ABD yönetimi Irak'taki donanımı tartışıyor
10 Aralık 2004Ulusal muhafızlardan bir er, cesaretini toplayıp ”Konvoy araçlarını zırhlamak için çöp depolarını karıştırıp uygun malzeme aramaya mecburiyetimiz var mı?” diye soruyor. Salonda bulunan 2000 askerden kopan alkış dinince Rumsfeld’in cevabı gecikmiyor ve "Biz de gelecek için hayalini kurduğumuz bir orduyla değil, elimizde kim varsa onunla savaşa gidiyoruz” diyordu.
Bu gelişme Washington’da da duyulunca Savunma Bakanlığı sözcüsü apar topar bir basın toplantısı düzenleyerek, sorunun yabancısı olmadıklarını, Irak’a her ay 400 zırhlı araç gönderildiğini belirtiyor. Pentagon sözcüsü Lawrence Dirita, bu durumun maddi değil, nakliyeyle ilgili lojistik nedenlerden kaynaklandığını ekliyor. Buna rağmen Rumsfeld’in bu biraz da aşırı tepkisinin, Kongre çevrelerinde tepki uyandırdığı bir gerçek. Demokratların eski grup başkanı Dick Gephardt bu nedenle Savunma Bakanını suçlayarak, ”Bakanlık iki yıldan beri birliklerimizin gereken niteliklerde bir donanıma sahip olmadığına ilişkin söylemleri reddediyor” dedikten sonra, ”Oysa Amerikan askerlerinin görev bölgelerinde yokluklarla mücadele ettiğini duymayan kalmadı. Pentagon’un bu durumu zaman geçirmeden düzeltmesini umuyorum” diye ekliyor.
Savunma Bakanlığı, Irak’taki birliklerin ulaşımda kullandığı Humwees tipi cip irisi arazi araçlarından üçte ikisinin zırhlı olmadığını bildiriyor. Oysa karadaki askeri etkinliklerde çok yönlü kullanım imkanı veren bu araçlar, saldırılarda karşı tarafın başlıca hedefleri arasında yer alıyor.
Aksaklıklar biliniyordu
Aslında Irak’ta görev yapan ulusal muhafızlarla yedek birliklerin donanımında yaşanan aksaklıklar en geç geçen yılın Ekim ayından beri kimse için sır değil. Çünkü bu dönemde araçlarının zırhlı olmaması nedeniyle bir konvoya eşlik etmeyi reddeden bazı askerlerin disiplinsizlik ve isyana teşebbüs gerekçesiyle çıkartıldıkları askeri mahkemede hesap verdikleri anımsanıyor. Bu nedenle önceki gün Rumsfeld’den hesap soran Tennessee’li ulusal muhafız, çavuş Thomas Wilson’un, hele bu tutumu sempatiyle karşılayan Başkan Bush’un sözlerinden sonra disiplin cezasına çarptırılmasına pek ihtimal verilmiyor. Bush şöyle konuşmuştu:
”Kuveyt’te dile getirilen sorunu ciddiye alıyoruz. Bizim de beklentimiz, askerlerimizin mümkün olan en iyi donanıma kavuşturulmasıdır. Ben de asker olsam ve yurdumu savunmak durumunda kalsam savunma bakanına aynı soruyu yöneltir ve benzeri taleplerde bulunurdum."
Bush Rumsfeld'i koruyor
Bush bu sözlerine rağmen Savunma Bakanı'nı önümüzdeki dört yılda da kanatlarının altında tutmaya kararlı görünüyor. Zaman zaman devirdiği diplomatik çamlara, Irak Savaşı konusundaki yanlış hesaplar nedeniyle yöneltilen onca suçlamalara rağmen Amerikan Başkanı'nın, baba yadigârı Rumsfeld’den görevini sürdürmesini istemesi bunun işareti.