1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

15 Aralık 2014

Türkiye’de 14 Aralık'ta yapılan operasyon, Alman basınında kapsamlı bir biçimde ele alınmakta. Almanya’nın çeşitli kentlerinde gerçekleştirilen İslam karşıtı gösteriler de Alman basınında geniş yer buluyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa

16.12.2014 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

Almanya’nın en prestijli gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung muhalif gazetecilerin gözaltına alınmaları ile ilgili olarak şu yorumda bulunuyor:

"Türkiye Başbakanı Erdoğan 'milli güvenlikten' söz ettiğinde aslında kendi güvenliğinden söz ediyor. İki düzine gazetecinin bu kavram gerekçe gösterilerek tutuklanmaları başka türlü açıklanamaz. Ancak Erdoğan’ın iktidarının devamına yarayan her şey Türkiye’nin yararına olmayabilir. Tabi ki prensipler de önemlidir. Yöneticilerin her zaman eleştirel bir gözlem altında olmaları iyidir. Muktedirlerin istediklerini yapabileceklerini düşünmeleri ise her zaman kötüdür. Yaşanan olay ise bize Erdoğan’ın tam tersine inandığını gösteriyor. Bu durum sadece medya ile olan ilişkileri için de geçerli değil."

Türkiye’deki gelişmeleri sayfalarına taşıyan bir başka gazete Saarbrücker Zeitung. Gazete, Türk demokrasisinin sorunlu olduğu görüşünde:

"Problem, Türk demokrasisinin, kontrol dışına çıkmış bir hükümeti yola getirebilecek adalet gibi güçlü ve bağımsız kurumlara dayanmamasından kaynaklanıyor. Muhalefet bu sebepten ülkenin diktatörlük yolunda ilerlediği görüşünde. Bu boyuttaki yanlışlar, Avrupa Birliği tarafından da bir gecede düzeltilemez. Gerçek ve hayali düşmanlara karşı, giderek artan bir sertlik gösteren cumhurbaşkanlarının ülkeye zarar verdiğini göstermek sadece Türklerin elinde olan bir şey."

Kuzey Almanya’da yayınlanan gazetelerden Nordsee-Zeitung, kısa adı Pegida olan "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar" oluşumu tarafından gerçekleştirilen eylemleri sayfalarına şöyle taşıyor:

"Pazartesi akşamı yine binlerce insan Pegida’nın çağrısına uydu. Bu kişiler İslamlaşmaya karşı ve katı bir mülteci politikası için yürüdüler. Aralarında Neonaziler de vardı, geçmiş özlemi ile yaşayanlar da. Ayrıca ırkçı siyasi kadrolar da... Diğer yandan aralarında hayal kırıklığı ve çaresizlik hissi ile gelenler de bulunuyordu. Pegida hareketi toplumun bu kesimine ulaşma imkanı sunuyor. Netice itibarı ile burada endişeli insanlarla yüz yüze gelmek mümkün. Siyaset bu fırsatı kullanarak, gerekçelere açık olan kişilere ulaşabilmeli. Bu yol, o bölgede gerçekleştirilecek projelerden geçiyor. Sığınma talebinde bulunanlar ve Müslümanlarla temas ne kadar büyük olursa, nefreti yaratan bataklık o denli küçük olur."

Aynı konu Westfälische Zeitung tarafından da irdelenmekte. Gazete, ilgili yorumunda Başbakan Angela Merkel’e çağrıda bulunuyor:

"Herkes, bu tip bir etkinliğin organizatörleri tarafından bir araç haline getirilmemesi konusunda dikkatli olmalı' diyor Başbakan. Ve haklı da. Bu sözler tüm oportünistlere ve iki yüzlü bir hareketin gizli sempatizanlarına karşı atılmış okkalı bir tokattır. Angela Merkel’in bu mesajı gayet açık sözlerini, yaranın kanadığı yerde yani şu sıralarda mülteci sığınma evlerinin yapıldığı yerlerde söylemesi daha da iyi olurdu."

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Erkan Türkel