1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD Senatosu'ndan Türkiye'ye yeni yaptırım girişimi

20 Temmuz 2018

İzmir'deki duruşmada ABD'li papaz Brunson'ın tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesinin ardından Amerikan Senatosu, Türkiye'ye uluslararası finans kurumlarınca kredi verilmesine engel olmak için harekete geçti.

Fotoğraf: picture alliance/ZUMAPRESS.com/A. Edelmann

ABD Senatosu, Türkiye'ye uluslararası finans kurumlarınca yeni kredi verilmesinin engellenmesi için bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarı teklifi Türkiye'de yargılanan ABD'li papaz Andrew Brunson'ın tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesinin ardından geldi.

"Türkiye Uluslararası Finans Kurumları Yasası" adlı tasarı, hem Cumhuriyetçi hem de Demokratlardan oluşan altı senatör tarafından Senato'ya sunuldu.

Tasarıda, Türkiye'ye yeni kredi ve mali ya da teknik destek verilmesinin engellenmesi için Hazine Bakanı Steven Mnuchin'dan, Dünya Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın yönetim kurullarındaki ABD'li üyelere talimat vermesi istendi.

ABD'li yönetim kurulu üyelerinden söz konusu bankalarda ABD'nin nüfuzunu ve oy gücünü bu doğrultuda kullanmalarının talep edildiği tasarıda, Türkiye'ye insani amaçlarla verilebilecek kredi ya da destekler ise yaptırım dışında tutuldu.

IMF için de çağrı yapıldı

Tasarıda, Uluslararası Para Fonu (IMF) dâhil diğer uluslararası finans kurumlarının ABD'li yönetim kurulu üyelerine de çağrıda bulunuldu.

Bu kurumlardaki ABD'li yönetimi kurulu üyelerine, "Türk hükümetine gelecekte verilecek taahhüt ve borçlar konusunda, Türkiye'de insan haklarının gelişimini sağlayacak bir tutum içinde uyumlu bir politika geliştirilmesi için diğer donör ülkelerle birlikte çalışılması için" talimat verildi.

Tasarıda bu taleplerin dile getirildiği maddelerin, Türkiye'deki çifte vatandaşlar dâhil ABD vatandaşlarına ve diplomatik temsilcilik çalışanlarına yönelik "keyfi gözaltılar" sona erdiği takdirde hükmünü kaybedeceği belirtildi.

ABD'li papaz Andrew BrunsonFotoğraf: Getty Images/AFP

Mahkemenin Brunson kararı

İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, Türkiye'de "askeri ve siyasi casusluk" ve "terör örgütü adına suç işlemek" iddialarıyla yargılanan ABD'li papaz Brunson'ın tutukluluk hâlinin devamına karar verilmişti.

Kararın ardından ABD Başkanı Donald Trump, Twitter'da paylaştığı mesajda Brunson‘ın serbest bırakılması çağrısını yinelemişti. Trump, "Türkiye'nin ABD’li saygın bir papaz olan Andrew Brunson'ın tahliye etmemesi tam bir rezalet. Çok uzun zamandır rehin tutuluyor. @RT_Erdogan bu harika Hristiyan eş ve babanın serbest kalması için bir şeyler yapmalı. Yanlış bir şey yapmadı ve ailesinin ona ihtiyacı var” demişti.

Brunson hakkındaki mahkeme kararından dolayı "hayal kırıklığına" uğradıklarını söyleyen ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett de, "Hükümetimiz (Brunson'ın) yanı sıra OHAL koşulları altında tutuklanan diğer Amerikan vatandaşlarının ve ABD diplomatik misyonunun Türk yerel çalışanlarının durumundan derin endişe duymaktadır" ifadesini kullanmıştı.

İkili ilişkilerde gerginlik kaynağı

Brunson'ın tutukluluğu, ABD-Türkiye ilişkilerinde son dönemde gerginliğe neden olan konular arasında yer alıyor. Trump Nisan ayında da Brunson'ın serbest bırakılması için yine Twitter üzerinden çağrıda bulunmuştu. "Onun için casus diyorlar. Ben ondan daha çok casusum" ifadesini kullanan ABD Başkanı, papazın "ait olduğu mükemmel ailesine geri dönmesine izin verilmesini" umduğunu belirtmişti.

Trump'ın çağrısından birkaç gün sonra da ABD'deki 66 senatör Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ithafen yazdıkları mektupla, Brunson'ın tutukluluğuna son verilmesi için çağrıda bulunmuştu.

Trump yönetimi ayrıca, Brunson hakkındaki suçlamaların düşmemesi hâlinde Türkiye’ye karşı cezalandırıcı "tedbirler" alabileceği sinyali vermiş, sonrasında ABD Senatosu Türkiye'ye F-35 satışını bloke eden tasarıyı onaylamıştı. Tasarının gerekçesi olarak Brunson'ın tutukluluk hâlinin sürmesi ve Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma hava savunma sistemleri almasından duyulan endişe gösterilmişti.

DW,rtr/CÖ,MS

© Deutsche Welle Türkçe