Adamou Nauhou sabırlı bir şekilde elindeki satırla et kesiyor. Yatakala köylülerinden Naohou, çalışanları ile birlikte açık alanda, plastik poşetlerle dolu iki masanın arkasında işini sürdürüyor. Havada kum ve toz uçuşuyor, hava sıcaklığı 40 derecenin üzerinde. Nauhou yaptığı işi şu sözlerle anlatıyor: “Hayvanların derilerini yüzdükten sonra, buraya getiriyoruz, parçalarına ayırıyor sonra da kemiklerini çıkarıyoruz. Eti kurutmadan önce tartıyoruz.”

Alman açlıkla mücadele örgütü Welthungerhilfe Nijer’in güneyindeki köylerde bu tür kasaplar kurulmasına öncülük etmiş. Toplam 60 bin kişi bu projeden faydalanmış, tüm gıda sıkıntısı yaşanan hanelere bu sayede hem et hem de tahıl ürünleri gönderilebilmiş.

"İnsanlar giderse gıda krizi derinleşir"

Örgütün projesi kapsamında, köylülerden, zayıf düşmüş hayvanları yüksek fiyatlara satın alınıyor. Daha sonra kesilen bu hayvanların etiyle açlık çekenlere yardım ediliyor. Örgütten Willi Kohlmus, gıda krizinin derinleşmesini önlemeye çalıştıklarını söylüyor: “Biz insanların buradan taşınmasını engellemeye çalışıyoruz, çünkü bu olabilecek en kötü şey. Şayet giderlerse toprağı ekecek kimse kalmaz ve bir sonraki hasat da suya düşer. Zamanla yabancı yardımlara muhtaç hale gelirler, özellikle de mülteci kamplarında.”

Sahel Kuşağı’nda yaşayanlar için büyükbaş hayvanlar hem prestij sembolü hem de kıtlık dönemleri için bir güvence. Ancak özel durumlarda, örneğin düğünlerde hayvanlar kesiliyor. Hayvanların tek tek satılması da söz konusu. Fakat kuraklık yüzünden yemin tükendiği bir dönemde kim inek alır? Bir aile babası bunun burada yaşayan insanların en büyük sorunlarından biri olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: “Sahel’de iki meslek vardır: Çiftçilik ya da hayvancılık… Kimse bizden hayvanlarımızı elden çıkarmamızı beklemesin, çünkü onlar sahip olduğumuz tek şey.”

İklim değişikliğinin etkileri hissediliyor

Bu sermaye artık tehlike altında. gıda krizi doğal kaynak krizi ile yakından ilgili. Bir yandan iklim değişikliği yağmur dönemlerini düzensizleştirip, kuraklığın artmasına neden olurken, diğer yandan da hızla büyüyen nüfusun gıda ihtiyacı artıyor. Halk elinde daha fazla hayvan bulundurmak istiyor, otlaklar yok oluyor, çiftçiler tarlalarını nadasa bırakamıyor ve ateş yakabilmek için ağaçlar kesiliyor. Tüm bunlar kırılması güç bir kısırdöngü yaratıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jantje Hannover / Çeviren: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay