1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12 Haziran’dan sonra daha fazla kadın

25 Mayıs 2011

Türkiye’de 12 Haziran seçimlerinden sonra mecliste daha fazla kadın görülecek. Ancak TBMM, yine de Batı ülkelerinin gerisinde olacak. Deutsche Welle’den Hülya Köylü’nün haberi…

Fotoğraf: AP

Yeni meclisin gündemi yoğun olacak. En önemlisi de yeni vekillerinin ülkenin yeni anayasasını hazırlayacak olması. Kadın siyasetçiler de bu kritik süreçte, Türkiye’nin geleceğinin şekillendirilmesinde daha fazla söz sahibi olmak istiyor. 12 Haziran seçimlerinde kadın adayların sayısı geçen yıllara oranla daha fazla. AKP’nin kadın milletvekili adaylarından Belma Satır, mecliste kadın sayısının artacağını söyledi:

“Bizim bu dönem 78 tane kadın adayımız var. Bunların 50 - 52 tanesi seçilebilecek yerlerde. Diğer partilerden de kadınların meclise girmesi halinde hesaplamalarımıza göre 100 – 102 kadın bu dönem mecliste olacak. Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer partilerden milletvekili arkadaşlarımızla beraber. Dolayısıyla yüzde 18 – 19 bandına oturacağız. Bu, Orta Avrupa ülkeleri ve bazı Avrupa ülkeleriyle eşitlenmemiz anlamına geliyor.”

“Kadın adaylar aceleyle seçiliyor”

Ancak TBMM yine de cinsiyet eşitliğini temsil eden bir kurum olmayacak. Siyasetteki erkek egemenliğinin nedenlerinden birinin Siyasi Partiler Kanunu olduğunu söyleyen CHP’nin milletvekili adayı Yasemin Öney Cankurtaran, kadın adayların aceleyle seçildiği eleştirisinde bulunuyor:

“Maalesef Siyasi Partiler Kanunu’na göre Türkiye’de parlamenterleri seçmek genel başkanın elindedir. Birkaç tane yöntem vardır. Ön seçim ya da ön yoklamalar gibi. Ama genelde kadınlar söz konusu olduğunda bir kotayı doldurmak için belirli isimler arasından aceleyle seçilmiş, öne çıkmış birtakım kadınlar parlamentoya yerleştirilmeye çalışılıyor.”

“Kotayla değil nitelikle seçilmeli”

Kadının ilerlemecilik ve gelenekçi zihniyetin arasında kaldığını söyleyen Cankurtaran, öncelikle bu sorunun eğitimle ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ediyor. Kota uygulamasına karşı olduğunu, kişilerin nitelikleri ile belirlenmesinin önem taşıdığını vurgulayan CHP adayı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kota olduğu için değil, kadınların da bir değer olduğu, kendi alanlarında başarılı olduklarını topluma eğitim yoluyla vererek eşit haklara sahip olunduğunu göstermek lazım. Ben açıkçası pozitif ayrımcılığa ve kota uygulamalarına karşıyım. Bu bir şekilde zaten ayrımcılığı ortaya koyuyor. Bu kotanın doğal bir kota olması gerekiyor. Yani bu kişi kadındır o yüzden alalım değil, bu konuda başarılıdır, bir başka hemcinsiyle veya karşı cinsiyle karşılaştırıldığında bu kadın bu adam bu konuda iyidir diye yapmak lazım.”

Sorun her alanda

Kadınsız siyaset isteyen erkekler yüzünden kadınlar kendi partileri içinde de mücadele etmek zorunda kalıyor. Kadını evde görmek isteyen geleneksel zihniyet, kadının siyasi partilerin yönetim kademelerine de gelmesini engelliyor. AKP’nin hukukçu milletvekili adayı Belma Satır kadınların yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini şöyle dile getirdi:

“Şimdi kadınların sadece siyasette değil, gerek çalışma hayatında gerek sivil toplumda gerek özel sektörde birtakım sıkıntıları var. Belki sıkıntı belki avantaj diyebiliriz bunlara. Kadın olmanın gerektirdiği birtakım sorunlar var. Çocuklara biz bakıyoruz, doğum biz yapıyoruz, ebeveynlerimize yaşlı anne ve babalarımıza bizler bakmak durumunda kalıyoruz. Siyasetçi olarak o konularda kadınları destekleyici ve besleyici mekanizmalar kurulmasından yanayım. Bunların yasal düzenlemeleri yapıldı, ama bunların uygulamada da daha verimli hale gelmesi için çalışmamız lazım.”

CHP’nin milletvekili adayı Yasemin Öney CankurtaranFotoğraf: DW
AKP adayı Belma SatırFotoğraf: DW


© Deutsche Welle Türkçe


Haber: Hülya Köylü

Editör: Ahmet Günaltay

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster