1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'de Afganistan tartışması

15 Mart 2012

Amerikan medyası, Afganistan'da bir Amerikan askerinin 16 sivili öldürmesini tartışıyor. Katliamın arkasında yatan nedenler ele alınıyor.

ABD Savunma Bakanı Leon Panetta Afganistan'da incelemelerde bulunuyor
ABD Savunma Bakanı Leon Panetta Afganistan'da incelemelerde bulunuyorFotoğraf: dapd

Irak'a ve Afganistan'a en büyük Amerikan askeri birliği, ABD’nin Washington Eyaleti’ne bağlı Tacoma yakınlarındaki 100 bin asker barındıran Lewis McChord üssünden gönderilmişti. Bu üssün adı kötüye çıkmış. Nitekim Amerikan medyası haberi, “Yine Lewis McChord üssünde görevli bir asker katliam yaptı” diye aktarıyor.

Bundan iki yıl önce de bu üste kendilerine “Kill Team”/”Ölüm Timi” adını veren dört asker, sürek avına çıkmış gibi Afgan sivilleri izlemiş, üç Afganı öldürmüş ve sonrasında onların kesilmiş uzuvlarıyla fotoğraf çektirmişti. Yargılanan askerler gerçi bir Amerikan askeri mahkemesi tarafından suçlu bulunarak 24 yıl hapse mahkum edildiler ama, şansları yaver gederse 7 yıl sonra tahliye edilebilecekler. Seattle Times’ın muhabiri Hal Bernton, “Kill Team” skandalının Lewis McChord üssünden kaynaklanmasının sürpriz olmadığını söylüyor.

Uyuşturucu raporu

Bu cani gruba ilişkin soruşturma raporunda, Afganistan’da görev yapan askerlerin eroin, marihuana gibi uyuşturucuları, uykusuzluğa karşı ve uyarıcı özellikteki ilaçlarla karıştırdıkları, bu tür “uyuşturucu kokteyllerinin” askerler tarafından çokça kullanıldığı saptanıyor. Ayrıca Irak ve Afganistan’daki çok sayıda operasyona katılan askerlerin sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da yaralanmış halde Amerika'ya döndüklerine işaret ediliyor. Üssü yakından tanıyan gazeteci Hal Bernton, “Askerler, travma sonrası stresten muzdarip; çoğunlukla beyinlerinde de rahatsızlık görülüyor” diyor.

Gazeteci Hal Bernton, üsse dönen hasta Amerikalı askerlere bakan doktorları tek bir konunun ilgilendirdiğini, onun da, askerleri bir an önce Afganistan’a geri göndermek olduğunu söylüyor. Bernton, bu durumun askerlerde büyük bir çaresizlik ve hayal kırıklığı yarattığını anlatıyor. Geçen yıl askerlerden 12’sinin intihar ettiği, birçoklarının içlerindeki saldırgan duyguları dışa vurduğu, ailelerini öldürmekle tehdit edenlerin olduğu belirtiliyor.

Afganistan’da 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın 38 yaşındaki sorumlusu başçavuş, Kandahar’daki Amerikan üssünde gözaltında bulunuyor. Askerin ifade vermeyi reddettiği bildiriliyor. CNN televizyonu, olayda alkolün rol oynamış olabileceğine işaret ediyor. Askerin kan tahlillerinin ise henüz sonuçlanmadığı belirtiliyor.

Katil başçavuşun 2010 yılında Irak’taki bir araba kazasında başından yaralanmış olmasının bu olayda bir etkisi olup olmadığı ise henüz bilinmiyor. Doktorların o tarihte başçavuşun sağlam olduğuna hükmedip, Afganistan’daki operasyonlara gönderdikleri anımsatılıyor. Afganistan’daki Amerikan birliklerinin baş komutanı General John Allen bu konuda sadece, “Soruşturma çok yönlü olacak” demekle yetiniyor:

"Erken çekilme yok"

Öte yandan Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Afganistan’daki katliam olayına rağmen ABD'nin bu ülkeden erken çekilme niyeti olmadığı bildirildi. Başkan Barack Obama’nın sözcüsü Jay Carney, medyada çıkan, ABD’nin gelecek yıl 20 bin askerini Afganistan’dan çekeceği haberini şu sözlerle yalanladı.

“Medyada yayınlanan haberlerden farklı olarak şu sıralarda somut olarak birliklerin sayısı ya da operasyonlar tartışma konusu değil. Aksi yöndeki haberler asılsızdır.”

Başkan Obama’nın sözcüsü, Eylül ayına kadar 33 bin Amerikan askerinin Afganistan'dan çekilmesinin kesinlik kazandığını söyledi. Sözcü, bunun dışındaki tüm kararların NATO müttefikleri ile birlikte alınacağını da sözlerine ekledi. Afganistan'da 90 bin Amerikan askeri bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, CA/AG

Amerikan askerinin 16 sivili öldürmesi Afganistan'da protestolara neden olduFotoğraf: Reuters
Fotoğraf: AP
Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster
Sonraki bölüme git DW Gündemi

DW Gündemi

Sonraki bölüme git Daha fazla DW içeriği