1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaAmerika Birleşik Devletleri

ABD'de seçim sonrası şiddet endişesi

5 Kasım 2024

ABD'de, 2020'deki başkanlık seçiminden sonra yaşananların ardından bu kez yine sonuçların açıklanması ile birlikte şiddet olayları olmasından endişe ediliyor. Gözler özellikle Trump taraftarlarının üstünde.

Ön planda Washington Anıtı'nın bir bölümü, arka planda ABD Kongre Binası (Capitol) ve çok sayıda ABD bayrağı
Fotoğraf: Carolyn Kaster/AP Photo/picture alliance

Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, dört yıl önce olduğu gibi bu kez yine herhangi bir kanıt sunmadan ABD'deki seçimi sadece karşı taraf büyük bir hile yaparsa kaybedebileceği iddiasını dile getiriyor. Hafta sonunda partisinin Pennsylvania'da düzenlediği mitingde konuşan Trump, rakibi olan Demokratların "bu lanet olası şeyi çalmak" için ellerinden gelen her şeyi yaptığını savundu.

Seçim kampanyası boyunca, kendine defalarca sorulmasına rağmen Trump, sandıktan mağlup ayrılması durumunda bunu kabul edececeğini ve barışçıl bir tavır takınacağını hiç dile getirmedi. 2016-2020 yılları arasında ABD Başkanı olan Donald Trump, kamuoyuna bununla ilgili bir ispat sunmadan, 2020'de Joe Biden'ın kazandığı seçimlere hile karıştırıldığını öne sürüyor. Bununla ilgili olarak Trump hakkında seçim sonuçlarını manipüle etmeye çalıştığı iddiasıyla ABD'de devam eden bir dava var.

Binghamton Üniversitesi'nden Siyaset Bilimci Donald Nieman, "Kaybederse hile var diye bağıracağından eminim. Sonucu kendi lehine çevirebilmek için elinden geleni yapacaktır. O sadece yenilgiyi hazmedemeyen biri değil, aynı zamanda yenildiğini asla kabul etmeyen biri" diyor Trump ile ilgili değerlendirmesinde.

Pew Araştırma Merkezi'nin 10 Ekim'de yaptığı bir ankete göre Demokratların başkan adayı Kamala Harris'in taraftarlarının yüzde 95'i, Harris'in seçimi kaybetmesi halinde bunu kabul edeceğini düşünüyor. Donald Trump taraftarlarının ise sadece yüzde 48'i destekledikleri adayın olası bir mağlubiyeti onaylayacağı fikrine sahip.

Kongre Binası ve Beyaz Saray etrafına bariyerler

24 Ekim'de kamuoyu araştırma şirketi Ipsos tarafından sonuçları açıklanan bir çalışmaya göre her üç kişiden ikisi, 5 Kasım Salı günü yapılacak seçimin ardından ABD'de şiddet olayları yaşanacağı endişesini taşıyor. Ülkede siyasi tansiyon son derece yüksek ve her iki tarafın seçmeninde gerginlik had safhada. Trump'ın rakibi Harris'e haftalardır hakaret etmesi ve aşağılamasının ardından Kamala Harris de 78 yaşındaki Eski Başkan'ı "faşist" olarak nitelendirmişti.

ABD Başkanı'nı korumakla görevli Gizli Servis'in bir üyesi Beyaz Saray'a çıkan Pennslylvania Bulvarı'nı geçişe kapatıyorFotoğraf: Nathan Howard/REUTERS

Başkent Washington'daki güvenlik birimleri, seçimden itibaren 20 Ocak 2025 tarihindeki yemin törenine kadar olan iki buçuk aylık geçiş sürecinin güvenli bir şekilde atlatılması için yoğun bir şekilde hazırlandı. 6 Ocak 2021 tarihinde Trump taraftarları karşısında çaresiz kalan ve bu kişilerin Kongre Binası'na girmesini engelleyemeyen bina çevresindeki polis sayısı bin 800'den 2 bin 100'e çıkarıldı. Gerek bu yapı gerekse Beyaz Saray çevresine de metal bariyerler yerleştirildi.

Seçim sonucunun Kongre tarafından onaylanmansının planlandığı 6 Ocak 2025 ile 20 Ocak'ta yapılacak, seçilen başkanın yemin töreni için aynı derecede sıkı güvenlik önlemleri planlanıyor. 

Dört yıl önce Kongre'yi basan Amerikalı aşırı sağcı gruplar son dönemlerde pek göz önünde değillerdi. Dört yıl önce yaşanan olayla ilgili olarak haklarında dava açılan, aralarında elebaşlarının da olduğu yüzlerce aşırı sağcı milis yargılanarak, bazıları uzun hapis cezaları olmak üzere çeşitli cezalara çarptırıldı. Şiddet araştırmacılarına göre söz konusu cezaların caydırıcılığı yüksek olmuş olsa da, şiddet yanlısı milislerin bir anda harekete geçmesi olasılık dışı değil.     

Mahkeme savaşları

Dört yıl önce yapılan son başkanlık seçiminin tarihi 3 Kasım'dı ancak resmi sonuç dört gün sonra açıklanmıştı. Trump o dönem seçimi kendinin kazandığını savunmuş ve tüm medya kanalları üzerinden seçime hile karıştırıldığı iddiasını dile getirmişti.

Trump'ın yine yenilmesi ve aynı tavrı sergilemesi ihtimaline dair açıklamada bulunan Kamala Harris, bu kez tepki verebilecek yeterli "kaynağa ve deneyime sahip olduklarını" ifade etti. Bu seçimlere başkan olarak girmeyen Trump'ın elinde, Ulusal Muhafızlar gibi federal kurumları kendi çıkarı için kullanma yetkisi bu kez yok. Dört yıl önce seçim sonuçlarının kendi lehine değiştirilmesi için tüm hukuki yollara başvuran Trump, bunların hiçbirinde haklı görülmemiş hukuki açıdan haksız bulunmuştu.

Başkanlık adayları Donald Trump ve Kamala HarrisFotoğraf: AP Photo/picture alliance/dpa

Donald Trump cephesi seçimlere bu kez çok daha hazırlıklı giriyor. Yaklaşık 100 bin gönüllü ve binlerce avukat seçimlerin "doğruluğunu" gözetmek için görevlendirildi. Ayrıca henüz sandıkta oylama başlamadan, listelere kayıt, oy kullanımına dair organizasyon ve kimin oy kullanma hakkına sahip olduğu gibi çok sayıda konu ile ilgili olarak, Trump'ın bu ekibi tarafından 26 eyalette 130'dan fazla şikayette bulunuldu.

Seçim sandıklarının olduğu yerlerde yaşanabilecek taşkınlıkları önlemek amacıyla oy verme merkezlerine acil çağrı mekanizmaları yerleştirildi. Nevada ve Washington eyaletlerinde ise bir adım daha ileri gidilerek Ulusal Muhafız Birlikleri göreve hazır bekletiliyor.

Demokratlar da şu ana dek seçim süreci ile ilgili 35 şikayette bulundu. Büyük olasılıkla aylarca sürecek bir hukuki savaş ve karşılıklı hile iddiaları için zemin tamamen hazır görünüyor. Hukuki sorunlarda son karar mercii olan ABD Yüksek Mahkemesi, Donald Trump'ın, başkanlık döneminde aday gösterdiği üç yargıçın göreve gelmesi ile muhafazakârların kalesine dönüşmüş durumda.

AFP / ET,EC

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?