Rus insan hakları savunucusu Natalya Estemirova, Çeçenistan’da adam kaçırma, faili meçhul cinayetler ve insan hakları ihlallerini araştırırken, faili meçhul bir cinayetin kurbanı oldu. İtalya’nın Milano kentinde yayımlanan muhafazakâr eğilimli Corriere della Sera gazetesinin cinayetle ilgili yorumu şöyle:

“Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, 'Estiramova’nın katilleri bulunacaktır' diye söz verdi. (…) Ve şaşılacak bir şekilde Estemirova’nın mesleğiyle cinayetin işleniş nedeni arasında bir bağlantı olabileceğini söyledi. (…) Medvedev, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle şaşırtsa da(…) ancak Putin benzeri bir savunma çizgisinde kaldı. (…) Natalya Estemirova’nın çalıştığı Memorial adlı örgüt, cinayetten Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov’u sorumlu tutmuştu. Medvedev ise bu tezi 'ilkel' ve 'kabul edilemez' şeklinde değerlendirdi. (…) Medvedev ve Putin arasındaki bir mesafe olduğu ortada, ancak zaman bu mesafenin büyüklüğünü anlamak için beklemek gerekiyor.”

İsviçre’de yayımlanan Neuer Züricher Zeitung da bugünkü yorumlarında Estemirova cinayetini ele alıyor:

“‘Memorial örgütü çalışanı Estemirova, son zamanlarda Çeçenistan’daki insan hakları ihlallerini eleştiren az sayıdaki kişiden biriydi. Moskova, Çeçenistan Devlet Başkanı Kadirov’a insan hakları ihlalleri ve merkezi güvenlik güçlerinin anlamsızlığına yol açan tam desteğini vermiş durumda. Kadirov’un kollarının daha ileriye uzanması mümkün. Geçtiğimiz dönemde dikkat çekici bir şekilde Moskova, Viyana ve Dubai’de Çeçen derebeylerini eleştirenlere yönelik cinayetler işlendi. Kadirov ise bu yöndeki tüm iddiaları geri çeviriyor. Çeçenistan şu an resmi olarak savaş halinde olmasa da Estemirova cinayeti, ülkenin savaştan kurtulamadığını gözler önüne seriyor.”

Küresel mali kriz yüzünden zor günler geçiren İzlanda AB’ye girmek istiyor. İzlanda Parlamentosu'ndaki uzun tartışmaların ardından dün milletvekilleri İzlanda’nın üyelik için AB’ye başvurmasını kararlaştırdı. Norveç’te yayımlanan Aftenposten gazetesi kararı şöyle değerlendiriyor:

“İzlanda Parlamentosu 'Althing'de çoğunluğun onayıyla İzlanda’nın Avrupa Birliği politikasında değişikliğe gidilmesini kararlaştırdı. İzlandalılar,–dünya devlerinin bile ekonomik açıdan sarsıldığı bir dönemde- kendileri gibi küçük bir ülkenin yalnız kalmaması gerektiğinin ne kadar önemli olduğunu idrak ettiler. AB’nin dik kafalı tavrı yüzünden, ülkenin birliğe girişindeki yegâne engel, İzlanda'da balıkçılık haklarında yaşanan sorunlar olabilir.”

Hollanda’nın başkenti Amstedam’da yayımlanan de Volkskrant gazetesiyse yorumunda eski İngiltere başbakanı Tony Blair’in Avrupa Konseyi Başkanlığı’na olası adaylığını değerlendiriyor:

“56 yaşındaki İngiltere eski başbakanının, yaklaşık 500 milyon nüfuslu Avrupa’nın yeni yüzü olmaya niyetlendiği bir sır değil. Ancak daha şimdiden Blair'in adaylığına yoğun itirazların geleceğini kestirmek mümkün. Özellikle Avrupa anlayışına şüpheyle yaklaşan İngiltere'den bir ismin Konsey Başkanlığına aday gösterilmesi, Avrupa'nın her yerinde mantıklı bir adım olarak değerlendirilmeyecektir. Blair başbakanlık döneminde AB'ye mesafeli yaklaştı. Ancak uluslararası alanda tanınmış bir isim olması ve tecrübeleri onu ağır toplar arasına koyuyor. Blair ise adaylık konusunda şimdilik hiç bir şeyden habersizmiş gibi davranıyor.”

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Hülya Köylü