1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da aşırı sağcı AfD yasaklanacak mı?

Değer Akal
23 Ocak 2025

Almanya'da dikkatler AfD'nin yasaklanması talebini içeren önergenin görüşüleceği Federal Meclis'e çevrildi. 23 Şubat'taki erken seçimler öncesinde bu yönde atılacak adımlar ne anlama geliyor?

Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin yasaklanması çağrıları artıyor.
Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin yasaklanması çağrıları artıyor. Fotoğraf: dpa

Almanya, 23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçimlere bir ay kala, siyaset sahnesindeki dinamikleri etkileyebilecek gelişmelere sahne oluyor.

Seçim anketlerine göre Almanya'nın en güçlü ikinci siyasi partisi haline gelen  aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'nin (AfD) yasaklanması talebi haftaya Federal Meclis gündemine taşınıyor.

Kasım ayında 124 milletvekili, Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas'a AfD'nin yasaklanması sürecinin başlatılması talebine yer verdikleri önergeyi sunmuştu.

Bu hafta başında, söz konusu önergenin Federal Meclis gündemine alınması için harekete geçildi.

AfD'nin yasaklanması prosedürünün başlatılması talebi haftaya Federal Meclis Genel Kurulu'nda tartışılacak. Fotoğraf: Christophe Gateau/dpa/picture alliance

Önerge, haftaya Federal Meclis Genel Kurul toplantısında tartışılacak. AfD'li milletvekillerinin de katılacağı oturumun hararetli tartışmalara sahne olması bekleniyor.

Anayasa Mahkemesi'ne giden yolun açılması isteniyor

Önergenin sunulmasına Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Carmen Wegge, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili Marco Wanderwitz, Yeşiller milletvekili Till Steffen, Sol Parti milletvekili Martina Renner ve Güney Schleswig Seçmenler Birliği (SSW) milletvekili Stefan Seidler öncülük etti.

Milletvekillerinin verdikleri önergede, Federal Anayasa Mahkemesi'nden AfD'nin Anayasaya aykırılığının tespit edilmesi, aynı zamanda da bu partiye yapılan devlet yardımlarının kesilmesi, partinin mali varlıklarına da "hayır amaçlı kullanımı için" el konulması isteniyor.

Milletvekilleri yayımladıkları ortak basın açıklamasında, artık AfD'nin Anayasaya aykırılığının tespiti için Federal Meclis'te sürecin başlatılması gerektiğini, bunun "son fırsat" olduğunu savunuyor.

Karlsruhe'deki Federal Anayasa Mahkemesi.Fotoğraf: Uli Deck/dpa/picture alliance

AfD'nin Anayasaya aykırılığı ile ilgili hükmün Federal Anayasa Mahkemesi tarafından verileceğine dikkat çeken SPD'li Carmen Wegge, "Federal Meclis Karlsruhe'ye giden yolu açmalıdır! Tüm milletvekillerini demokrasimize yönelik tehlikenin farkına varmaya çağırıyorum!" dedi.

Anayasa ne diyor?

Almanya'da siyasi partilerin Anayasaya aykırı olup olmadıklarına Federal Anayasa Mahkemesi karar verebiliyor.

Bunun için Federal Meclis, Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi ya da Federal Hükümet'in harekete geçerek bir siyasi partinin Anayasaya aykırı hareket ettiğinin tespit edilerek yasaklanması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurması gerekiyor.

Siyasi partilerin demokratik ilkelere uygun olmasını şart koşan Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasasının 21'inci maddesinde, "Özgür ve demokratik temel düzeni zedelemek veya ortadan kaldırmak veya Alman Federal Cumhuriyeti'nin varlığını tehlikeye sokma eğilimini gösteren siyasi partiler Anayasaya aykırıdırlar" ifadeleri yer alıyor.

Aynı maddede Federal Anayasa Mahkemesi'nin bir partinin Anayasaya aykırı olup olmadığını karar verecek merci olduğu belirtiliyor.

Milletvekilleri yasaklama talebini nasıl gerekçelendiriyor?

Önergeye öncülük eden CDU'lu Marco Wanderwitz "Gittikçe daha da radikalleşiyor" dediği AfD hakkında yasaklama önergesi verme dışında bir seçenek kalmadığını söylüyor.

Wanderwitz, AfD'nin Eş Başkanı ve başbakan adayı Alice Weidel'ın "Hitler'in komünist olduğu" yönündeki sözlerini anımsatarak "Sürekli artarak devam eden radikalleşmesiyle birlikte AfD aleni olarak tarihsel revizyonist tutumlar sergilemektedir" görüşünü aktarıyor.

Elon Musk'ın aşırı sağcı AfD'ye ve partinin başbakan adayı Alice Weidel'e destek ve övgüleri, Almanya'da tepkilere yol açtı.Fotoğraf: Beata Zawrzel/Fabian Bimmer/picture alliance/REUTERS

Yeşiller Partisi Milletvekili Till Steffen de AfD'nin "herkesin gözü önünde radikalleşmeye devam ettiğini" söyleyerek, "Yasaklama prosedüründe seçimden önce ilerleme kaydetmek her zamankinden daha büyük aciliyet taşıyor" diyor.

Sol Parti Milletvekili Martina Renner ise "AfD'nin bir bütün olarak aşırı sağcı, anti-demokratik ve Anayasaya düşman bir parti olduğunu artık ispatladığının" altını çizdi. Renner, Federal Meclis'in elindeki "son fırsatı" kullanarak AfD'nin Anayasa Mahkemesi tarafından mercek altına alınmasının yolunu açması gerektiğini savundu.

Önergenin hazırlanmasına öncülük edenler arasında yer alan SSW Milletvekili Stefan Seidler de demokrasinin korunması ve savunulması için AfD'nin Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:

"Tarihimiz bize azınlıkları korumanın ne kadar önemli olduğunu öğretiyor. Bu nedenle, iki azınlığın temsilcisi ve Almanya'daki tüm ulusal azınlıkların savunucusu olarak, bir partinin bu ülkedeki insanları çoğunluk nüfusu gibi terimlerle tanımlamaya çalışmasını büyük bir endişeyle karşılıyorum. Demokratlar olarak, demokrasimizi savunmak için elimizdeki tüm araçları kullanmakla yükümlüyüz."

Önerge gerekli desteği alabilir mi?

Önergenin, 733 milletvekilli Federal Meclis'te çoğunluğun desteğini alması halinde Federal Anayasa Mahkemesi AfD'nin yasaklanması talebini incelemesi, uygun gördüğü takdirde de bu süreci başlatması gerekiyor.

Yeşiller Partili Federal Meclis Başkan Yardımcısı Katrin Göring-Eckhardt, mecliste AfD'nin yasaklanması prosedürünün başlatılması yönünde hızlıca karar verilmesinden yana olduğunu açıkladı.

Federal Meclis Başkan Yardımcısı Katrin Göring-Eckhardt.Fotoğraf: Frederic Kern/Future Image/imago images

"Haftaya düzenlenecek oturumda biz Federal Meclis olarak demokrasimizin korunması için sorumluluk almalı, Karlsruhe'ye yolu açmalıyız" diyen Katrin Göring-Eckhardt, şunları kaydetti:

"AfD, giderek daha aleni bir şekilde kendi dünya görüşlerine uymayan insanlara karşı nefreti körüklüyor ve Anayasal devletimize olduğu gibi Anayasamıza da agresif bir şekilde saldırıyor. Anayasal bir organın üyesi olarak bu gelişmeleri görmezden gelemem."

Ancak AfD'nin yasaklanması talebini içeren önergeye soğuk bakan, bu sürecin aşırı sağcı partinin ekmeğine yağ sürebileceğini savunan milletvekilleri de bulunuyor.

CDU'lu Thorsten Frei bunlardan biri. Frei, AfD'nin yasaklanması talebiyle ilgili hukuki ve siyasi çekinceleri bulunduğunu söylüyor, ayrıca yasaklama kararının AfD'nin kendisini "mağdur" olarak göstermesine olanak sağlayacağını vurguluyor.

Yeşiller Partili Renate Künast da önce Federal Meclis Başkanı tarafından görevlendirilecek bilirkişiler tarafından bir inceleme yapılmasını istiyor. Bu nedenle ayrı bir önerge hazırlayan Künast, bilirkişilerin AfD'nin yasaklanma talebinin başarı şansını da değerlendirmesini istiyor.

Son seçim anketleri AfD'nin oy oranının yüzde 20'lerde olduğunu, aşırı sağcı partinin Almanya'nın en güçlü ikinci siyasi partisi konumuna geldiğini gösteriyor.

Almanya'da partilerin yasaklanması kolay değil

Almanya'da bugüne kadar iki parti yasaklandı. İlki 1952 yılında Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) devamı olarak görülen Sosyalist İmparatorluk Partisi (SRP), ikincisi de 1956'da kapatılan Almanya Komünist Partisi (KPD).

Federal Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar iki siyasi partinin kapatılmasına hükmetti.Fotoğraf: Uli Deck/dpa/picture alliance

Anayasa Mahkemesi 2017'de aşırı sağcı NPD'nin kapatılması talebini geri çevirmişti. Mahkeme, partinin Anayasaya aykırı hedefleri olduğuna dikkat çekmekle birlikte, partinin demokrasiyi tehdit eder boyutta bir öneme sahip olmadığına hükmetmişti.

Ayrıca Federal Anayasa Mahkemesi, 1956 yılında verdiği bir kararda, bir siyasi partinin kapatılması için bu partinin özgür demokratik temel düzeni ortadan kaldırmak amacıyla "aktif olarak militan-agresif bir tutum" sergilemesi gerektiğini bir ön koşul olarak belirlemişti.

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim