1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

27 Şubat 2012

İkinci Yunanistan kurtarma paketinin Almanya meclisinde kabul edilmesi, Rusya'daki başkanlık kampanyası ve Suriye'deki referandum bugünkü Alman gazetelerinden seçtiğimiz yorum konuları.

Frankfurter Allgemeine Zeitung iflasın eşiğindeki Yunanistan'ın dipsiz kuyuya dönebileceği uyarısında bulunuyor:

"Başbakan Angela Merkel ikinci kurtarma paketiyle ilgili oylamadan önce genel kurulda, 'bazen riski göze almak zorunda olduğunu ancak görev andının maceraya atılmayı kendisine yasakladığını' söyledi. Merkel böylece, Avrupa borç krizinde şimdiye kadar izlediği rotadan sapmayacağını ve Yunanistan'ın gönüllü olarak ortak para bölgesinden çıkmasından, Yunanistan'ın iflasıyla sonuçlanması pahasına yardımlara son verilmesine kadar varan önerilere kulaklarını tıkadığını göstermiş oldu. Bu durumda neyin kaldırılabilir risk, neyin ise macera sayılacağı tabii ki Anayasa'da belirtilmiş değil. Başbakanın yaptığı ayrım tamamen siyasî nitelikli. Tıpkı seçenekler arasından yapılacak tercih gibi."

Düsseldorf'ta yayımlanan iktisat gazetesi Handelsblatt, Angela Merkel'in genel kuruldaki konuşmasında somutlaşmak yerine dokunaklı cümleleri tercih ettiğine vurgu yapıyor:

"Alman hükümeti istemeye istemeye hayallerini bir yana bırakıp gerçeklerle yüzleşiyor. Maliye Bakanı Schaeuble'nin 20'ler Grubu buluşmasında 500 milyarlık kurtarma fonuna 'hayır!' demesi kulağa, 'şimdilik dursun' gibi çalındı. Öte yandan IMF, ABD ve Avrupa Birliği, daha fazla angajman göstermesi için Almanya'ya yaptığı baskıyı arttırıyor. Ama Başbakan Merkel ikinci kurtarma paketinin gerekliliğini açıklarken dokunaklı kelimeler seçti, Avrupa'nın geleceğinden dem vurdu. Oysa kurtarma paketinin neden genişletilmesi gerektiği parlamenterlere ve kamuoyuna açıkça anlatılsaydı, Euro'yu kurtaranların inandırıcılığı artardı. Gerçeğin taksitle anlatılması, hiçbir zaman hoşa gitmemiştir."

Rusya Başbakanı Vladimir Putin'e suikast teşebbüsünde bulunulduğu şeklindeki haberleri Neue Osnabrücker Zeitung şöyle yorumluyor:

"Sakın tertip olmasın? Rusya Başbakanı Putin'i hedef alan suikast teşebbüsünün başarısızlığa uğratılmış olması kulağa 'kampanya gereği imiş' gibi çalınıyor. Putin seçimden hemen önce kendini kahraman mertebesine çıkarmak istemiş olamaz mı? Neyin doğru, neyin yalan olduğunu dışarıdan kestirmek zor. Batılı medyanın kuşkulu satırları ise Putin'e artık kimsenin inanmadığını gösteriyor. Putin bir seçim makalesinde 'Batının insan hakları konusunda saldırganca eleştiri ihtirasına kapıldığını' yazıyor. Batıya kafa tutması Putin'e birkaç oy daha kazandırabilir. Ama uzun vadede ülkeye zarar verir. Nihayetinde Rusya ekonomik bakımdan Batıya ne kadar bağımlıysa Batı da Rus gazına o kadar bağımlı. Bu durumda karşılıklı güven daha iyi olmaz mı?"

Rheinische Post gazetesi, suikast teşebbüsünün Putin'e yaradığını yazıyor:

"Zamanlama mükemmel. Putin'in mutlaka kazanmak istediği devlet başkanlığı seçimine az kala, suikast teşebbüsünün önlendiği haberi yayılıyor. Oysa Rusya'da hava Putin'in aleyhine döndü. Eskisi kadar popüler olmaması onu ve danışmanlarını şaşırttı. Duma seçimlerini Putin'in partisi hileyle kazanabilmişti. Ona karşı sokaklara dökülen Rusların sayısı durmadan artıyor. Suikast teşebbüsü haberi sanki hızır gibi yetişti. Mesaj basit: Rusya'nın güvenliği tehlikede, birlik olmalıyız! Bu mesaj daha ilk turda devlet başkanı seçilmesini sağlayacak oyları Putin'e kazandırabilir."

Neues Deutschland gazetesinin Suriye'deki referandumu konu alan satırlarıyla basın özetlerine son veriyoruz:

"Avrupa Birliği Suriye'deki halkoylamasını daha yapılmadan göstermelik ilan etti. Savaş benzeri bir durumun hüküm sürdüğü yerlerde hür seçimden söz edilemez. Bu bakımdan Esad'ın adımı zamansız geldi. Çünkü anayasa taslağının siyasî partiler ve dinlerle ilgili maddeleri Batı'nın demokratiklik ve ilericilik değerlerine uyduğu gibi komşu Arap devletlerinin anayasalarından da çok daha modern. Katar ve Suudi Arabistan gibi düşmanlarında ne bağımsız parti kurulabilir ne de din özgürlüğü vardır. Anayasa keza. Ama bütün bunlar, Esad'ın demokrasi denemesinin bir yıl geciktiği gerçeğini değiştirmez."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Başak Sezen