1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB ülkelerinden BM’ye İran şikayeti

3 Nisan 2019

Almanya, Fransa ve İngiltere, İran’ın füze programı nedeniyle duydukları endişeyi dile getirerek Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’den kapsamlı bir rapor hazırlanmasını talep etti.

Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Sepahnews

Üç Avrupa Birliği (AB) üyesinin Guterres'e yazdığı mektupta, füze programına dair gelişmelerin "bölgeyi istikrarsızlaştıracakları ve halihazırdaki gerilimleri artıracağı yönünde çok derin endişelere" yol açtığı ifadesine yer verildi. Ülkeler, BM Genel Sekreteri'nden İran'ın faaliyetleri konusunda "eksiksiz ve titiz" rapor hazırlamasını rica ediyor.

Fransa ve İngiltere, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden, geçici üye olan Almanya ise Nisan ayı boyunca Fransa ile ortaklaşa dönem başkanlığı görevini yürütüyor. Güvenlik Konseyi, İran ile nükleer anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra 2015'te Tahran yönetimine füze programına dair sıkı koşullar koymuştu. Üç AB üyesi, kaleme aldıkları mektupta bu koşullara uyulmadığını dile getiriyor. Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararında İran'dan nükleer silah taşıyabilecek kapasitede balistik füze yapımıyla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmaması isteniyor, ancak bu tarz bir faaliyet somut olarak yasaklanmıyor.

Fotoğraf: Tasnim

Teknolojilerde sakıncalı benzerlik iddiası

Mektupta özellikle uydu gönderme programı kapsamında kullanılan taşıyıcı füze teknolojisinin kıtalararası balistik füze teknolojisiyle çok benzer olduğu iddiası öne çıkarılıyor. Mektupta ayrıca, Tahran yönetiminin şubat ayı başında tanıttığı iki balistik füzenin, BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararını ihlal ettiği dile getiriliyor.

İran'ın füze programı uluslararası arasında epey tartışmalı. Özellikle orta menzilli füzelerin, İran'ın can düşmanı olarak gördüğü İsrail için ciddi bir tehlike teşkil ediyor. İki bin kilometre menzili olan bu füzelerin İsrail'in her noktasını vurabileceği belirtiliyor. Tahran ise, savunma stratejisinin meşru olduğunu savunuyor ve ülkenin ABD, İsrail ve Suudi Arabistan'ın tehdidi altında olduğunu kaydediyor.

dpa/AÜ,HT

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik