ABD'den KAAN motorlarına nasıl izin çıkabilir?
1 Ekim 2025
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yerli üretim KAAN savaş uçağı için gereken motorların ABD Kongresi'nde bekletildiğini açıklaması Türkiye siyasetinde hem projenin akıbeti hem de Ankara-Washington ilişkileri bağlamında tartışmaya yol açtı.
Motor lisansları CAATSA olarak bilinen ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası kapsamında bekletiliyor. CAATSA ile 2020 yılında Türkiye'nin Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) hedef alınmış, bu kapsamda Türk savunma şirketlerinin Amerikan savunma teknolojisine erişimine ve ihracat lisanslarına kısıtlama getirilmişti. Bu yaptırımlar kaldırılmadan motor lisanslarına onay verilmesi ihtimal dahilinde görünmüyor.
Başkan Donald Trump'ın bu konuda aslında muafiyet yetkisi var, ancak bu da koşullara bağlı.
ABD’de bazı Kongre üyelerinin ulusal güvenlik, fikri mülkiyet hassasiyetleri ve büyük ölçüde Rusya'dan S-400 alımı sebebiyle iki ülke arasında yaşanan güven sorunları gerekçesiyle buna karşı çıktığı biliniyor.
Peki ABD Kongresi, KAAN projesi üzerinden yeniden gündeme gelen CAATSA yaptırımlarını kaldırması mümkün mü? Kongre'de şu anda durum ne? Trump'ın muafiyet koşulları ne?
CAATSA'nın kaldırılması sadece Trump'ın isteğine bağlı değil
Yaptırımların kaldırılması için öncelikle Kongre'nin Trump yönetimiyle işbirliği yapması gerekiyor.
Bu olasılığı DW Türkçe'ye değerlendiren ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, "Trump yönetimi Türkiye ile daha iyi ilişki istiyor ve bunun için Kongre ile ne düzeyde ve nasıl bir maliyetle esneklik sağlayabilir buna bakıyor" diyor.
Trump-Erdoğan görüşmesinden hangi gelişmelerin çıkacağını görmek için bir süre beklenmesi gerektiğini söyleyen Jeffrey, "Savunma ilişkileri kapsamında görüşmelerin olduğunu biliyoruz ancak neyin kararlaştırıldığını henüz bilmiyoruz. İki başkan 'haydi yapalım şu işi' dese bile bunun hukuk ekibi, teknik ekip, ekipman üreticileri gibi kişilerle de konuşulması gerektiğini öğrendik" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füze savunma sistemi konusunda "yapılacak en akıllıca şeyin bu sistemden kurtulmak ve başkasına satmak" olduğunu belirten Jeffrey, "(Bu sistemler) Türkiye'nin savunmasına yardımcı olmuyor, altını oyuyor. F-35'lere giden tek yol bu olmasa da en kolay yol bu" diyor.
Kongre üyelerinden Türkiye ve CAATSA mektubu
Öte yandan Kongre'de yaptırımların kaldırılmasına karşı bir direnç olacağına işaret eden gelişmeler var. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Chris Papas ve Kongre'deki Yunan Dostluk Grubu'nun başkan ve başkan yardımcılarının aralarında olduğu 40 Kongre üyesi 7 Ağustos'ta ABD Dışişleri Bakanlığına bir mektup yazarak Türkiye'ye uygulanan yaptırımların partilerüstü bir desteğe sahip olduğunu belirtmişti.
Kongre üyeleri mektupta Trump yönetimine "ABD yasalarına uyulması ve CAATSA yaptırımlarının uygulanmaya devam edilmesi ve Amerikan savunma ve istihbarat imkanlarının korunması" çağrısı yapmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı da mektuba 20 Ağustos'ta verdiği yanıtta "Trump yönetimi ABD'nin savunma ve istihbarat varlıklarını korumaya ve CAATSA dahil ABD yasalarına uymaya tamamen bağlıdır. ABD'nin Türkiye'nin Rus S-400 sistemini alması ve bu sisteme sahip olmaya devam etmesine ilişkin tutumu değişmedi" ifadelerini kullandı.
Bakanlık, Türkiye'nin F-35 programına dönüş koşullarının Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nın (NDAA) 1245'inci maddesinde yer aldığına da atıfta bulundu.
Kongre üyeleri benzer şekilde 25 Eylül'de, yani Başkan Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Beyaz Saray'da görüştüğü gün, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth'e bir mektup yazdı.
Kongre üyeleri bu mektupta Türkiye'nin S-400 sistemine sahip olmaya devam etmesinin güvenlik risklerini vurguladı. Mektupta NDAA'in 1245'inci maddesi uyarınca ABD Savunma ve Dışişleri Bakanı'nın, ancak Türkiye'nin "S-400 sistemi ya da bağlantılı personel ve ekipmana artık sahip olmadığını ve gelecekte de benzer sistemleri almamayı taahhüt ettiğini yazılı şekilde onaylaması halinde muaf tutulabileceğinin" altı çizildi. CAATSA'nın Başkan'ın takdiri ve muafiyet yetkisinin aksine, NDAA'in söz konusu maddesinde yer alan koşulların "zorunlu" olduğuna dikkat çekildi.
Kongre üyeleri mektupta, "Kongre Türkiye'nin F-35 programına erişimine yönelik kısıtlamaları partilerüstü bir şekilde tutarlı bir şekilde onayladı. Yasanın gerektirdiği tasdik (Türkiye'nin S-400'lere sahip olmadığının onaylanması) alınmadan bu politikadan geri adım atılması ABD yasalarının açık bir ihlali olacaktır ve Kongre'nin yetkisinin altını oyarak başkalarına ABD yasalarının ve stratejik ilkelerinin yok sayılabileceği mesajını verecektir" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ne demişti?
Hakan Fidan New York'ta 27 Eylül'de, "Şu anda almayı beklediğimiz F-35 ve KAAN'ın motorları var. ABD Kongresi'nde bekletiliyor ve lisansları durmuş durumda. Onların lisanslarının hayata geçirilmesi ve motorların gelmesi lazım ki KAAN'ların üretimi başlayabilsin. ABD ile olan ilişkimizde sınırlamaların olması, bizi ister istemez uluslararası sistemde daha farklı arayışların içerisine itecek” demişti.
Fidan'ın bu sözleri, Washington-Ankara hattında olumlu bir tablonun çizildiği ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen hafta Beyaz Saray'da yapılan görüşmeden iki gün sonrasına rastladı.
DW Türkçe Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın sözlerini ABD Kongresi'nin üst kanadı olan ve Washington'ın müttefikleri dahil başka ülkelere savunma malzemeleri satışında kritik role sahip olan Senato Dış İlişkiler Komisyonu'na sordu ancak komisyondan konuyla ilgili yanıt ya da yeni bir yorum gelmedi.
KAAN ve CAATSA bağlantısı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan motor lisanslarının ABD Kongresi'nde kısa adıyla CAATSA olarak bilinen ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası kapsamında bekletildiğini söyledi.
2017'de ABD Kongresi tarafından kabul edilen ve o dönem Başkan Trump'ın imzasıyla yürürlüğe giren bu yasa, Rusya ile savunma ve istihbarat alanında ciddi düzeyde iş yapan kişi ve ülkelere yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
Türkiye Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almış olması sebebiyle bu yaptırımlara maruz kalan ilk NATO üyesi olmuştu. Türkiye yine bu sebeple F-35 programından da çıkarılmıştı.
Türkiye hava gücünde başka ülkelere bağımlılığı azaltmak amacıyla KAAN savaş uçaklarında kullanılacak F110 motorlarını ithal etme iznine ek olarak bu motorların montajını Türkiye'de yapma talebinde bulunmuştu.
Ancak ABD'de bazı Kongre üyelerinin ulusal güvenlik, fikri mülkiyet hassasiyetleri ve büyük ölçüde Rusya'dan S-400 alımı sebebiyle iki ülke arasında yaşanan güven sorunları gerekçesiyle buna karşı çıktığı biliniyor.
Trump CAATSA'yı 2017'de imzalarken ne demişti?
Donald Trump 2017 yılında Rusya, İran ve Kuzey Kore'yi hedef alan bu yasa tasarısını imzalarken tasarının "önemli ölçüde kusurlu" olduğunu söylemiş, tasarının "yürütmenin dış politikada esnekliğini ve müzakere etme yetkisini kısıtladığını” savunmuştu.
Trump 25 Eylül'de Beyaz Saray'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesi öncesinde Oval Ofis'te basın mensuplarına yaptığı açıklamada CAATSA yaptırımlarının yakın zamanda kaldırılabileceğini söyledi.
CAATSA'nın 231. maddesi uyarınca Başkan, ABD'nin hayati ulusal güvenlik çıkarına olduğuna kanaat getirmesi halinde bir ülkeyi yaptırımlardan muaf tutabiliyor.
Ancak Başkan'ın bir ülkeyi CAATSA kapsamındaki yaptırımlardan muaf tutması için böyle bir adımın ABD'nin ulusal güvenlik çıkarına olduğunu, ABD'nin ulusal güvenliğini tehlikeye atmayacağını, ABD'nin askeri operasyonlarını olumsuz şekilde etkilemeyeceği ve ABD'nin savunma sistemleri için risk teşkil etmeyeceğini doğrulaması gerekiyor.