1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD: Türkiye’nin kaygılarını ciddiye alıyoruz

17 Ocak 2018

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, SDG'nin IŞİD'e karşı savaşta gösterdiği fedakarlıkları takdir ettiklerini, ancak sahadaki zaferlerin temsil ve yerel idare sorununu çözmediğini söyledi.

USA Aßenminister Rex Tillerson
Fotoğraf: Reuters/J. Duggan

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ABD'nin "NATO müttefiki Türkiye’nin Suriye ile ilgili kaygılarına kulak verdiğini ve bunları ciddiye aldığını" söyledi.

ABD'deki Stanford Üniversitesi'nde bir konuşma yapan ve ABD'nin Suriye'deki politikasına değinen Tillerson, Türkiye’nin Suriye konusunda yaptığı insani katkıları ve IŞİD’in yenilmesi için gösterdiği askeri fedakarlıkları takdir ettiklerini belirtti.

Tillerson, Türkiye'nin "milyonlarca Suriyeli mülteciye yardım yaptığına ve Suriye'de IŞİD'den geri alınmasına yardım ettiği bölgelerde istikarın sağlanması için yürüttüğü çabalara" da değinerek "Suriye'de, Suriye'nin komşularının güvenliğini de garanti eden yeni bir geleceğe erişmek için Türkiye’nin yakın işbirliğine ihtiyacımız var” dedi.

"Sahadaki zaferler temsil sorununu çözmüyor"

Tillerson, Türkiye ile ABD arasında gerilime neden olan Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) de övgüyle bahsetti. Tillerson, "Suriye Demokratik Güçleri’nin ülkeyi IŞİD'den kurtarmak için yaptığı büyük fedakarlıkları takdir ettiklerini" belirterek, "Ancak SDG'nin sahadaki zaferleri, Suriye'nin doğusu ve kuzeyindeki yerel idare ve temsil konusundaki zorlukları çözmez. Tüm gruplar ve etnisitelere söz hakkı veren, Suriye'de geniş kapsamlı bir siyasi dönüşümü destekleyici geçici yerel siyasi uygulamalar, uluslararası destekle ortaya çıkmalıdır. Geçici uygulamalar gerçek anlamda temsil gücüne sahip olmalı ve Suriye'nin hiçbir komşusunu tehdit etmemelidir" ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı aynı şekilde bu bölgelerdeki Suriyelilerin sesine Cenevre'de ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili geniş kapsamlı tartışmalarda kulak verilmesi gerektiğini de söyledi.

DW, DÇÜ/BK

©Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik