Almanya'da sahte belgelerle Suriyeli sığınmacı kimliği edinerek terör saldırısı planladığı suçlamasıyla yargılanan eski üstteğmen Franco A. hakkında karar çıktı. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi, sanığı "devlet güvenliğini tehdit eden ağır şiddet eylemi hazırlığı yapmak", izinsiz ateşli silah ve mühimmat taşımak, izinsiz patlayıcı madde bulundurmak ve iki ayrı dolandırıcılık vakasından suçlu bularak 5 yıl 6 aylık hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tutuklu bulunduğu üç aylık sürenin, cezadan düşülmesine hükmedildi.

Savcılık iddianamesinde Franco A. "aşırı sağcı bir terörist" olarak nitelendirilmiş, sanık avukatları ise eldeki delillerin bir kişiyi terörist olarak nitelendirmeye yeterli olmadığı tezini savunmuştu. İddianamede sanığın Suriyeli sığınmacı kimliğinde

 "kamusal alandaki üst düzey siyasetçiler ya da özel kişilere yönelik suikast planladığı" belirtilmiş ve 6 yıl 3 aylık hapis cezası istenmişti.

"Sığınmacı dostu" politikacılar hedefte

Mahkeme sanığın "yıllar boyunca kökleşmiş halkçı-milliyetçi ve aşırı sağcı" bir dünya görüşüne sahip olduğu ve "Alman ulusunun parçalanmasından" "sığınmacı dostu" siyasetçiler ile kamuoyunda öne çıkan kişilikleri sorumlu tuttuğu sonucuna vardı.

Alman ordusunda görevli 33 yaşındaki eski üstteğmen Franco A. Suriyeli sığınmacı kimliğine bürünerek bir yılı aşkın bir süre boyunca çifte yaşam sürdürmüştü. Sanık, 2017 yılı Şubat ayında Viyana Havalimanında, tuvalete daha önce sakladığı bir silahı almaya gittiğinde yakalanmıştı. Silahın nereden temin edildiği ya da sanığın silahla ne yapmayı planladığı hâlâ açıklığa kavuşturulamadı.

Arapça bilmeyen Suriyeli

Franco A.'nın tutuklanmasının ardından, Arapça bilmemesine rağmen Suriyeli sığınmacı kimliği aldığı ortaya çıkmış, zanlı verdiği ifadede sahte Suriyeli sığınmacı kimliği ile iltica sistemindeki çarpıklıklara dikkat çekmek istediğini belirtmişti. Savcılık ise Franco A.'nın işleyeceği suçları Suriyeli sığınmacılara mal etme ve onları şüpheli duruma düşürme hesabı yaptığını dile getirmişti. Sahte belgelerle geçici koruma statüsüne kavuşan Franco A.'nın devletin sığınmacılara sağladığı mali yardım ve diğer desteklerden de yararlandığı ortaya çıkmıştı.

Sanık, Almanya'da kamu düzeninin çökmesi durumunda kullanmak üzere silah ve mühimmat stokladığını itiraf etmiş ancak terör saldırısı planladığı suçlamasını reddetmişti. İddianameye göre Franco A.'nın suikast planladığı kişiler arasında eski Adalet Bakanı Heiko Maas, dönemin Federal Meclis Başkanvekili Yeşiller partili Claudia Roth ve ırkçılığa karşı çalışmalar yürüten Amadeu Antonio Vakfının kurucusu Anetta Kahane de bulunuyordu. Franco A.'nın, vakfın merkezi ve kapalı otoparkında incelemeler yaptığı ortaya çıkmıştı.

Önemli sorular açıkta kaldı

Vakıf, kararın açıklanmasının ardından yaptığı paylaşımda mahkemenin sanığın aşırı sağcı dünya görüşüne sahip olduğu ve terör saldırısı planları yaptığı iddialarını kabul etmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.

Açıklamada Franco A. vakasının aydınlığa kavuşturulma sürecinin mahkeme kararıyla sona eremeyeceğine de vurgu yapıldı. Vakıf, "A.'nın satın aldığını kabul ettiği silahların nerede olduğu bugüne kadar açıklığa kavuşturulamadı. Bu silahlar bulunamadı. Franco A.'nın şebekeleri ve işbirlikçileri konusu da aydınlatılamadı" ifadesine yer verdi.

 

epd,dpa / BK,ET