Avrupa basınından özetler
26 Eylül 2012Das Luxemburger Wort adlı Lüksemburg gazetesi, Başkan Obama’nın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile dünyaya ve kendi seçmenine gönderdiği mesajları şöyle değerlendiriyor:
“Dünya kamuoyu New York'ta kararlı bir Amerikan Başkanı’nı izledi. Obama, nükleer silâhlara sahip olma çabasındaki İran’a, yanlış anlamaya imkân vermeyecek uyarılarda bulundu, Hz. Muhammed’i aşağılayıcı karikatürlere gösterilen tepkinin Amerika karşıtı teröre dönüşmesinin kabul edilemeyeceğini dile getirdi, Suriye diktatörü Esad’ın iktidarı bırakmasını talep etti ve Ortadoğu’da iki bağımsız devlet (İsrail ve Filistin) formülünden yana olduğunu vurguladı. Obama’nın konuşması herhalde bir yandan dışarıya, özellikle de Arap-İslam Dünyası’na, öte yandan mutlaka kendi seçmenine yönelikti. Çünkü ABD’deki seçimlere 6 hafta kala yeniden seçilebilmek için Başkan’ın yoğun kampanya yapmaktan başka bir seçeneği yok.”
Muhafazakâr Norveç gazetesi Aftenposten da Obama’nın konuşmasına ilişkin yorumunda benzer görüşleri savunuyor:
“Nükleer silâhlardan elini çekmesi doğrultusunda İran’a verdiği mesaj açıktı. Amerika karşıtı taşkınlıklara sahne olan İslam ülkelerine açık uyarıda bulundu. Ve ABD’nin sarsılmaz ilkelere sahip olduğu yönündeki mesajı da açıktı. Amerikan Başkanı Barack Obama BM Genel Kurulu’nda konuşurken elbette ki kendi seçim kampanyasını da düşünüyordu. Temel demokratik değerlere sahip çıkan ve dünyanın en rahat kürsüsünden dünyaya ne istediğini bilen mesajlar veren bir siyasî lideri dinlemek iyi oldu.”
Liberal Avusturya gazetesi Der Standart, farklı bir konuyu, Yunanistan’ın içinde bulunduğu ağır mali krizi yorum sütunlarına taşımış:
“Eğer Yunanistan kaotik devlet iflasının eşiğinden dönecekse, o zaman borç yükünün azaltılması gerekir. Özel yatırımcılar 100 milyar Euro tutarındaki alacaklarından vazgeçtiklerini ilkbahar aylarında açıklamışlardı. Onlardan koparılacak fazla bir şey kalmadı ve bankalarla varılan sözleşmeleri sil baştan yapmak da sözleşmelere sadık kalmamak anlamına gelirdi. Bu durumda kala kala, alacaklı devlet ve kurumlar, yani Euro ülkeleri, Avrupa Merkez Bankası ve kurtarma fonu kalıyor… . Yunanistan’ın bunlara 180 milyar Euro borcu bulunuyor. Bu borçların üçte birinin silinmesi, Yunanistan’ın ekonomik gücünün yüzde 30’u oranındaki borçlarının makaslanması anlamına gelirdi.”
Muhafazakar Avusturya gazetesi Die Presse ise yorumunda, Avrupa Merkez Bankası’nın, gereken durumlarda kriz içindeki Euro ülkelerinden sınırsız devlet tahvili satın alma yönündeki tartışmalı planlarına değiniyor:
“Misyon yerine getirildi ve sorun çözüldü mü? Hiç bile! Avrupa Merkez Bankası’nın sınırsız devlet tahvili satın alma planlarını eleştirenler (özellikle de Almanlar), bankanın buna yetkili olmadığı görüşündeler. Yani bankanın girişiminin hukuka aykırı olacağını söylüyorlar. Avrupa Merkez Bankası ile Almanya Merkez Bankası’nın hukukçuları şu sıralarda işte durumun gerçekten iddia edildiği gibi olup olmadığını inceliyorlar. Avrupa Merkez Bankası, bir süreden beri Avrupalıların parası ile yaptıklarının yasal olup olmadığını araştırıyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar
Editör: Ahmet Günaltay