AB Rusya üzerindeki baskıyı nasıl artıracak?
2 Eylül 2025
Avrupa Birliği (AB), ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna savaşını sona erdirme girişimlerinden sonuç alamaması nedeniyle Rusya ile uzun soluklu bir mücadeleye hazırlanıyor.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in son açıklamaları da buna işaret ediyor.
Pazar akşamı ZDF kanalına verdiği geleneksel yaz röportajında, ABD Başkanı Trump'ın Rusya'nın Ukrayna savaşını sona erdirmeye dönük çabalarını değerlendiren Merz, "Umudumu kaybetmiyorum. Ama illüzyona da kapılmıyorum" diye konuştu.
Merz'in "Sıra bize gelir" endişesi
Savaşın Ukrayna'nın teslimiyeti pahasına sona erdirilemeyeceğini, bunun bir seçenek olmadığını söyleyen Merz, "Aksi takdirde yarın sıra başka bir ülkeye, bir sonraki gün de bize gelir" sözlerine vurgu yaptı.
Ukrayna'yı savunmaya devam edebilmesi için Ukrayna ordusuna destek verilmesi gerektiğini ve bunun kendilerinin en önemli önceliği olduğunu ifade eden Almanya Başbakanı, "Ben kendimi, bu savaşın daha uzun süre devam edebileceğine hazırlıyorum" dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen da Rusya'ya karşı en önemli stratejinin "güçlü caydırıcılık" olduğunu savunuyor.
Rusya ve Belarus'a sınırı olan yedi Avrupa ülkesine destek ziyaretleri sırasında açıklama yapan Ursula von der Leyen, "Putin değişmedi. Son 25 yılda dört savaş başlattı. O, ancak güçlü bir caydırıcılık tesis edilerek kontrol altında tutulabilir. Bu nedenle savunmamızı güçlendirmek amacıyla somut ve hızlı adımlar atmalıyız" açıklamasını yaptı.
AB uydu savunmasını güçlendirecek
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'ın bu ziyaretleri sırasında uçağının GPS erişimini kaybetmesi, dikkatlerin bir kez daha Kremlin'e çevrilmesine yol açtı. Uçak, Bulgar makamlarının devreye soktuğu önlemler sayesinde havalimanına iniş yapabildi. Ama bu olay, Brüksel'de, hem AB kurumlarında, hem de NATO karargahında geniş yankı buldu.
Bulgaristan, yaşanan olaydan elektronik sinyallerle müdahalede bulunmakla suçladığı Rusya'yı sorumlu tutarken, Avrupa Komisyonu Sözcüsü Arianna Podesta "AB, Rusya'nın düşmanca davranışlarının düzenli bir parçası olan tehdit ve sindirmelere alışkın" açıklamasını yaptı.
Bu arada Alman Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer dün Ursula von der Leyen'ın uçağında yaşananlara ilişkin soruları yanıtlarken iki kez kendisinin bulunduğu uçakların da benzer müdahaleler sonucunda GPS erişimini kaybettiğini açıkladı.
AB bir yandan Rusya tehdidine karşı konvansiyonel savunma yetkinliklerini güçlendirmeye çalışırken, aynı zamanda "Jamming" olarak adlandırılan GPS sinyallerinin sinyal kesiciler yoluyla bozulması gibi müdahalelere karşı koyma yetkinliklerini de artırmaya çalışıyor.
AB Savunma Komiseri Andrius Kubilius dün GPS müdahalelerine direnci güçlendirmek için alçak yörüngeye ilave uydular yerleştireceliğini, bu sayede müdahaleleri tespit edebilme kapasitesinin güçlendirileceğini duyurdu.
Hafta sonunda AB dönem başkanı Danimarka'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nda Rusya'ya karşı caydırıcılığın artırılması için hangi adımların atılacağını görüşüldü.
İkincil yaptırımlar mı yolda?
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bakanların toplantıda Rusya'nın ticaret ortaklarını hedef alacak ikincil yaptırımları değerlendirdiklerini açıkladı.
AB, Rusya'nın savaşını finanse etmesine yardımcı olmakla suçladığı Çin bankalarını da kapsayan bazı kuruluşlara zaten yaptırım uyguladı.
Daha çok ülkeyi kapsayacak ikincil yaptırımlar, gerçekten de Rusya ile ticaret yapan ve dolaylı da olsa Kremlin'in Ukrayna savaşını finanse eden ülkeleri caydırabilir. Ama bu aynı zamanda, küresel sahnede daha fazla dost edinme ve Hindistan gibi daha fazla ülkeyle yeni ticaret anlaşmaları imzalama peşinde olan AB'yi de zora da sokabilir.
Litvanya Savunma Bakanı Dovile Sakaliene ise "Sadece ABD'nin uyguladığı ikincil yaptırımlar Rus savaş makinesine gerçekten acı verebilir" açıklamasını yaptı.
DW'ye konuşan Sakaliene, Avrupa'nın alacağı önlemlerin de önemli olduğunu söylemekle birlikte, ancak ABD'nin uygulayacağı yaptırımların "nükleer bir etki yaratabileceğine" işaret etti, "Dünyada hiç kimse ABD'nin ikincil yaptırımlarını hissetmek istemez. Bu, gerçektende oyunun kurallarını değiştirir" dedi.
Rusya'nın dondurulmuş varlıkları Kremlin'e karşı kullanılacak mı?
AB'de hararetli tartışmalara yol açan bir diğer konu da Rus Merkez Bankası'nın 2022'de dondurulan yaklaşık 233 milyar dolar değerindeki varlıklarının akıbeti.
Şimdiye kadar, AB ülkeleri varlıklardan elde edilen faizi Ukrayna'yı desteklemek için kullandı.
Baltık devletleri ve Polonya dahil bir dizi AB üyesi ülke ise artık dondurulan varlıkların tamamının Ukrayna'ya devredilmesi için baskı yapıyor.
Think Thank Europa adlı düşünce kuruluşundan siyaset bilimci Christine Nissen, "Bu bir dönüm noktası olabilir" sözlerine vurgu yapmakla birlikte, "Ama bu aynı zamanda Avrupa'nın savunduğu liberal dünya düzeninin bazı ilkelerini ihlal edeceği anlamına gelir" diyor.
Belçika gibi üye ülkeler de bunun yasa dışı olacağını, aynı zamanda yatırımcıları korkutarak Avrupa'ya yatırım yapmaktan caydıracağı uyarısını yapıyor.
AB yetkilisi Kallas ise Rus varlıkları dondurulduğunda finans piyasalarının tepki vermediğine, bu varlıkların Ukrayna'ya verilmesi tartışmaları yürütülürken de sakin kaldığına işaret etti, "Riskler var, ama bu riskleri azaltabileceğimize güvenim tam" dedi.
Kallas ayrıca şu sözleri kaydetti: "Şu çok açık: Rusya'nın Ukrayna'da şu ana kadar neden olduğu yıkım göz önüne alındığında, Rusya'nın Ukrayna'ya tam tazminat ödemediği sürece bu parayı geri alması düşünülemez."
Ukrayna silahlarını "güvenli liman" olarak Avrupa'da mı üretecek?
Almanya Başbakanı Merz'in de dediği gibi AB'nin en büyük önceliği Ukrayna savunmasını güçlendirmek. Bu nedenle Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savunmasını güçlendirmek için silah ve mühimmatını "güvenli liman olarak Avrupa'da üretmesi" gündemde.
Bu yöndeki ilk adımı Danimarka attı. Danimarka birkaç hafta içinde bir Ukrayna silah şirketini Danimarka topraklarında üretime başlamaya davet edeceğini duyurdu. Danimarka Savunma Bakanı Troels Lund Poulsen, tesisin bu yıl faaliyete geçebileceğini söyledi, ancak hangi silahların orada üretileceğine dair ayrıntıları paylaşmadı.
Kaja Kallas da Ukrayna savunma sanayisini kendi topraklarına getirmekle ilgilenen başka Avrupa ülkeleri de olduğunu açıkladı.
AB'li diplomatlar bu adımlarla Rusya'ye mesaj verilmek istendiğini söylüyor. Diplomatlara göre Avrupa ülkeleri Rusya'ya bu yolla Ukrayna topraklarındaki silah ve mühimmat fabrikalarını hedef alsa bile, silah üretiminin durmayacağını, AB topraklarında bunu üretecek fabrikaların ortaya çıkmaya devam edeceğini göstermeyi hedefliyor.
Almanya'dan Kiev'e kritik ziyaret
Bu arada Avrupa güvenliğinde liderlik rolü üstlenme iddiasındaki Almanya'dan dün Kiev'e önemli bir ziyaret gerçekleştirildi.
Federal Hükümeti oluşturan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokratların (SPD) Federal Meclis'teki Grup Başkanları Kiev'i ziyaret ederek Ukrayna'ya güçlü destek açıkladı, Kremlin'e de mesaj verdi.
SPD'nin Federal Meclis'teki Grup Başkanı Matthias Miersch, ziyaretlerinin "bu zor zamanlarda Ukrayna'ya destek ve dayanışmanın bir göstergesi" olduğunu söylerken, ABD Başkanı Donald Trump'ın Putin ile görüştüğü Alaska'ya "büyük umutlar bağlandığını" ancak artık hiç bir diplomatik hareketlilik olmadığını kaydetti. Miersch, "Şimdi hayal kırıklığının başladığını görüyoruz" diye konuştu.
CDU/CSU'nun Federal Meclis'teki Grup Başkanı Jens Spahn ise ziyaretlerinin aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Putin'e bir mesaj niteliğinde olduğunu vurguladı.
"Savaş isteyen, barış istemeyen Putin'dir" diyen Spahn , "Şayet Putin müzakere masasına oturmak istemiyorsa, o zaman da Almanya Ukrayna'ya askeri destek vermeye devam etmeye hazır" sözlerini kaydetti.
Bu arada hem Miersch hem Spahn, Rusya'nın dondurulan varlıkların artık Ukrayna için kullanılmasına açık olduklarını duyurdu.
Spahn, "Biri komşu ülkesini acımasızca işgal ederse, sınırları yeniden değiştirmeye kalkışırsa, öldürür, tecavüz ederse... bunun sonuçları olmalı. Tüm hukuki endişeler bir yana, bu dondurulmuş varlıkların kullanılıp kullanılamayacağı ve nasıl kullanılabileceği konusunda bir tartışma yapılması gerekiyor" dedi.
DW, Reuters, AFP, dpa / RB, DA, JD