ABD'nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde siyah vatandaş Breonna Taylor'un polis tarafından tabanca vurulmasından yaklaşık bir yıl sonra, Adalet Bakanlığı emniyet görevlilerinin uyguladığı yöntemlerle ilgili geniş kapsamlı soruşturma başlattı.

Adalet Bakanı Merrick Garland Pazartesi günü yaptığı açıklamada, başlatılan soruşturmanın Louisville Emniyet Müdürlüğü'nün barışçıl eylemlere dahil olan kişilere bile "belirli bir kalıp veya uygulama ile gerekçesiz şiddet" kullanılıp kullanılmadığına odaklanacağını belirtti. Garland soruşturmada, Louisville polisinin "anayasaya aykırı bir şekilde durdurma, arama ve el koyma" işlemleri yapıp yapmadığının, "hukuka aykırı bir şekilde özel konutta arama emirleri" verip vermediğinin inceleceğini kaydetti. Adalet Bakanı ayrıca, polisin "ırk temelinde ayrımcılık" yapıp yapmadığının da soruşturulacağını vurguladı. Yürütülecek soruşturmada, polis eğitimi, denetimi ve cezai yaptırımların da mercek altına alınacağı belirtildi.

Adalet Bakanı Garland, geçen hafta George Floyd davasının sonuçlanmasının ardından da, Minneapolis polisinin tutumunun inceleneceğini açıklamıştı. Bakan Garland, Minnesota eyaleti polisinin faaliyetlerinde "anayasaya veya hukuka aykırı bir şekilde belirli bir kalıp veya uygulama" çerçevesinde hareket edip etmediğinin soruşturulacağını bildirmişti.

Bakan Garland Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu soruşturmalarda polisin uygulamalarının "anayasaya ve yasalara uygunluğundan" emin olmayı hedeflediklerini kaydetti. Bakan yasaları ihlal eden bir durum tespit edilmesi halinde, Adalet Bakanlığının kent yönetimi ve polis ile iş birliği yaparak, bunu önleyici tedbirler alacağını vurguladı, bunun da işe yaramaması halinde, Bakanlığın yapılacak reformları mahkeme yoluyla hayata geçireceğini ifade etti.

Taylor geçen yıl öldürülmüştü

Acil serviste görevli olan siyah vatandaş Breonna Taylor, Mart 2020'de evini basan beyaz bir polis tarafından öldürülmüştü. Sivil emniyet görevlileri, bir uyuşturucu operasyonu kapsamında 26 yaşındaki Taylor'un gece evini basmıştı. O sırada yatakta olan Taylor'ın erkek arkadaşı, bunun silahlı bir soygun olduğu düşüncesiyle ruhsatlı tabancası ile ateş açmıştı.

Çıkan çatışmada, Taylor vücuduna sekiz kurşunun isabet etmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Olayın ardından iki polis görevden uzaklaştırılmış, bir polis memuru ise yargılandığı davada çatışmada Taylor'ın komşularının hayatını tehlikeye atmaktan dolayı suçlu bulunmuştu.

George Floyd'un öldürülmesi

ABD'de büyük tepkilere yol açan George Floyd'un öldürülmesine ilişkin davada ise eski polis memuru Derek Chauvin hakkındaki karar geçen hafta açıklanış, jüri üyeleri Chauvin'i ikinci dereceden cinayet dahil hakkındaki bütün suçlamalardan suçlu bulunmuştu. Chauvin'in cezası mahkeme tarafından daha sonra açıklanacak.

25 Mayıs 2020'de meydana gelen olayda 46 yaşındaki Floyd, sahte 20 dolarlık banknot verdiği gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınarak yere yatırılmış, polis memuru Derek Chauvin dokuz dakika boyunca dizini yerde yüz üstü yatan Floyd'un ensesine bastırarak ölümüne neden olmuştu.

Cep telefonundan kayda alınan görüntülerde Floyd'un "Nefes alamıyorum" dediği duyuluyordu. Olay tüm dünyada yoğun tepkilere yol açmış, siyahlara yönelik ayrımcılık ve ırkçılık tartışmalarını ve kitle gösterilerini beraberinde getirmişti.

Minneapolis ve Loisville, geçen yıl polis şiddetine karşı düzenlenen protesto gösterilerinin merkezi olmuştu. ABD'de polisin, siyah vatandaşlara ve diğer azınlıklara uyguladığı şiddet tepkilere neden oluyor. Başkan Joe Biden, geçen hafta yaptığı açıklamada ülkede ırkçılıkla mücadele için çabaları artırma sözü vermişti.

AFP,DW/JD,HT

© Deutsche Welle Türkçe