1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD-Venezuela gerilimi: Maduro'dan "kanlı tehdit" çıkışı

2 Eylül 2025

ABD ile Venezuela arasında tırmanan gerilimin gerisinde ne yatıyor? Otoriter lider Maduro, ABD'nin "narko-devlet" suçlaması ile giriştiği askeri hamleye nasıl yanıt verdi?

ABD Başkanı Donald Trump ile Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun ayrı ayrı çekilmiş arşiv fotoğrafları.
ABD Başkanı Donald Trump ile Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro arasında askeri gerilim tırmanıyor.Fotoğraf: Aaron Schwartz/picture-alliance, Juan Barreto/AFP

Venezuela'nın otoriter lideri Nicolas Maduro, ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele için Karayipler'e savaş gemileri göndermesini "son 100 yılın en büyük tehdidi" olarak nitelendirdi, olası bir saldırıya "silahlarla direneceklerini" açıkladı.

Trump yönetiminin, Venezuela'daki rejimin bir "narko-devlete" dönüştüğünü söyleyerek uyuşturcu kartelleri ile mücadele için Venezuela'nın Karayip kıyıları açıklarına savaş gemilerini göndermesi, ABD-Venezuela hattında gerilimi tırmandırdı.

Maduro'dan Trump'a "kanlı tehdit" suçlaması

Venezuela Devlet Başkanı Maduro, ABD'nin askeri hamlesini "son 100 yılın bölgedeki en büyük tehdidi" olarak nitelendirirken, "1200 füzeye sahip sekiz savaş gemisi ve bir nükleer denizaltı Venezuela'yı hedef almış durumda. Bu, orantısız, haksız, ahlaksız ve kesinlikle suç teşkil eden kanlı bir tehdittir" dedi.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro dün düzenlediği basın toplantısında, Karayip açıklarına donanma gemilerini gönderen ABD'ye tepki gösterdi.Fotoğraf: Ariana Cubillos/AP Photo/picture alliance

ABD'nin saldırısına hedef olmaları halinde silahlı direnişle karşılık verileceğini ve "maksimum askeri baskıya, maksimum savunma hazırlığı" yapıldığını ifade eden Maduro, "Anayasal olarak silahlı bir cumhuriyet ilan ederiz" diye konuştu.

Trump yönetiminin Maduro'yu korkutan askeri hamleleri

ABD basını, Trump yönetiminin son haftalarda Amerikan donanma gemilerini Karayipler'e gönderdiğini bildirmişti.

ABD'nin Aegis güdümlü füze destroyeri USS Gravely ve USS Jason Dunham'ın şu anda Karayipler'de, USS Sampson destroyeri ile USS Lake Erie kruvazörünün de Latin Amerika açıklarında bulunduğu bildiriliyor.

ABD'li yetkililer, bölgedeki askeri varlığın daha da güçlendirileceğini, üç amfibi hücum gemisi ile 4 binden fazla denizci ve deniz piyadesinin bu hafta bölgeye gönderileceğini açıkladı.

Amerikan USS Lake Erie kruvazörünün Latin Amerikan açıklarında olduğu bildiriliyor. Fotoğraf: Matias Delacroix/AP Photo/picture alliance

Bununla birlikte Trump yönetimi, Venezuela'ya doğrudan bir kara harekatı düzenleneceğine dair henüz herhangi bir sinyal vermedi.

Ancak ülke kıyılarında artan Amerikan askeri varlığı, Venezuela Devlet Başkanı Maduro'yu endişelendiriyor. Maduro, kıyı şeridine ve komşu ülke Kolombiya ile sınır bölgesine asker konuşlandırmak için hareket geçti, ayrıca Venezuela halkına milislere katılma çağrısı yaptı.

ABD Başkanı Trump Venezuela'yı neyle suçluyor?

ABD Başkan Donald Trump'un, uyuşturucu kartelleriyle mücadelede Amerikan ordusunu devreye sokma baskısı, bölgeye donanma gemilerinin gönderilmesinin fitilini ateşledi.

Trump, ABD'ye fentanil ve diğer uyuşturucu maddelerini sokmakla suçladığı uyuşturucu kaçakçılarını aynı zamanda ABD kentlerindeki şiddet olaylarından da sorumlu tutuyor, Venezuela'daki rejimin de bir "narko-devlete" dönüştüğünü söylüyor.

Venezuela ne diyor?

Venezuela yönetimi Trump'ın iddialarını reddediyor. Pazartesi günü Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu ülkelerindeki mevkidaşları ile gerçekleştirdiği videokonferansında, ABD'nin bölgeye konuşlandırdığı askeri varlığını "yanlış bir anlatıya dayandırdığını" söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) raporuna atıfta bulunan Gil, mevkidaşlarına Kolombiya'da üretilen kokainin yüzde 87'sinin Pasifik üzerinden yola çıktığını, uyuşturucu kaçakçıların kokainin sadece yüzde 5'ini Venezuela üzerinden kaçırmaya çalıştıklarını anlattı.

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, artan ABD baskısı üzerine bölge ülkelerinden destek talep etti.Fotoğraf: Leonardo Fernandez Viloria/REUTERS

Yvan Gil, Trump yönetiminin "yanlış anlatımının tüm bölgeyi tehdit ettiğini," Venezuela'ya olası bir saldırının da "bölgenin tamamen istikrarsızlaştırılması anlamına geleceğini" savundu.

Gil, bölge ülkelerine "Egemen bir halkı tehdit etmekten başka bir nedeni olmayan bu konuşlandırmanın derhal sona erdirilmesini talep edelim" çağrısını yaptı.

Otoriter Maduro üzerindeki muhalefet baskısı artıyor

Bu arada Maduro, geçen yılki başkanlık seçiminin meşru olduğu ısrarını da sürdürüyor. ABD'nin askeri hamlesi konsunda düzenlediği basın toplantısında Maduro, Temmuz 2024'te yapılan seçimleri kazanan lider olduğunu, seçim sonuçlarının da meşru olduğu ısrarını yineledi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu "Venezuela hükümetini devirmek için çalışan bir savaş lordu" olmakla suçlayan Maduro, ABD'nin ülkesine olası bir askeri eyleminin de "Trump'ın ellerini kana bulayacağını" kaydetti.

ABD'ye "rejim değişikliğini dayatmaya çalışamazsınız" diyerek seslenen Nicolas Maduro, "Başkan Donald Trump'ın, rejim değişikliği çabaları tükenmiştir; bu politika dünya çapında başarısız olmuştur" dedi.

Maduro, Ocak ayında yemin ederek üçüncü kez başkanlık görevini üstlenmişti. Altı yıl daha bu görevi sürdürecek olan Maduro'ya hem Venezuela muhalefeti hem de uluslararası toplum tepkili.

ABD başta olmak üzere pek çok ülke, adil ve demokratik olmadığı gerekçesiyle seçim sonuçlarını, Maduro'nun başkanlığını  tanımıyor.

Venezuela muhalefet lideri Maria Corina Machado, Marudo rejimini "suç örgütü" olarak nitelendiriyor.Fotoğraf: Oraa/REUTERS

Venezuela'nın siyasi muhalefeti, ABD ve diğer ülkelere Maduro'nun görevden ayrılması için baskı yapmaları çağrısında bulunuyor.

Muhalefet lideri Maria Corina Machado, ABD Başkanı Trump ile Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya bölgeye Amerikan donanmasını gönderme kararı için teşekkür etti, bunun "bir suç örgütü" olarak nitelendirdiği Maduro yönetimine karşı "doğru bir yaklaşım" olduğunu savundu.

 

AP, dpa, AFP/ DA, JD