1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

9 Ekim 2013

Bugünkü Alman basınından aktaracağımız yorumlar AB’nin mülteci politikası, FED’in yeni başkan adayı, AB ekonomi politikaları ve Frankfurt Kitap Fuarı'nı konu alıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

AB'nin mülteci politikası uzun süredir tartışma konusu. Özellikle geçen hafta Lampedusa açıklarında yüzlerce mültecinin hayatını kaybetmesi konuyu yeniden gündeme getirdi ve konu AB İçişleri Bakanları toplantısında ele alındı. Heilbronner Stimme gazetesinin yorumu şöyle:

“AB İçişleri Bakanları toplantısında Lampedusa açıklarında yüzlerce kişinin boğulmasının birliğin mülteci politikası açısından utanç verici olduğunda herkes hemfikirdi. Yine de aralarında Almanya İçişleri Bakanı'nın da bulunduğu büyük bir çoğunluk herhangi bir düzeltme için gerek görmüyor. Çünkü onlara göre, aslında bu acının suçluları insan tacirleri, yeteneksiz ve sürekli mızmızlanan İtalyanlar ve yeniden inşa edilmesi gereken Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Birimi Frontex. Siyaset de tabii ki böyle şekilleniyor. Ancak hiçbir girişimde bulunmayan çok hata yapar. Şu anda olan da zaten bu.”

Neue Osnabrücker Zeitung, ABD Başkanı Barack Obama'nın, ABD Merkez Bankası (FED) başkanlığından boşalacak koltuğa bankanın başkan yardımcısı Janet Yellen'i aday göstermesiyle ilgili bir yoruma yer veriyor:

“ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, konjonktürü canlandırmak için dört yıldan uzun bir süredir fiilen sıfır faiz politikası uyguluyor. Obama, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Janet Yellen'i aday göstererek, para politikasında değişiklik olmasını istemediğini gösterdi. Janet Yellen, Bernanke'nin politikasına destek vermişti. Aday gösterilmesi gergin piyasaları da rahatlatmışa benziyor. Çünkü yeni başkanın aniden rota değiştireceğine ihtimal verilmiyor. Yine de Yellen'i çetin sorunlar bekliyor. Borsaların çökmemesi için düşük faiz politikasını adım adım ve başarılı bir şekilde sona erdirmek zorunda kalacak. Tanınmış iktisatçı bunu başarabilecek ehliyete sahip. Ancak gevşek para politikasından çıkışı başaracağını kimse garanti edemez."

Rostock'ta yayımlanan Ostsee Zeitung, AB Komisyonu'nun batmak üzere olan bankaları Euro istikrar mekanizmasından yararlandırma planlarını eleştiriyor:

“Avrupa Birliği (ASB) Komisyonu, Euro'yu kurtarmak için ihdas edilen istikrar fonunun müflis bankaların tasfiyesinde de kullanılmasını istiyor. Oysa istikrar mekanizması banka kurtarma operasyonları için öngörülmemişti. İflas tehlikesi içindeki bankaya şimdiye kadar, bağlı bulunduğu ülkenin ağır şartları kabul etmesi şartıyla yardım edilmekteydi. Yakında bankaların kurtarılması kolaylaşacak. Ülkelere tasarruf mecburiyeti getirilmeksizin doğrudan yardım fonundan para alabilecekler. Bu durumda vergi mükellefinin cebinden çıkan yardım paraları katlanarak artacak. Alacaklıları ve hissedarları bankanın kurtarılmasına en erken 2018 yılından itibaren ortak edilebilecek. Uzmanların hesaplarına göre, Avrupa bankalarının sermaye ihtiyacı 500 milyar ile iki trilyon euro arasında değişiyor. İstikrar mekanizmasının toplam sermayesi ise sadece 700 milyar euro. Bunun anlamı basit. Üzerimizdeki kefalet yükü daha da artacak. Ayrıca, sözüm ona sistemik bankaların doğrudan yardımlarla yaşatılmaya çalışılması demokrasiye de zarar verir. Şimdiye kadar parlamentolar, bankaların koruma şemsiyesi altına alınabilmesi için ücret ve emekli maaşlarının düşürülmesinin hesabını seçmene vermek zorundaydı. Komisyonun istediği olursa, sosyal devletin zayıflatılıp zombi bankaların suni teneffüsle yaşatılması arasındaki aleni bağlantı ortadan kalkmış olacak.”

Neue Osnabrücker Zeitung, yorum sütunlarında Frankfurt Kitap Fuarı ile ilgili bir yoruma da yer veriyor:

“Frankfurt Kitap Fuarı'nda bireysel yayıncılara ayrılan standları bulabilmek son derece zor. Yine de küçük bir forumla Alman kitap fuarında bu branşa değer biçilmiş olması bile küçük bir devrim sayılır. Kısa bir süre öncesine kadar kitaplarını kendileri yayınlayan yazarlara deyim yerindeyse gülünürdü. Teknik yenilikler ve en çok satanlar listesinde elde edilen başarılar bakış açısının değiştirilmesini kaçınılmaz kılıyor. Dijital platformlar kendi kitabını basma hayalini daha hızlı, daha ucuz ve daha bağımsız gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. Bu durum geleneksel yayınevlerini gerçekten zorlamaya başladı.“

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik