1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.02.2008 - Alman basınından özetler

Beklan Kulaksızoğlu - Meltem Karagöz21 Şubat 2008

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlarda Kosova ve Almanya'da patlak veren vergi kaçakçılığı skandalı öne çıkan konular...

Münih'te yayımlanan Die Zeit gazetesi Balkanlar'da savaş sonrasında tarihle dürüstçe yüzleşilmediğine dikkat çekiyor ve bunun olası tehlikelerine işaret ediyor:

"Dürüstçe bir yüzleşme, Balkanlar'da eskiden savaşan taraflar için önemli bir sinyal olurdu. Çünkü savaşan taraflar hala tarih yazımını 'genel suçsuzluk' kavramına dayandırmakta ısrar ediyor. Bu, Almanya'nın da yakından tanıdığı psikolojik bir mekanizma. 'Hiçkimse suçlu değildi, herkes şartların kurbanıydı.' Brüksel, Berlin ya da Paris'teki politikacılar geçmiş savaşların gölgesini AB katılım belgelerini gösterip bir çırpıda yok edemez."

Dresdner Neueste Nachrichten gazetesi de bağımsızlık ilanından sonra BM kontrol noktalarında yaşanan saldırıların sevinci gölgelediğini belirtiyor ve bağımsızlık ilanına rağmen Kosova'nın daha yıllar boyunca AB ve NATO'nun desteğine ihtiyacı olacağını vurguluyor.

Berlin'de yayımlanan Tageszeitung, Kosova konusunda AB'nin tavrını ele alıyor yorumunda.

"27 AB üyesinden 6'sının yeni cüce devlet Kosova'yı tanımaktan kaçınması bazıları tarafından dış politikada bir zayıflık olarak değerlendirilebilir. Ancak Kosova'da hukuk devleti oluşturmak için ekip gönderilmesini tüm üyelerin desteklemesi, tüm üyelerin Balkanlar'da barış için kendini sorumlu hissettiğini gösteriyor. Bağımsız bir Kosova bölgede barışı teşvik mi yoksa tehdit mi edecek, bu sorunun yanıtı şimdiden verilemez. Kosova'nın bağımsızlığını tanıyıp tanımama kararının üye ülkelere bırakılması bu nedenle doğru bir yaklaşım."

Oldenburg'da yayımlanan Nordwest-Zeitung'un yorumu ise şöyle:

"Sadece kağıt üzerinde bir bağımsızlığın değeri nedir? Kosova'da şu an kendisini devlet diye tanımlayan kırılgan yapıyı ayakta tutan, uluslararası barış gücüne bağlı 17 binin üzerinde asker, 2 bini aşkın polis ve AB'den gönderilen hukukçularla diğer uzmanlar. Kosova'yı tanımakla Almanya Balkanlar'da daha fazla sorumluluk yüklenmiş oldu. Kosovalıların sırtını sıvazlayıp iyi dileklerde bulunmak yetmez."

Almanya’da Posta İdaresi Müdürü Klaus Zumwinkel’in görevden ayrılmasına ve Lichtenstein ile Almanya arasında gerginliğe neden olan vergi skandalı da bugünkü Alman gazetelerinde geniş yer buluyor. Süddeutsche Zeitung gazetesi, “Berlin komşu ülkelerde farklılıklar gösteren ve adaletsiz bir vergi yarışına dönüşen düzenlemeleri ortak bir paydada toplamak istiyor” diyor. Gazete, Alman hükümetinin bu konuda OECD ülkelerinin desteğini beklediğini ve vergi usulsüzlükleriyle ilgili cezaların imzalanacak ek bir protokolle komşu ülkelerde eş değere ulaşmasını istediğini yazıyor. Gazetede ayrıca “Lichtenstein’ın AB’nin kara para aklama ile ilgili düzenlemesini de en kısa sürede benimsemesi bekleniyor.” deniyor.

Almanya’da üst düzey yöneticilerin Lichtenstein’a vergi kaçırdığıyla ilgili soruşturma ve yankıları Financial Times Deutschland gazetesinin yorum sütunlarına şöyle yansıyor:

“Lichtenstein ve Almanya arasındaki karşılıklı söz düellosu bir gün içinde son buldu. Lichtenstein Başbakanı dün Berlin’de Merkel’le görüştü ve toplantı diplomasi adabı çerçevesinde gerçekleşti. Suçlamalardan kaçınıldı. Tartışmalı konuların ileri medeniyet anlayışına uygun müzakere yollarıyla aşılması hedefleniyor. Aksi nasıl düşünülebilir ki? Ancak görüntü kimseyi yanıltmasın. Zira Almanya’nın Lichtenstein’a uzattığı ipek eldivenler içindeki el, yumruk olmuş durumda. Alman hükümeti, Lichtenstein’a karşı elinden gelen tüm mali işkencelerle mücadele edecektir. Ancak küçük bir devlet de saygıyı hak ediyor. “

Thüringer Landeszeitung gazetesi ise sadece şirket yöneticilerinin değil, siyasilerin de para konusunda sıkça yasaları çiğnediğini hatırlatıyor ve iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik partisinin yıllar önce ortaya çıkan gizli hesaplarının da Lichtenstein’da bulunduğuna dikkat çekiyor.

Yürütülen mali soruşturma kapsamında dün Bavyera eyaletinde üst düzey politikacıların ev ve ofisleri de arandı. Der Neue Tag gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle: "Bir bu eksikti. Önce Alman ekonomisinin önde gelen temsilcilerinden Posta Müdürü Klaus Zumwinkel, şimdi de Bavyera’nın önemli politikacıları, mali polisin pençesinde. Her ikisi de henüz tutuklanmadı veya hüküm giymedi. Ama tüm bu yaşananlarla toplumun “öteki” yüzü su yüzüne çıkmış oldu. Vergi kaçırmanın sadece birkaç istisna ile sınırlı kalmadığı kurnazca ve stratejik olarak geniş bir kesim tarafından yapıldığı ortada. Almanya’nın hak ve adalet konusunda ciddi sorunları var. “