1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD enerjide alternatif arıyor

Frank Aischmann19 Ekim 2007

Amerika Birleşik Devletleri, petrol tüketimini azaltacak önlemler geliştirmeye çalışıyor. Uzmanlar, benzin ve elektrikli motoru birlikte ve bağımsız çalıştıran hibrit teknolojiye dayalı motorlar üzerinde duruyorlar.

ABD'de tüketilen elektriğin yarısı kömür santrallerinde üretiliyor.
ABD'de tüketilen elektriğin yarısı kömür santrallerinde üretiliyor.Fotoğraf: AP

ABD Başkanı George Bush’un “Amerika, petrol bağımlısı bir ülke. Bu petrol çoğunlukla dünyanın istikrarsız bölgelerinden geliyor” sözleriyle ifade ettiği sıkıntıyı, benzin fiyatlarının rekor düzeye ulaşmasıyla birlikte tüketiciler de sancılı bir şekilde hissediyorlar. Oysa esas sorun, yalnızca yabancı ülkelerden gelen petrole olan bağımlılıkla değil, petrolün kendisine olan bağımlılıkla mücadele etmek. Petrol bağımlılığını ortadan kaldırmak günümüzde olanaksız gibi görünüyor.

Tuz örneği

Ancak, Eski Amerikan başkanı Bill Clinton döneminde CIA başkanlığı görevinde bulunmuş Woolsey tarihi bir karşılaştırma yaparak, bu bağımlılığın zamanla ortadan kaldırılabileceğini düşünüyor.

“Tuz, 19. yy’ın sonlarında stratejik önemi olan bir maddeydi. Çünkü et, yalnızca tuzla saklanabiliyordu. Böylelikle tuz, insanların beslenme zincirinde tekel bir konum elde etmişti. Bir devletin tuz rezervlerine sahip olması önemliydi. Bugün bize gülünç gelebilir, ancak tuz için savaşlar yapıldı. Elektriğin yaygınlaşması ve evlere buzdolaplarının girmesiyle birlikte tuz eski önemini yitirdi ve bugünkü haline geldi: Tuz günümüzde sadece faydalı bir ürün. Benzer şekilde petrol tüketimini de daha aza indirgemeliyiz.’


Hibrit motor çözümü

Washington liberal Brooking Enstitüsü’nde çevre ve enerji uzmanı olan David Sadalow ‘Petrolden Kurtuluş’ adında bir kitap yayımladı. Sadalow’a göre alınabilecek önlemlerden ilki büyük arabaların yeniden tasarlanması. Benzin yerine dizel ya da elektrikle çalışan ve aküleri elektrikle yeniden doldurulabilir biçimde tasarlanan, hibrit motorlu arabalar üretmek Sodolow’un önerileri arasında yer alıyor.

‘Hibrit motorlar petrol bağımlılığı ile mücadelede kullanılabilecek en önemli araçlar. Bana bu konuya ilişkin olarak iki soru yöneltiliyor. İlk soru şu: Artık nükleer santreller inşa etmeyecek miyiz? İlginç bir cevap veriyorum bu soruya. ‘Hayır, yeni nükleer santrallere ihtiyaç duymayacağız.’ Çünkü arabalardaki elektrik motorları çok verimli ve geceleri gündüzlerden daha az elektrik tüketildiğine göre, biz de arabalarımızı geceleri şarj edebiliriz.


Benzinli motorun verimi

İkinci soru ise şöyle: ‘Elektrik motorlarının gereksinme duyduğu elektrik, üretim esnasında havaya zararlı sera gazları açığa çıkaran kömür santrallerinde üretilmiyor mu?’ Bu doğru. Amerika’da kullanılan elektriğin yarısını kömür santrallerinde üretiliyor. Ancak elektrikle çalışan arabalar bu santrallere bağlı olsalar bile, atmosfere benzinle çalışan arabalardan çok daha az zarar veriyorlar. Çünkü benzinle çalışan motorlar hiç verimli değiller ve büyük oranda ısı açığa çıkarıyorlar.’


Siyasi irade şart

Başarı vaad eden bu yeni teknolojinin yanısıra; biyo enerji, tasarruflu motorlar, toplu taşıma araçlarına yapılan yatırımların arttırılması gibi önlemlerin de petrole olan bağımlılığı azaltabileceği düşünülüyor. Ancak Sadalow siyasi bir irade gösterilmediği takdirde, bu önlemlerin alınamayacağı düşüncesinde:

‘Hükümet petrol tüketimine yıllardır destek verdiği için petrol ulaşımda bu kadar yoğun kullanılıyor. Hükümet petrol endüstrisini çok destekledi. Vergi indirimleri yapıldı. Petrol, kamusal nedenlerden dolayı da çok kullanışlıydı. Ama her şeyden önce dünyanın her yerine gönderilen perolün nakliyatı Amerika hükümeti tarafından garanti altına alınmıştı. Bu, ikinci dünya savaşı döneminde başkanın ve dışişleri bakanının petrol tüketimini desteklemesinimn en önemli nedeniydi. Eğer tüketiciler ve firmalar bu nakliyat garantisine güvenmemiş olsalardı, bugüne kadar çoktan alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapılmış olurdu.’


Petrole bağımlı bir kuşak

Bu tespitlerin aslında şimdiye kadar çoktan eyleme geçirilmiş olması gerektiği de, yapılan eleştiriler arasında.

“Bizim anne-babalarımız, onların anne-babaları ve biz, petrole bağımlı bir kuşağın çocuklarıyız. Bu nedenle petrol tüketimini şimdiye kadar hiç garipsemedik. Hatta günlük yaşamımızın en önemli parçası olan petrolün ikame edilemezliği de bizim için bir o kadar anormal.”