1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Lizbon Antlaşması'na kavuştu

1 Aralık 2009

AB kurumlarında reform öngören Lizbon Antlaşması bugünden itibaren yürülüğe giriyor. Peki, 478 sayfadan oluşan bu antlaşma AB'nin geleceği açısından neden önemli?

Fotoğraf: EC AV Service

Avrupa Birliği’nin siyasi ve idari yapısını yenileyecek Lizbon Antlaşması, 2005 yılında Fransa ve Hollanda’da referandumlarda reddedilen AB Anayasası’nın yerini alıyor.

Lizbon Antlaşmaşı, 18-19 Ekim 2007´de Lizbon´da yapılan AB liderler zirvesinde onaylandı. Antlaşma, 27 üyeli Avrupa Birliği´nde karar alma süreçlerini hızlandırmayı ve AB’yi uluslararası alanda etkili bir aktör haline getirmeyi amaçlıyor.

Antlaşmaya göre, üye ülkeler oy birliğiyle 2,5 yıllık süre için bir Avrupa Birliği Konseyi Başkanı atayacaklar. Böylece 6 aylık dönüşümlü başkanlık sistemi ortadan kalkacak. Atanacak Avrupa Birliği Konseyi Başkanı, yılda 4 kez toplanacak Avrupa Birliği zirvelerine de başkanlık edecek.

Lizbon Antlaşması ile bir de Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi getiriliyor. Bununla amaç, dış politikada tek sesliliğin sağlanması. Yüksek Temsilci, dışişleri bakanlarının buluştuğu Dış İlişkiler Konseyi toplantılarına da başkanlık edecek.

Antlaşmaya göre, Konsey kararlarında 2014’ten itibaren “çifte çoğunluk” şartı aranacak. Bu, Avrupa Birliği kararları için, üye ülkelerin yüzde 55’inin oyu ve toplam nüfusun yüzde 65’ine sahip ülkelerinin oyunun gerekliliğini şart koşuyor. Ancak “çifte çoğunluk“ sistemi, dış politika, Avrupa Birliği bütçesi ve vergi gibi konularda geçerli olmayacak. Bu konularda üye ülkelerin oy birliği aranacak.

Antlaşmanın yürürlüğe girmesiyle, üye ülkelerin ulusal meclisleri, Avrupa Birliği Komisyonu'nun hazırladığı yasa tasarıları üzerinde söz sahibi olacak. Ulusal meclislerin üçte birinin talep etmesi durumunda tasarılar, yeniden incelenmek üzere Komisyon’a geri gönderilecek.

Bazı uzmanlara göre, Lizbon Antlaşması birliğin karar alma süreçlerini kolaylaştıracağı için, AB’ye yeni üyelerin alınmasının önü açılacak. 12 üyeye göre tasarlanan AB, mevcut 27 üye ile karar alma süreçlerinde zorluklarla karşı karışa kalıyordu. Öte yandan Türkiye, üye olabilmesi halinde, çifte çoğunluk sistemine dayanan karar alma sürecinde, 71 milyonluk nüfusuyla önemli bir güce ulaşacak.

Lizbon Antlaşması'nın yürülüğe girmesiyle ilk kez ülkelerin AB'den çıkarılmasının da önü açılıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

MK/AŞ/NH (DW/DPA)

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik