1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB, Doğu Ortaklığı’na Türkiye’yi de katıyor

Derleyen: Başak Sezen / Deutsche Welle24 Şubat 2009

Avrupa Birliği, Doğu Ortaklığı girişiminde Türkiye’nin rolü konusunda uzlaşı sağladı. Toplam altı ülkeden oluşan Doğu Ortaklığı’na Türkiye ve Rusya’nın proje bazında katılmasına karar verildi.

Fotoğraf: Fotomontage/DW

Avrupa Birliği’nin Doğu Ortaklığı girişimi Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna, Moldova ve Belarus’tan oluşuyor.

Doğu Ortaklığı'nın kalıcı üye olarak altı ülkeyi kapsamasının Rusya ve Türkiye'nin dışlanması anlamına gelmediğini belirten Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, AB'nin bazı projelere Türkiye ve Rusya'yı da davet etmesi konusunda görüş birliği sağladığını bildirdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, AB'nin bazı projelere Türkiye ve Rusya'yı da davet etmesi konusunda görüş birliği sağladığını bildirdiFotoğraf: AP


Vize serbestliğine dikkat

Ancak Alman haber ajansı DPA’ya konuşan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Türkiye ve Rusya’nın katılımının serbest ticaret ya da vize serbestliği gibi projeleri kapsamaması gerektiğini belirtti.

Bildt, genel olarak üçüncü ülkelerin katılımının zaman zaman proje bazında olacağını yineledi.

Brüksel’de geçekleştirilen toplantıya başkanlık eden Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg ise “Zaman zaman teoride Japonya ve ABD’nin de projelere katılımı söz konusu olabilir diyerek” soru işareti uyandırdı.

Schwarzenberg, "Bizimle çalışmak isteyen herkesi memnuniyetle karşılarız. Pek çok ülkeyle işbirliğine açığız" dedi.

İspanya'nın endişesi

İspanya’nın AB Sekreteri Diego Lopez-Garrido ise vize serbestliği konusunda endişelerini dile getirdi.

Bunun çok kolaylaştırılmamasını isteyen Lopez-Garrido, “İspanya, vize verme konusunda sıkı davranacak, bu konuya dikkat etmemiz gerekiyor. Bu bir güvenlik meselesi” diye konuştu.

AB’nin 7 Mayıs’ta Prag’da resmi olarak kurmayı hedeflediği Doğu Ortaklığı sayesinde Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Moldavya ve Ukrayna gibi ülkelerle ilişkilerin derinleştirilmesi amaçlanıyor.

Kouchner, söz konusu tarihte yapılacak zirveye Rusya ve Türkiye’nin davet edilip edilmeyeceğinin ise henüz kesinleşmediğini belirtti.

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Türkiye ve Rusya’nın katılımının serbest ticaret ya da vize serbestliği gibi projeleri kapsamaması gerektiğini belirttiFotoğraf: AP

Ortaklık var, üyelik yok

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Aralık ayında Doğu Ortaklığı önerisi ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, söz konusu ortaklığın hiçbir şekilde AB üyeliğini içermediğini vurgulamıştı.

Doğu komşularına ''Siyasi ve ekonomik tehditlerde size yardımcı olmak istiyoruz'' mesajını verdiklerini anlatan Barroso, sınırlarında ''risk ve belirsizlik'' görmek istemediklerini söylemişti.

Barroso, ''Doğu Ortaklığı''nın hiçbir şekilde ''etki alanı ve Avrupa'da yeni bölünmeler yaratmak'' olarak görülmemesini istediğini de sözlerine eklemişti.

AB Komisyonu’nun ''Doğu Ortaklığı'' önerisi, gerekli kriterleri karşılamaları halinde Avrupa Komşuluk Politikasının kapsadığı altı ülkeyle kapsamlı serbest ticaret dahil yeni ortaklık anlaşmaları, idari kapasitenin güçlendirilmesi için destek, AB'ye kademeli ekonomik entegrasyon, uzun vadede vizesiz seyahati öngören vize kolaylığı, işçilerin dolaşımının kolaylaştırılması, doğal ve insan kaynaklı felaketlere hazırlık, enerji güvenliği ve KOBİ'lerin desteklenmesi gibi açılım ve projeleri içeriyor.

Sosyalistler, Karadeniz Birliği’ni savunuyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso, Aralık ayında söz konusu ortaklığın hiçbir şekilde AB üyeliğini içermediğini vurgulamıştıFotoğraf: AP

AB, Aralık ayı başında Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Moldova’nın istikrar ve refahına katkı sağlamak için 350 milyon Euro ek kaynak ayırmayı planladığını duyurmuştu. Daha önce 250 milyon Euro’luk ayrı bir kaynak tahsis edilmişti.

Avrupa Parlamentosu’nun ikinci büyük grubu Sosyalistler ise AB'nin Doğu Ortaklığı yaklaşımı yerine, Akdeniz Birliği'nin tamamlayıcısı olarak Türkiye ve Rusya'nın da katılımıyla Karadeniz Birliği'nin kurulması için çaba gösteriyordu. Türkiye'nin AB üyeliğine güçlü destek vermesiyle tanınan Sosyalistler, Türkiye'nin Akdeniz ve Karadeniz birliklerinde güçlü bir rol oynayabileceğini, böylece AB'ye üyelik yönünde Avrupa kamuoyundan daha geniş bir destek sağlayabileceğini ileri sürüyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik