1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

8 Mart 2012

ABD'deki ön seçimler, Suriye'ye olası askerî saldırı ve Fransa'da alevlenen göçmen tartışmaları öne çıkan konular.

Hollanda’da yayımlanan NRC Handelsblad gazetesi yer verdiği yorumunda Suriye'ye askerî  müdahale yapılmaması yönünde uyarıyor:

“Suriye'deki kriz Libya'dakinden daha fazla uluslararası sonuçlar doğuruyor. İran’dan Lübnan’a, Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye kadar tüm bölgedeki ilişkiler söz konusu. Jeopolitik olarak Suriye güçlü. BM Güvenlik Konseyi’nde Arap-Batı uzlaşısıyla alınan kararın Rusya ve Çin tarafından veto edilmesiyle destek gördü. NATO ile Arap Birliği yine de askerî  müdahaleye karar verirse, bunun sonuçlarını kestirmek mümkün olmaz. Ne Suriye, ne de tüm bölgede… Rusların dediği gibi: Şam’da hangi alçak adamların olduğunu biliyoruz, bilmediğimiz hangisinin geleceği.”

Fransız gazetesi Le Monde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığı ülkede süren kampanyalarda yapılan göçmenlere yönelik tartışmaları eleştiriyor:

“Kendisi de göçmen bir ailenin çocuğu olan bir Fransa Cumhurbaşkanı'nın ‘Ülkemizde çok fazla yabancı var!’ demesi şoke edici. Toplam 65 milyonluk nüfusun içinde 2 milyon 900 bin göçmenin olması ne anlama geliyor? Fransa’da uyumun neden başarısız olduğunu araştırmak daha akıllıca olurdu. Hatalı imar politikası, göçmenlerin bazı semtlerde gettolar oluşturmasına yol açtı. 2007 yılındaki seçim mücadelesinde Sarkozy aday iken bu varoş mahallelere bir Marshall Planı sözü vermişti. Mali sıkıntılar ve siyasilerin isteksiz olması nedeniyle bu sözler boş çıktı. Kısacası böylesine önemli bir konu için çok acı bir bilanço bu.”    

İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesi ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı için yarıştığı "Süper Salı" seçimlerinden Mitt Romney'in güçlenerek çıkmasını değerlendiriyor:

“Bu sene de kesinlikle 'sistemin adamı', yani ‘Romney’ kazanacak. Ama seçimler bu kez daha çetin geçiyor. Parti eskisine oranla daha sağa kaydı, ılımlı sesler güç kaybetti. Romney için bu gerçek bir teselli değil. O da kayba uğradı. Multimilyonerin mali kudretiyle rakiplerini karalaması, pek çok Amerikalıyı tiksindiriyor. O da partinin sağ tabanını şımartmak zorunda kalıyor. Obama’nın demokratları bu duruma kıs kıs gülebilirler, ama yine de Beyaz Saray’ı kaybetmeyeceklerinden emin olamıyorlar. Gerçek başkanlık yarışı henüz başlamadı."

Muhafazakâr İngiliz gazetesi The Times ise Mitt Romney’in Ohio’da ön seçimleri ucu ucuna kazanmasını şöyle yorumluyor:

“Romney seçimlerde belirleyici olan Ohio’da yüzde bir oy farkıyla kazandı. Daha korkunç bir yenilgi onun için daha iyi olabilirdi. O zaman diğer adaylar gibi ‘muhteşem bir dönüş’ sergileyebilirdi. Ancak o, bu aday yokluğunda son çare olmaya devam ediyor. Aşırı sağ eğimli Cumhuriyetçiler için yeteri kadar muhafazakâr değil, medya onu yeterince insancıl bulmuyor, vatandaşlara göre ise kahraman yönü zayıf. Muhtemelen aday seçilecek. Partinin üst düzey yöneticileri ona fazla şans tanımıyor, ama Obama hâlâ yenilgiye uğratılabilir. Romney’nin ekonomi konseptleri cazip. Ön seçimlerdeki zayıflığı Kasım ayındaki seçimlere kadar onun güçlü yanı haline gelebilir.”       

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Topçu