AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanları, Brüksel'de düzenlenen olağanüstü AB Konseyi toplantısı çerçevesinde Kafkasya'daki çatışmaları ve gelişmeleri değerlendirirken ''somut bir ateşkes'' çağrısında bulundular. Konsey sonunda basın toplantısı düzenleyen AB Dönem Başkanı Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, bakanların ''öneri ve sorgulamalarda bulunduklarını'' belirtti, bu aşamada insan haklarını yargılamayacaklarını, kimin iyi kimin kötü olduğunu sorgulamayacaklarını, savaşı durdurmak için çaba harcayacaklarını ifade etti.

AB'nin Kafkaslar'da varlık göstermekte kararlı olduğunu, birçok üye ülkenin bunu istediğini, bir barış gücü oluşturmanın değil, kontrol mekanizmasına katılımın söz konusu olacağını anlatan Kouchner, siyasi bir çözüm gerektiğini, sorunu dondurmanın yeterli olmayacağını anlattı. BM Güvenlik Konseyi kararı gereği üzerinde duran Kouchner, beklemekten, eylül başına kadar gelişmeleri izlemekten söz etti.

AB – Rusya ilişkilerinin de krizden etkileneceği anlaşılıyor. Kouchner, AB'nin konuyu, 5-6 Eylül tarihlerinde, Fransa'nın Avignon bölgesinde yapılacak AB Konseyi'nde tekrar ele alacağını, bu toplantıda Rusya ile ilişkilerin de gözden geçirileceğini ifade etti. Yürütme organı olan AB Komisyonu, eylül toplantısına kadar çeşitli hazırlık ve önerileri değerlendirmekle görevlendirildi. AB Konseyi toplantısının ardından yayınlanan belgede, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) gözlem görevine daha fazla etkinlik kazandırılması istendi.

İngiltere’den Rusya’ya sert eleştiri

Toplantıda AB ülkelerinin temsilcilerinden Rusya yönelik sert açıklamalar da yapıldı. İngiltere, Rusya'nın Gürcistan'a girmesini “küstahça bir saldırganlık“ olarak nitelendirerek kınadı ve “Rusya, uluslararası sorumluluklarını yerine getirmezse bunun siyasi sonuçlarına katlanır“ ifadesini kullandı.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, toplantı öncesi “Rusların uluslararası sistemde hakları olduğunu, ama bunların sorumluluklarla birlikte var olduğunu anlamalarını sağladığımızdan emin olmak zorundayız. Ve eğer sorumluluklar yerine getirilmezse, bunun Rusya için siyasi sonuçları olacaktır“ diye konuştu.

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik de Kafkasya'daki gelişmelerin endişe verici olduğunu belirterek, “1990'lı yılların başında Balkanlar’daki trajedinin Kafkasya'da tekrar etmesine izin veremeyiz“ dedi. AB dönem başkanı Fransa'nın bölgede barışı tesis etmek üzere attığı ilk adımları "desteklediğini" belirten Plassnik, "Fransa'nın dönem başkanı olarak AB üyesi 27 ülke adına attığı ilk adımları destekliyor ve memnuniyetle karşılıyorum" dedi.

Erdoğan ve Merkel bölgeye gidiyor

Bu arada Almanya ve Türkiye de krizin çözümünde aktif rol oynamaya hazırlanıyor. Moskova’ya giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kafkasya'daki çatışmayla ilgili son gelişmeleri değerlendirmek üzere önce Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, ardından Başbakan Vladimir Putin ile görüşeceği bildirildi. Erdoğan, Putin ile görüşmesinin ardından Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Şaakaşvili ile görüşmek için Tiflis'e geçecek.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kafkasya'daki gelişmelerle ilgili olarak Rusya’nın Soçi kenti ve Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e gidecek. Alman hükümetinin sözcü yardımcısı Thomas Steg, kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile cuma günü Rusya'nın Soçi kentinde bir araya gelecek olan Merkel'in gelecek hafta Tiflis'e gideceğini, ancak tarih konusunda henüz bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.

Steg, Alman hükümetinde Gürcistan'da ateşkesin sağlanması nedeniyle rahatlama olduğunu, bunun için Merkel'in AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye çabalarından dolayı teşekkür ettiğini ifade etti. Gürcistan'da şiddetin bundan sonra kalıcı olarak durması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ifade eden Steg, Merkel'in, Almanya için Gürcistan'ın toprak bütünlüğünün tartışma konusu olmadığını ve Gürcistan'da demokratik şekilde seçilen hükümet hakkında meşruiyet konusunda kuşku duyulmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdiğini kaydetti.