1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB İrlanda krizine çözüm arıyor

Peter Heilbrunner16 Haziran 2008

AB Dışişleri Bakanları, Lüksemburg'da İrlanda'daki referendumun sonuçlarını değerlendiriyor. İrlanda Dışişleri Bakanı Michael Martin çözüm önerilerini konuşmak için erken olduğunu söylüyor.

AB dışişleri bakanları Lüksemburg'da toplandı
AB dışişleri bakanları Lüksemburg'da toplandıFotoğraf: picture-alliance/dpa

İrlanda'da Avrupa Birliği reform antlaşmasına sandıktan "hayır" çıkması Birlik içinde kriz yarattı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, İrlanda'nın Avrupa Birliği sürecine bir süreliğine katılmamasını teklif ederken, İtalya Cumhurbaşkanı Napolitano, Avrupalıları daha cesur olmaya ve antlaşmaya destek vermeye çağırdı. Konu bugün Lüksemburg'da gerçekleşen AB dışişleri bakanları toplantısının da ana gündem maddesini oluşturuyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, "İrlanda, Lizbon Anlaşması'nın uygulamaya konulmasının önünü açmak için bir yol bulmalı" diyorFotoğraf: AP

İrlanda'daki referandumun ardından Birlik üyesi ülkelerin hükümetlerinde endişe hakim. Avrupa Birliği'nde reform öngören Lizbon Antlaşması'nın reddi Birliğin çalışmalarında tıkanmaya neden olacak gibi görünüyor. Bu kaygı siyasetçilerin sert açıklamalarında da kendini hissettiriyor. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, İrlandalıların Lizbon Antlaşması'na "hayır" demelerinin ardından, bu ülkenin Avrupa Birliği'nin çalışmalarına bir süreliğine dahil edilmemesini talep etti. Steinmeier, " İrlanda, Lizbon Anlaşması'nın uygulamaya konulmasının önünü açmak için bir yol bulmalı. Avrupa Birliği çalışmalarına bir süre katılmaması, uyum sürecinden bir süre uzak durması gibi çözümler düşünülebilir" diye konuştu.

İrlanda’nın „örnek olma“ ihtimali kaygılandırıyor

Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, bugün Lüksemburg'da gerçekleşen dışişleri bakanları toplantısında İrlanda'ya yönelik önerisine açıklama getirecek. Öte yandan Fransa, Polonya ve İngiltere, İrlanda'nın Birlik çalışmalarından bir süreliğine de olsa çıkarılması teklifine sıcak bakmadıklarını açıkladılar. Bu ülkeler, kararlarına diğer ülkelerin de İrlanda örneğine bakarak ve sorunun bir biçimde çözüldüğünü görerek Lizbon Anlaşmasını reddedebeleceklerini gerekçe gösteriyorlar. Oysa İrlanda dışında ikinci bir Birlik ülkesinin daha reform antlaşmasına hayır demesinin sözleşmenin sonu anlamına geleceğini herkes biliyor. Böylesi bir durum ise hiç bir üyenin işine gelmiyor. Sözleşme sürecinde kendisi için istisnalar talep eden İngiltere bile Lizbon Antlaşması'nın kabul edilip uygulamaya geçmesi gerektiğini savunuyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband, İrlanda ile müzakere edileceğini ve çözüm bulmaya çabalayacaklarını söylüyor.

Lüksemburg'da söz İrlanda delegasyonunda

İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband, İrlanda ile müzakere edileceğini belirtiyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Avrupa Birliği, bir yandan Lizbon Antlaşması'nın üye ülkelerce kabul edilmesi sürecini yürütürken, diğer yandan da İrlanda halkının antlaşmayı reddetmesini analiz etmek ve anlamak zorunda. Bu nedenle Lüksemburg'daki dışişleri bakanları toplantısının ilk bölümünde bugün İrlanda delegasyonu söz alıyor. Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, İrlanda heyetinden de üye ülkelerden de yapıcı ve çözüme yönelik davranmalarını bekliyor. Junker, İrlandalıların da AB üyesi ülkelerin de yapıcı görüşmeler yürütmek için karşılıklı adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Junker, ancak bu şekilde içinde bulunulan çıkmazdan kurtulmanın mümkün olduğu görüşünde. İrlanda krizi atlatılana kadar Brüksel'in diğer konulara yönelmesi güç görünüyor. Dışişleri bakanlarının toplantısından sonra yine bu hafta içinde gerçekleşecek Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları zirvesinde de İrlanda'daki referandum, sonuçları ve yaşanan kriz masaya yatırılacak.

“AB karşıtı eğilimler güçleniyor“

Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, taraflardan yapıcı ve çözüme yönelik davranmalarını bekliyorFotoğraf: AP

DW'nin Brüksel temsilcisi Bernd Riegert, İrlanda ile başlayan krizin Avrupa Birliği reform antlaşmasının dondurulması ve yıllarca gündeme getirilmemesi sonucunu doğuracağını düşünüyor. Riegert, İrlanda'daki gelişme, Avrupa Birliği'nde uzun bir süre krize neden olacak ve çalışmaları felce uğratacak. Brüksel'in uluslararası arenadaki imajı da yıpranacak" diyor. AB uzmanı Riegert, bir sonraki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde daha fazla kişinin Birlik karşıtı eğilimlere kayacağı endişesini taşıyor. Gelişmenin en endişe verici boyutunu ise Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri yürüten Balkan ülkeleri, özellikle de Hırvatistan ve Türkiye'nin yaşayacaklarını belirtiyor. Halen yürürlükte olan Nis Anlatması ile genişleme mümkün olmadığına dikkat çeken Riegert, "Brüksel, aday ülkeleri de artık reform sürecine zorlayamayacak. İrlanda referandumu, Avrupa Birliği'nin, 500 milyon vatandaşı ve veto hakkı bulunan 27 üyesiyle hareket yeteneğinin sınırlarına geldiğini ortaya koyuyor" diye kaydediyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik