1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD: Türkiye’deki tutuklamalardan endişeliyiz

4 Kasım 2016

Türkiye'de HDP eşbaşkanları ve vekillere yönelik gözaltı ve tutuklamalara BM, AB ve Irak'taki Kürtler ve ABD'den tepki geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Türkiye'deki tutuklamalardan dolayı endişeli olduklarını açıkladı.

Deutschland Kurden demonstrieren gegen türkische Politik in Frankfurt
Fotoğraf: picture-öalliance/dpa/B. Rössler

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin Türkiye'deki HDP milletvekilleri ve eş başkanlarının gözaltına alınmasından dolayı endişeli olduğunu söyledi. 

Earnest, hukuksal güvenliğin sağlamlaştırılmasının, Türk hükümetinin bir yükümlülüğü olduğunu da vurguladı ve “ABD, Türk hükümetinin hukuk ile temel hak ve özgürlükleri korumasını teşvik ediyor” ifadesini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı'nın demokrasi ve insan haklarından sorumlu yardımcısı Tom Malinowski ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Türk hükümetinin HDP'nin liderlerini ve diğer vekillerini tutuklayıp internet erişimini engellemesi dost ve müttefik olarak bizi derinden rahatsız etti. Demokrasilerin seçilmiş milletvekillerine karşı yasal işlemde bulunurken, bu işlemi haklı çıkarma ve adaleti güveni koruma gibi bir görevi var" dedi. Malinovski, attığı bir başka Tweet'te ise "Basın özgürlüğü ve internet erişimi sağlıklı demokrasi ve ekonomi için esastır. Türkiye'yi, bilgiye erişimi yeniden sağlamaya çağırıyorum" ifadesini kullandı.

BM'den açıklama

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani cuma günü Cenevre'de yaptığı açıklamada HDP’ye yönelik tutuklama ve gözaltılar da dahil Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 110 binin üzerinde ihraç, gözaltı ve tutuklamayı eleştirdi. Shamdasani, “Türkiye’de hükümetin bir yandan OHAL ilan edip Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin bazı maddelerinin askıya alındığını açıklanmasından ve yetkililerin attıkları adımların kabul edilebilirin ötesine geçmiş olabileceğinden endişe duyuyoruz” diye konuştu.

'Siyasal çoğulculuğa verilmiş soğuk sinyal'

Türkiye'deki son tutuklamalara AB'den de tepki geldi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, "muhalefet politikacılarının tutuklanması Türkiye'deki siyasal çoğulculuğun durumuna ilişkin verilmiş soğuk bir sinyal” dedi. Schulz, Türk hükümet yetkililerinin Türkiye'yi sadece demokrasiden uzaklaştırmadığını, AB-Türkiye ilişkilerinin temelini oluşturan değer, ilke ve kurallara da bu girişimle sırtlarını dönmüş olduklarını belirtti.

'Parlamenter demokrasiye zarar veriyor'

AB Dış İlişkiler Yüksek temsilcisi Federica Mogherini de gelişmeler konusunda endişesini dile getirdi. Muhalefet politikacılarının tutuklanmasının Türkiye'de parlamenter demokrasiye zarar verdiğini ve ülkenin güney doğusunda zaten var olan gergin durumu daha da tırmandıracağına dikkat çekti. 

AB Dış İlişkiler Yüksek temsilcisi Mogherini, Twitter’dan yaptığı açıklamada ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik ile telefonda tutuklanan HDP'li vekilleri görüştüğünü yazdı.

'Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarına uyulması gerekiyor'

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Pedro Agramunt, olağanüstü hal şartlarında da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarına uyulması gerektiğine işaret etti. Agramunt, oluşturulacak bir araştırma heyetinin yakın bir tarihte Türkiye'de darbe girişiminin ardından meydana gelen gelişmelere ilişkin yerinde bilgi alacağını da açıkladı.

Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden gelen eleştiriler

AB'ne bağlı çok sayıda milletvekili de Türkiye'deki gelişmeleri eleştirdi. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Eş Başkanı Rebecca Harms, "Türkiye'deki son tutuklamalar ülkenin meşru muhalefetine indirilmiş ağır bir darbedir” dedi. Özgür basının ve siyasi muhalefetin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu anımsatan Harms, "Erdoğan kendi iktidarını güçlendirmek için bu unsurları sistematik ve vahşi bir biçimde baskı altına alıyor” ifadelerini kullandı.

Sol Parti milletvekili Martina Michels ise Türkiye'nin hukuk devletine dönüşmesi için Erdoğan ile "ciddi” bir diyaloğa girilmesini talep etti. Michels, HDP'nin 2015 yılı Haziran ayındaki ilk seçim galibiyetinden sonra gittikçe daha fazla siyasi saldırılara maruz kaldığını da sözlerine ekledi.  

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ise Hollanda Radyosu'na yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği‘nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini askıya alması gerektiğini söyledi.

'Tutuklamalar istikrara ve siyasi birlikte yaşamaya hizmet etmiyor'

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden üst düzey yetkililer de Türkiye'de tutuklanan HDP'li vekillerin serbest bırakılmasını talep etti. Rudaw ajansına açıklamada bulunan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlığı, tutuklamaların istikrara ve siyasi birlikte yaşamaya hizmet etmediği görüşünü savundu ve "Bu girişimin mevcut durumu daha da karmaşık hale getireceğinden ve sorunları daha da zorlaştırıcağından endişe ediyoruz” ifadesini kullandı.

HRW'den HDP açıklaması

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) açıklamasında ise “Gece yarısı düzenlenen operasyonlarda eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil HDP’li 13 milletvekilinin tutuklanması, Türk hükümetinin dört aydır sürdürdüğü gaddarca ihlallerin bir başka korkunç adımıdır. Bugün Türkiye’de gördüğümüz, demokratik olarak seçilmiş milletvekillerine yönelik bu tür tutuklamalar, siyasi temsil ve milyonlarca seçmenin katılım hakkına saldırıdır. Ve bu, demokratik olduğunu, hukuk kuralları ve insan haklarını temel aldığını iddia eden her ülkenin temel ilkelerine de meydan okumadır” denildi.

© Deutsche Welle Türkçe

Reuters/afp/dpa/ÇA/BS