1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’de Fransa’nın istediği oldu

DW11 Aralık 2007

AB toplantısında Türkiye ile “katılım görüşmeleri” ifadesi, Fransa’nın baskısıyla “hükümetlerarası görüşmeler” şeklinde değiştirildi. Uluslararası ajanslar haberi “AB katılım kelimesini defterden sildi” diye duyurdu.

Sarkozy, Türkiye'nin AB tam üyeliğine karşı.
Sarkozy, Türkiye'nin AB tam üyeliğine karşı.Fotoğraf: AP

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy seçim kampanyalarında Türkiye'nin AB üyeliğini ne pahasına olursa olsun engelleyeceği vaadiyle dikkatleri üzerine çekmişti. Yapılan ifade değişikliğiyle Sarkozy, Türkiye'nin üyeliğine karşıtlığın sadece seçim kampanyalarında kaldığı şeklinde bazı iç siyasi çevrelerden gelen baskıları bertaraf etmiş olacak. Avrupalı diplomatlara göre Sarkozy tam üyelik ve katılım kelimelerinin Avrupa-Türkiye ilişkileri literatüründen çıkarılması yoluyla seçmenlerine karşı inanılırlığını korumak ve üzerindeki baskıyı azaltmayı hedefledi.


Müzakere statüsü değişir mi?

Diplomatlar, kavram değişikliğinin müzakerelerin statüsünde herhangi bir değişikliğe yol açmadığını, müzakere statüsünün, metinde önceki kararlara yapılan atıfla güvenceye alındığını vurguluyor. Portekiz Dönem Başkanlığı'na yakın çevreler de bu ifade değişikliği olmasaydı müzakerelerin devamının Fransız vetosuna takılacağını hatırlatarak Fransa'ya verilen bu tavizle sürecin devam ettirilebildiğini belirtiyor. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da Ankara ile iki müzakere başlığının açılacağının anlaşıldığını belirterek, katılım için müzakere başlıkları açılıyorsa süreci de devam ettirmemiz gerekir" dedi.

Türkiye ile ilişkilerde 'katılım' kelimesinin artık kullanılmamasına karşı en güçlü direniş ise İngiltere ve İsveç'ten geldi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband AB'nin Türkiye'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurgularken İsveçli meslektaşı Carl Bildt AB'nin kurucu Roma Anlaşmaları'na atıfta bulunarak, "Açık bir Birlik olmakla yükümlüyüz. Geçtiğimiz Aralık ayında genişleme konusunda AB'de uzlaşma sağlanmıştı" şeklinde konuştu. Bildt, Fransa'nın baskısıyla varılan uzlaşmayı 'geriye dönük bir adım' olarak nitelendirdi.


Gözler liderlerler zirvesinde

AB Dışişleri Bakanları toplantısının ardından gözler Cuma günü Brüksel'de yapılacak AB liderler zirvesinde. Sarkozy'nin, Türkiye ile müzakerelerin devamı için şart koştuğu Akil Adamlar Komitesi zirvede karara bağlanacak. Ancak AB'nin gelecekteki sınırları ve gelecekteki yapısı gibi konularda söz sahibi olacak bu komite AB içinde tepkilere yol açtı. Avrupa Parlamentosu Anayasa Komisyonu Başkanı Jo Leinen, Sarkozy'nin Avrupa'nın sınırlarını belirlemek istemedeki tek derdinin Türkiye'nin üyeliğini engellemek olduğunu, böyle bir komitenin şeffaflık ve demokratik meşruiyetten uzak olduğunu vurguladı. Alman Sosyaldemokrat politikacı, böyle bir komite kurulmasının, Avrupa poliitkalarının kapalı kapılar arkasında elit bir çevre içinde kararlaştırıldığı eski günlere dönüş anlamına geleceğini kaydetti.

Akil Adamlar Komitesi girişimi

Leinen ile Avrupa Parlamentosu'nun Türk asıllı Alman üyesi Vural Öger ve Polonyalı üye Marek Siwiec tarafından başlatılan girişim, Avrupa Parlamentosu'nun yanısıra ulusal parlamentolarda da komiteye karşı destek arayacak. Alman Hür Demokrat Parti ve Yeşiller de Akil Adamlar Komitesi'ni engellemek için kolları sıvadı. Çarşamba günü Alman federal meclisinde oylanacak önergede Avrupa'nın geleceği ile ilgili tartışmaların halk tarafından seçilmiş kurumlar devredışı bırakılarak yürütülemeyeceği vurgulanıyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik